Ehmed Şêxo: Şengal ve Kerkük saldırıları ortak planın parçası
Türk devleti ve DAİŞ saldırılarının aynı döneme denk gelmesinin tesadüf olmadığı vurgusunda bulunan Ehmed Şêxo, “Yeni bir durum yaşıyoruz. Bir taraf halkını bırakıp kaçarken, gerilla ise bölgedeki mazlumları her zaman koruyor” ifadelerine yer verdi.
DAİŞ çetelerinin 2014 yılında yaptığı katliamdan sonra şimdi de işgalci Türk devleti, Şengal’de yurtseverleri ve sivilleri hedef alıyor. Birkaç ay önce Türk devleti, aynı saldırıyı Kuzey ve Doğu Suriye'de gerçekleştirdi. İşgalci Türk devleti, Kobanê’de farklı tarihlerde sivil araçlara yaptığı hava saldırılarında 5 kişiyi, 9 Kasım'da Qamişlo’nun Hilêliyê Mahallesi'nde SİHA ile düzenlediği saldırıda Yûsif Gulo ile iki torunu Mihemed ve Mazlum Gulo’yu katletmişti.
Kuzey ve Doğu Suriye halkı tüm bileşenleriyle, Türk devletinin saldırılarını ve katliamlarını kabul etmiyor ve bunu birkaç yıl önce Şengal’in güneyinde yaşanan senaryonun tekrarı olarak görüyor.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Yürütme Komitesi Üyesi Ehmed Şêxo, bölgedeki istikrarın Türk devletini endişelendirdiğini belirterek, “Bölge halkının iradesi ve bölgenin güvenliği ile istikrarını yok etmek için sivillerin evlerini bombalıyor. Bu da bölge halkının yeniden göç etmesine neden oluyor ve birkaç yıl önceki DAİŞ saldırılarında yaşanan yerinden edilme senaryosunu tekrarlıyor” dedi.
Uluslararası sessizliğin Türk devletini suç işlemeye teşvik ettiğine vurgu yapan Ehmed Şêxo, aynı sessizliğin Türk devletinin Şengal’e yönelik son saldırılarında da sürdüğünü söyledi.
‘ŞENGAL’DE YAŞANANLAR DAHA ÖNCE PLANLANDI’
Türk devleti ile DAİŞ’in yaptığı saldırıların zamanlamasına dikkat çeken Ehmed Şêxo şöyle devam etti: “Kerkük'te bir haftadan kısa bir süre önce DAİŞ Xecîce ve Lehiban'da katliam yaptı. Bunun öncesinde işgalci Türk devleti savaş uçaklarıyla Şengal Halk Meclisi'ni hedef aldı. Bu iki olay bizlere 2014 Şengal katliamını ve 14 bin KDP gücünün bu katliam sırasında kaçışını hatırlatıyor. Bu da bizi Şengal’deki insanlarımızın tehlikede olduğu konusunda endişelendiriyor. Ki bu olay buradaki sivillerin yeni bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.”
Türk devletinin ve DAİŞ çetelerinin Kerkük ve Başûrê Kurdistan’ın farklı yerlerindeki saldırıları da dahil Şengal’de yaşananların daha önceden planlandığını vurgulayan Ehmed Şêxo, çok sayıda peşmergenin de bu saldırılar sonucu hayatını kaybettiğini hatırlattı. Ehmed Şêxo, bu katliamların dünyanın gözü önünde yapıldığına da özellikle vurgu yaptı.
‘GERİLLA HALKI KOŞULSUZ KORUYOR’
Türk devletinin yaptığı katliamların siyasi, ekonomik ve askeri alandaki yenilgisinin yanı sıra, eğiterek bölgeye katliam için gönderdiği çetelerinin de hezimete uğramasının sonucu olduğunu söyleyen Ehmed Şêxo, “Suriye'nin Cerablus, Ezaz ve Bab dahil kuzey bölgelerini işgal eden Türk devletinin hayalleri bölge için yeni bir tarih yazan Kobanê direnişine çarptı. Bu yüzden Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine saldırarak bazı yerleri işgal etti” dedi.
Ehmed Şêxo, “Yeni bir durum yaşıyoruz, bir taraf halkını bırakıp kaçıyor, gerilla olan diğer taraf ise bölgedeki mazlumları her zaman koruyor” diyerek gerillanın koşulsuz şekilde halklar için mücadele ettiği vurgusunda bulundu.
