Mezarsızlık politikası Xelifan'ı hafızalardan silemezsiniz

Mezarsızlık politikası Xelifan'ı hafızalardan silemezsiniz
11 OCAK 2022   01:54

Xêlîfan’da 29 Eylül 2021’de KDP tarafından pusuya düşürülerek şehit düşen çocuklarının cenazelerini almak için anneler kışın en çetin şartlarında bile Sêmelka kapısını terk etmeyerek ayları geride bıraktı. Anne yüreği bu, acaba çocuklarının cenazeleri toprakla buluştu mu, kefene sarıldı mı, gözleri açık mı kaldı yoksa, diyerek kim bilir kaç gece sabahladılar göz çukurlarına dolan göz yaşlarıyla. Ya sessizce yüreklerine akıttıkları kurşun ağırlığındaki evlat hasreti ve onlarla yaşadıkları anılar... Anaların orada ne yaşadıklarını kaçımız düşündük acaba?

Kendisine Kürt partisiyim diyen bazı vicdansızlar, Sêmelka sınır kapısının kapanmasını bu eyleme bağlamaktadır. Şehit cenazelerin alınması için annelerin yanında yer alan Rojava gençlerini yaptıkları eylemle kapının kapandığını iddia etmektedirler. Oysa tüm dünyanın gözü önünde gençlere tazyikli suyla, taşlarla, havaya sıktıkları kurşunla saldıran Sêmelka kapısındaki KDP'nin paralı askerleri ve Roj çeteleridir. Yoksa Kürdistan’ı savunan, onun için mücadele eden bir gerilla annesinin şehidinin cenazesine sahip çıkmaktan daha doğal ne olabilir? Bunu en çok anlayacak olan da elbette ki Güney Kürdistan’da Saddam zulmüne karşı mücadele eden peşmerge olmalıdır.

Geçmişte Saddam yönetimi de şehit düşen peşmerge cenazelerini ailelerine teslim etmiyor, acı çektiriyordu. İran hakeza aynı zulmü Kürt analarına uygulamakta. Türkiye geçmişten bu yana başta Şeyh Sait ve Seyit Rıza olmak üzere serhildan önderlerinin cenazelerini ailelerine teslim etmemektedir. Yine silahlı mücadelenin başladığı 1984’ten bu yana şehit düşen cenazeleri Kürt analarına acı çektirmenin önemli bir enstrümanı haline getirmiş durumdadır. Halen yüzlerce gerillanın cenazesi kayıptır, yerlerini söylememektedir. Cumartesi anaları 27 Mayıs 1995’ten bu yana her hafta Galatasaray meydanında evlatlarının cenazelerini Türk devletinden istemektedirler.

Bu sömürge devletlerin bir özel savaş politikasıdır. Bu politikanın adı “mezarsızlık” politikasıdır. O nedenledir ki sadece gerilla cenazelerini ailelere teslim etmemekle kalmıyorlar aynı zamanda var olan gerilla mezarlarını da bombalıyor, tahrip ediyorlar. Sömürgeciler neden mezarsızlık politikasını uyguluyor? Çünkü mezardan mahrum bırakarak mekan ve coğrafyadan gerillaların izlerini silebileceğini düşünüyorlar. Kürt toplumunun hafızasından gerillaların mücadele ve anılarını yok edebileceğine inanıyorlar. O nedenle bunları yapıyorlar.

Peki, Saddam, Humeyni, günümüzde Erdoğan bu politikalarında başarılı oldular mı? Hayır, aksine Kürt toplumu daha fazla gerillayı yaşar hale geldi. Daha fazla gerillaya katıldı. Daha çok gerillanın yaşamını adadığı amaca bağlandı. Hiçbir zaman bu politika sonuç almadı, almayacaktır. Çünkü mezarsızlık politikası sömürgecilerin gerillanın gücü karşısında çaresizlik halinin bir sonucudur. O nedenle ne uluslararası hukukta ne İslam şeriatında ve ne de kardeşlik hukukunda bunun yeri vardır. Hatta savaş hukukunda bile böylesi bir politikaya baş vurulmaz.  O zaman KDP neden sömürgeciliğin uyguladığı mezarsızlık politikasını Kürt halkına karşı uyguluyor?

Öncelikle şunu belirtmekte yarar var. KDP’nin Xêlîfan şehitlerinin cenazesini vermeme politikası bir ilk değildir. Daha önce de bunu birçok kez yaptı. En önemlisi 16 Mayıs 1997’de Hewler’de aralarında Heyva Sor a Kürdistan Hastanesinin de bulunduğu onlarca sivil toplum kurumuna eş zamanlı olarak Türk MİT’iyle birlikte saldırdı. Aralarında yaralı ve sakat olan gaziler kadar, Güney Kürdistanlı yurtseverlerin bulunduğu 80 kişiyi katletti. Ancak hala bu cenazeler onca başvuruya rağmen ailelerine teslim edilmemiştir. Cenazelerin gömüldüğü yere ilişkin bilgiyi paylaşmamıştır. Peki, bu aileler unuttu mu? Hayır. KDP katliamını gizleyebildi mi? Hayır.

Bugün “bu cenazeler bizde değil” diyerek KDP yaptığı katliamı gizleyemeyeceği gibi, Xêlîfan şehitlerini ne Sêmelka’da anaların hafızasından silebilir ne de Kürt toplumunun. Unutmayalım ki, evladının cenazesine kavuşamayan her anne bugün Sêmelka’da Şehit nöbeti tutan anaların yüreğiyle beraber. Güney Kürdistan’da, Bakur’da, Rojhilat ve Rojava’da tüm analar Sêmelka’da evlatlarının isteyen analarla birlikte. KDP’ye düşen ahlaki ve insani olmayan bu politikasına son vermesidir.

ANHA