​​​​​​​‘Kürt-Arap ittifakı parçalanmayı engeller’

Başta Türk devleti olmak üzere ulus devletler Kürt ve Arap halkı arasında fitne çıkararak çıkarlarını gerçekleştirmeye çalışıyor. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye’de Önder Abdullah Öcalan’ın demokratik ulus projesini benimseyen Kürtler ve Araplar fitneye geçit vermeyerek işgalci devletlere karşı ittifak kuruyor.

Ortadoğu’da Kürt-Arap ittifakının elzem olduğuna işaret eden Maat Barış Kurumu araştırmacısı Mihemed Muxtar, ANHA’ya konuya dair değerlendirmelerde bulundu.

Türk hükümetinin, Irak ile Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kürt-Arap bileşenleri hedef alarak bölgenin demografisini değiştirmeye çalıştığını dile getiren Mihemed Muxtar, “Bu aynı zamanda uluslararası anlaşmaların da ihlalidir. İran hükümeti ayrıca bölge halkları arasındaki ortak yaşamı hedef alan ve devletlerin ulusal güvenliğini baltalayan 100'den fazla silahlı grubu destekliyor. Bölgeye yönelik tehditleri önlemek ve İran ile Türkiye tarafından yürütülen projeleri yok etmek için Arap-Kürt ittifakına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” dedi.

‘TÜRK DEVLETİ KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİĞİ TEHDİT EDİYOR’

Mihemed Muxtar, Türk devletinin, çete gruplarının da desteğiyle Arap-Kürt kültürü çeşitliliğine sahip etnik grupları yok etmeye çalıştığının özellikle altını çizdi.

Türk devletinin Efrîn’i işgal ettikten sonra kentin kültürel renklerini kaybettiğini, halkın ulusal özelliklerinin yok edildiğini hatırlatan Mihemed Muxtar, “Türk devletinin birinci amacı da budur. Türk hükümeti ve silahlı gruplarının yaptığı yıkım ve kötülüklerden kimse kurtulamıyor. Türk devleti Suriye ve Irak'ın bazı bölgelerinde Êzidîlere karşı işlenen suçlarda olduğu gibi tüm mezhep ve dini bileşenleri yok etmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

Mihemed Muxtar, terörizm ve aşırıcılık tehlikesi ile topluluklara yönelik nefret söyleminin bölgede güvenlik ve barışın sağlanmasına yönelik çabalara zarar verdiğini söyledi.

‘KÜRT ARAP İTTİFAKI PARÇALANMAYI ENGELLER’

DAİŞ ve Cebhet El-Nusra teröristlerinin Suriye'ye verdiği zararın ve kötülüğün büyüklüğünü herkesin bildiğini ifade eden Mihemed Muxtar şöyle devam etti: “DAİŞ kısa sürede birçok dini azınlığı yok etti ve birçok dini mekanı yok etti. İttifak ve koordinasyon ile bu suçlar önlenebilir ve sınırlanabilir.”

Kürtler, Araplar veya diğer kültürel bileşenler dahil Ortadoğu bölgesi halkları arasında iyi ilişkiler ve karşılıklı işbirliğinin sürdürülmesinin demokrasinin gelişmesine katkıda bulunabileceğine işaret eden Mihemed Muxtar, siyasi ve ekonomik sorunların diyalog ve ortak işbirliği yoluyla çözüleceğini vurguladı.

Kürt-Arap birliğinin ve demokrasinin, insanlara haklarını korumak için güç verdiğini dile getiren Mihemed Muxtar, “Aynı zamanda kendi çıkarlarını bölge halklarının çıkarlarının üzerinde gören uluslararası güçlerin karşısında durmanın da bir yöntemidir” dedi.

Mihemed Muxtar konuşmasına şu cümlelerle son verdi: “Arap-Kürt ittifakı Suriye’nin birliğini koruyabilir ve parçalanmayı önleyebilir. Önümüzde iki seçenek var. Ya Arap-Kürt ittifakı ya da bölünmenin artması ve hepimizin karşısına çıkan ortak engellere karşı mağlup olma seçeneği.”

(mt)

ANHA