(mt)
ANHA
Ehmed Şêxo: Şengal ve Kerkük saldırıları ortak planın parçası
DAİŞ çetelerinin 2014 yılında yaptığı katliamdan sonra şimdi de işgalci Türk devleti, Şengal’de yurtseverleri ve sivilleri hedef alıyor. Birkaç ay önce Türk devleti, aynı saldırıyı Kuzey ve Doğu Suriye'de gerçekleştirdi. İşgalci Türk devleti, Kobanê’de farklı tarihlerde sivil araçlara yaptığı hava saldırılarında 5 kişiyi, 9 Kasım'da Qamişlo’nun Hilêliyê Mahallesi'nde SİHA ile düzenlediği saldırıda Yûsif Gulo ile iki torunu Mihemed ve Mazlum Gulo’yu katletmişti.
Kuzey ve Doğu Suriye halkı tüm bileşenleriyle, Türk devletinin saldırılarını ve katliamlarını kabul etmiyor ve bunu birkaç yıl önce Şengal’in güneyinde yaşanan senaryonun tekrarı olarak görüyor.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Yürütme Komitesi Üyesi Ehmed Şêxo, bölgedeki istikrarın Türk devletini endişelendirdiğini belirterek, “Bölge halkının iradesi ve bölgenin güvenliği ile istikrarını yok etmek için sivillerin evlerini bombalıyor. Bu da bölge halkının yeniden göç etmesine neden oluyor ve birkaç yıl önceki DAİŞ saldırılarında yaşanan yerinden edilme senaryosunu tekrarlıyor” dedi.
Uluslararası sessizliğin Türk devletini suç işlemeye teşvik ettiğine vurgu yapan Ehmed Şêxo, aynı sessizliğin Türk devletinin Şengal’e yönelik son saldırılarında da sürdüğünü söyledi.
‘ŞENGAL’DE YAŞANANLAR DAHA ÖNCE PLANLANDI’
Türk devleti ile DAİŞ’in yaptığı saldırıların zamanlamasına dikkat çeken Ehmed Şêxo şöyle devam etti: “Kerkük'te bir haftadan kısa bir süre önce DAİŞ Xecîce ve Lehiban'da katliam yaptı. Bunun öncesinde işgalci Türk devleti savaş uçaklarıyla Şengal Halk Meclisi'ni hedef aldı. Bu iki olay bizlere 2014 Şengal katliamını ve 14 bin KDP gücünün bu katliam sırasında kaçışını hatırlatıyor. Bu da bizi Şengal’deki insanlarımızın tehlikede olduğu konusunda endişelendiriyor. Ki bu olay buradaki sivillerin yeni bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.”
Türk devletinin ve DAİŞ çetelerinin Kerkük ve Başûrê Kurdistan’ın farklı yerlerindeki saldırıları da dahil Şengal’de yaşananların daha önceden planlandığını vurgulayan Ehmed Şêxo, çok sayıda peşmergenin de bu saldırılar sonucu hayatını kaybettiğini hatırlattı. Ehmed Şêxo, bu katliamların dünyanın gözü önünde yapıldığına da özellikle vurgu yaptı.
‘GERİLLA HALKI KOŞULSUZ KORUYOR’
Türk devletinin yaptığı katliamların siyasi, ekonomik ve askeri alandaki yenilgisinin yanı sıra, eğiterek bölgeye katliam için gönderdiği çetelerinin de hezimete uğramasının sonucu olduğunu söyleyen Ehmed Şêxo, “Suriye'nin Cerablus, Ezaz ve Bab dahil kuzey bölgelerini işgal eden Türk devletinin hayalleri bölge için yeni bir tarih yazan Kobanê direnişine çarptı. Bu yüzden Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine saldırarak bazı yerleri işgal etti” dedi.
Ehmed Şêxo, “Yeni bir durum yaşıyoruz, bir taraf halkını bırakıp kaçıyor, gerilla olan diğer taraf ise bölgedeki mazlumları her zaman koruyor” diyerek gerillanın koşulsuz şekilde halklar için mücadele ettiği vurgusunda bulundu.
(mt)
ANHA
