Dirbêsiyêliler: Tüm güçler T.C saldırılarından sorumludur
İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıları karşısında ABD ve Rusya’nın sessizliğini kınayan Dirbêsiyêliler, “Her iki devlet de bölge halkı üzerinden çıkarlarını uygulamaya çalışıyor” dedi.
2014'te Türk devleti ve çeteleri Kobanê'ye saldırdığında ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon, DAİŞ'e karşı savaş iddiasıyla Kuzey ve Doğu Suriye’ye geçti, ardından ABD güçleri bölgenin çeşitli yerlerine konuşlandırıldı.
Türk ordusunun Serekaniyê ve Girê Spî kentlerini işgal etmesinin ardından Rus güçleri garantör olarak Kuzey ve Doğu Suriye’ye hareket etti. Rusya aynı zamanda 2015 yılında Şam hükümetinin yardım çağrısında bulunduğunu iddia ederek Suriye krizine doğrudan müdahale etmişti. Rusya’nın müdahalesinden sonra Türk devletinin desteklediği “Suriye muhalefeti” yenilgiye uğradı.
Kuzey ve Doğu Suriye’de, ABD ve Rusya garantör güç olmalarına rağmen işgalci Türk devletinin saldırıları devam ediyor. Hava sahasının bu iki devletin kontrolünde olmasına rağmen Türk devletinin insansız hava araçlarıyla yaptığı saldırılar, Kuzey ve Doğu Suriye halkının tepkisini çekiyor.
Bu iki ülkenin izni olmadan Türk ordusunun saldıramayacağına dikkat çeken bölge halkı, sorumlu davranmaları çağrısında bulunuyor.
‘İŞGALCİLER GÜÇLÜ DEVLETLERE ŞANTAJ YAPIYOR’
Welîd Hesen isimli yurttaş ise Türk ordusunun Suriye’de çıkarları olduğunu hatırlatarak, “İşgalciler, Ortadoğu’nun diğer alanlarını da kontrol ederek katliamlarla dolu Osmanlı döneminin geri geleceği konusunda güçlü devletlere şantaj yapıyorlar” diye konuştu.
Rusya ve ABD’nin sorumluluklarını yerine getirmediğini söyleyen Welîd Hesen, “Her iki güç de Türkiye'ye karşı görevini yerine getirmiyor. Belli ki herkes kendi çıkarını öncelliyor. Dolayısıyla bizde sorumluluklarını yerine getirmeye, Türk devlet terörüne engel olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Mihemed Silêman adlı yurttaş da benzer şekilde tepkisini dile getirerek, bölge halkının haklarının korunması gerektiğini kaydetti.
‘RUSYA ÖZERK YÖNETİME BASKI UYGULAMAK İÇİN SALDIRILARA ONAY VERİYOR’
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Dirbêsiyê İlçesi Üyesi Nûman Erebo, işgalci Türk devletinin saldırılarının engellenmemesine ilişkin şunları belirtti: “Saldırılar Rusya ve ABD arasındaki anlaşmalarla sona erebilirdi. Ama saldırıların durmaması Kuzey ve Doğu Suriye halkının kafasında soru işaretlerine neden oluyor. Türkiye, ABD ve Rusya, Suriye'deki çıkarlarını gözetiyorlar. Bundan dolayı olayları, saldırıları, bombardımanları ve halkın yerinden edilmesini görmezden geliyorlar.”
Bölgeye yönelik saldırı ve tehditlerle Özerk Yönetim'in baskınlanmak istendiğini, bazı yerlerin Şam yönetimine devretmeyi amaçladığını söyleyen Nûman Erebo, Özerk Yönetim’in farklı taraflarla müzakereleri karşısında, Rusya’nın konumunu güçlendirmeye ve şartlarını Özerk Yönetim'e dayatmaya çalıştığını sözlerine ekledi.
Nûman Erebo konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Suriye'de kendi çıkarlarını amaçlayan çok sayıda güç, bölgedeki varlıklarını kalıcılaştırmak için Türkiye tehdidiyle Özerk Yönetimi zayıflatmak istiyor.”
‘ABD NATO MÜTTEFİKİNİ KAYBETMEK İSTEMİYOR’
Kürdistan Demokratik Barış Partisi Siyasi Bürosu Üyesi Muslim Ebas da işgalci Türk devletinin saldırıları karşısında ABD’nin sessizliğine dikkat çekerek, “Bunun nedeni, işgalci Türk devletinin NATO üyesi olmasıdır. Çünkü NATO'daki başlıca müttefiki ve ikinci askeri gücünü kaybetmek istemiyor” diye konuştu.
Rusya’nın da saldırılar karşısındaki sessizliğine değinen Muslim Ebas, “ Türk ordusunun bölgeye yönelik saldırıları, Özerk Yönetim ve QSD'yi Şam hükümetinin çıkarları doğrultusunda uzlaştırmak ve bu sayede konumunu güçlendirmek amacıyla Rusya'nın onayı ile gerçekleştiriliyor” dedi.
(mt/rr)
ANHA
Dirbêsiyêliler: Tüm güçler T.C saldırılarından sorumludur
2014'te Türk devleti ve çeteleri Kobanê'ye saldırdığında ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon, DAİŞ'e karşı savaş iddiasıyla Kuzey ve Doğu Suriye’ye geçti, ardından ABD güçleri bölgenin çeşitli yerlerine konuşlandırıldı.
Türk ordusunun Serekaniyê ve Girê Spî kentlerini işgal etmesinin ardından Rus güçleri garantör olarak Kuzey ve Doğu Suriye’ye hareket etti. Rusya aynı zamanda 2015 yılında Şam hükümetinin yardım çağrısında bulunduğunu iddia ederek Suriye krizine doğrudan müdahale etmişti. Rusya’nın müdahalesinden sonra Türk devletinin desteklediği “Suriye muhalefeti” yenilgiye uğradı.
Kuzey ve Doğu Suriye’de, ABD ve Rusya garantör güç olmalarına rağmen işgalci Türk devletinin saldırıları devam ediyor. Hava sahasının bu iki devletin kontrolünde olmasına rağmen Türk devletinin insansız hava araçlarıyla yaptığı saldırılar, Kuzey ve Doğu Suriye halkının tepkisini çekiyor.
Bu iki ülkenin izni olmadan Türk ordusunun saldıramayacağına dikkat çeken bölge halkı, sorumlu davranmaları çağrısında bulunuyor.
‘İŞGALCİLER GÜÇLÜ DEVLETLERE ŞANTAJ YAPIYOR’
Welîd Hesen isimli yurttaş ise Türk ordusunun Suriye’de çıkarları olduğunu hatırlatarak, “İşgalciler, Ortadoğu’nun diğer alanlarını da kontrol ederek katliamlarla dolu Osmanlı döneminin geri geleceği konusunda güçlü devletlere şantaj yapıyorlar” diye konuştu.
Rusya ve ABD’nin sorumluluklarını yerine getirmediğini söyleyen Welîd Hesen, “Her iki güç de Türkiye'ye karşı görevini yerine getirmiyor. Belli ki herkes kendi çıkarını öncelliyor. Dolayısıyla bizde sorumluluklarını yerine getirmeye, Türk devlet terörüne engel olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Mihemed Silêman adlı yurttaş da benzer şekilde tepkisini dile getirerek, bölge halkının haklarının korunması gerektiğini kaydetti.
‘RUSYA ÖZERK YÖNETİME BASKI UYGULAMAK İÇİN SALDIRILARA ONAY VERİYOR’
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Dirbêsiyê İlçesi Üyesi Nûman Erebo, işgalci Türk devletinin saldırılarının engellenmemesine ilişkin şunları belirtti: “Saldırılar Rusya ve ABD arasındaki anlaşmalarla sona erebilirdi. Ama saldırıların durmaması Kuzey ve Doğu Suriye halkının kafasında soru işaretlerine neden oluyor. Türkiye, ABD ve Rusya, Suriye'deki çıkarlarını gözetiyorlar. Bundan dolayı olayları, saldırıları, bombardımanları ve halkın yerinden edilmesini görmezden geliyorlar.”
Bölgeye yönelik saldırı ve tehditlerle Özerk Yönetim'in baskınlanmak istendiğini, bazı yerlerin Şam yönetimine devretmeyi amaçladığını söyleyen Nûman Erebo, Özerk Yönetim’in farklı taraflarla müzakereleri karşısında, Rusya’nın konumunu güçlendirmeye ve şartlarını Özerk Yönetim'e dayatmaya çalıştığını sözlerine ekledi.
Nûman Erebo konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Suriye'de kendi çıkarlarını amaçlayan çok sayıda güç, bölgedeki varlıklarını kalıcılaştırmak için Türkiye tehdidiyle Özerk Yönetimi zayıflatmak istiyor.”
‘ABD NATO MÜTTEFİKİNİ KAYBETMEK İSTEMİYOR’
Kürdistan Demokratik Barış Partisi Siyasi Bürosu Üyesi Muslim Ebas da işgalci Türk devletinin saldırıları karşısında ABD’nin sessizliğine dikkat çekerek, “Bunun nedeni, işgalci Türk devletinin NATO üyesi olmasıdır. Çünkü NATO'daki başlıca müttefiki ve ikinci askeri gücünü kaybetmek istemiyor” diye konuştu.
Rusya’nın da saldırılar karşısındaki sessizliğine değinen Muslim Ebas, “ Türk ordusunun bölgeye yönelik saldırıları, Özerk Yönetim ve QSD'yi Şam hükümetinin çıkarları doğrultusunda uzlaştırmak ve bu sayede konumunu güçlendirmek amacıyla Rusya'nın onayı ile gerçekleştiriliyor” dedi.
(mt/rr)
ANHA
