​​​​​​​‘PKK sayesinde Kürt halkının mücadelesi asla düşmeyecek’

PKK’nin Kürt halkının sesini tüm dünyaya ulaştırdığını belirten Ebdulbaqî Ali, “Türk devleti 6 aydır tüm ileri teknolojisine rağmen Kürdistan’da gerillayı yenemiyor. Kürt halkının mücadelesi bu direniş sayesinde asla düşmeyecektir” dedi.

​​​​​​​‘PKK sayesinde Kürt halkının mücadelesi asla düşmeyecek’
7 Aralık 2021   02:55
HESEKÊ-BOTAN HISÊN

PKK kurulduktan sonra Dirbêsiyê’de parti kadrolarını ilk tanıyanlardan biri olan Ebdulbaqî Ali, PKK’nin geride bıraktığı 44 yıllık mücadeleye ilişkin konuştu. 1981 yılında Şam hükümetinin dayattığı zorunlu askerlik görevi sırasında PKK ile tanışan Ebdulbaqî Ali çok sayıda PKK kadrosunu evinde ağırladı. Kadroların mütevazi yaklaşımından etkilenen Ebdulbaqi Ali, PKK kadrolarının siyaset, öz savunma ve diğer birçok konuya ilişkin geliştirdiği farklı bakış açısının kendisini partiye çok yakınlaştırdığını ifade etti.

PKK Suriye’ye geçtiği dönemde orada çok sayıda Kürt partisi vardı. Bunlardan biri de Suriye Kürt Demokrat Partisi’ydi (El Partî). Ebdulbaqi Ali de El Parti üyesiydi. PKK’yi tanıdıktan sonra El Parti’den ayrılan Ebdulbaqî Ali o süreci şöyle anlatıyor: “PKK’yi tanıdıktan sonra diğer Kürt partileriyle arama mesafe girmeye başladı. PKK kardeşlik temelleri üzerine kurulu bir partiydi. Kadroları üniversite mezunlarından oluşuyordu. Diğer partilerin aksine aşiretçilikten uzaktı.”

‘PKK KADROLARI HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞI YAPTI’

PKK’nin, bireyin ulus inşasındaki rolünü öne çıkardığını dile getiren Ebdulbaqî Ali, “PKK kadrolarını diğer partilerden farklı kılan en önemli özelliği fedakarlıklarıydı. Günlerce aç kalıyorlardı yine de partinin ideolojisini yaymaktan geri durmuyorlardı. Diğer partiler zamanla çöktü. Ancak PKK hep ayakta durdu. Bu PKK’nin halkla kurduğu güçlü ilişki sayesindeydi” dedi.

Ali, PKK’yi tanıdıktan sonra üyesi olduğu El Partî’deki arkadaşlarıyla PKK’nin fikirlerini tartışırdı. Ali, bu tartışmaları yaptığı arkadaşları tarafından ‘Apocu’ olarak görüldüğünü belirtti.

‘PARTİ SAYESİNDE KORKU KALMADI’

Apocu harekete bağlı olduğunu söyleyen Ali, “Partinin kadrolarının ödediği ve ödemeye devam ettiği bedeller sayesinde artık bizde hiçbir korku kalmadı. Hükümetin bizi tutuklamasından korkmuyoruz. Sürekli olarak PKK’nin yaptığı fedakarlıklar karşısında bizim yaptığımızın bir öneminin olmadığını söylerdik” diye anlattı.

PKK kadroları ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle Ali, defalarca Şam hükümet güçleri tarafından tutuklandı. Yaklaşık bir yıl kaldığı cezaevlerinde her türlü işkenceye maruz kaldı.

PKK ile ilişkisini bilen komşularının yaklaşımına ilişkin olarak Ali, “Baas destekçisi komşularım bile PKK’yi tanıdıklarında sempati duymaya başladı. Çünkü PKK’de siyasi ahlak görüyorlardı. Komşularımla aramda sadece bir duvar vardı ancak hiçbir zaman ne benim ne PKK kadrolarının çalışmalarından rahatsız olmadılar” ifadelerini kullandı.

‘KADINLAR ZORLU KOŞULLLARDA SAVAŞTI’

Gerillayı ilk gördüğünde hissettiklerini anlatan Ali, “Beni en çok etkileyen durum PKK gerillaları arasında kadınları görmekti. Çok zorlu koşullarda kadınların savaşması beni gerillanın iradesi konusunda çok şaşırtmıştı. Kürt kadınının iradesi yıllarca toplumdaki örf ve adetler nedeniyle yok edildi. Gerilla, toplumun kadına olan bakışını yeniden değiştirdi” ifadelerine yer verdi.

‘ÖNDER ÖCALAN’I GÖRMEK RÜYA GİBİYDİ’

Ali, 1991-1992 yılları arasında Önder Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeden ne denli etkilendiğini şu sözlerle anlattı: “PKK üyelerinin ulusal ve devrimci fikirlerini görünce Önder Öcalan’la görüşme isteği hissettim. Yaptığım görüşmelerde bütün dünyanın Önder Öcalan’ı neden sevdiğini gördüm. Çok cana yakındı. Kendisiyle görüşen herkes ona karşı bir sevgi beslemeye başlıyordu.”

PKK’nin ortaya çıkmasının ardından birçok gencin partiye katılmak istediğini belirten Ali, “O dönemde ülke için canını feda etmekten başka çare yoktu. Hayatını Kürt halkının mücadelesine adayan kadroların gösterdiği fedakarlıklar herkese örnek oluyordu” dedi.

‘PKK’NİN YURTSEVERLİĞİNDEN ŞÜPHE EDİLEMEZ’

PKK’nin yurtseverliğine dikkat çeken Ali, “PKK’nin yurtseverliğinden şüphe edilemez. Kadın ve erkeklerin birlikte eline silah alarak iyi bir gelecek için mücadele etmesi yurtseverliğin en büyük kanıtıdır” şeklinde konuştu.

Kendisini en çok etkileyen olaylara ilişkin konuşan Ali, “Şehit Dicle’nin ardından Eyhan ve Berçem’in şehadetini duymak beni çok etkiledi. Kızlarıma Dicle ve Eyhan isimlerini verdim. Kızım Dicle 2012 yılında gerilla saflarına katıldı” diye belirtti.

Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkının mücadelesinin PKK ve Önder Öcalan olmadan yürütülemeyeceğinin altını çizen Ali, “Kürt halkının mücadelesine hayatını adayan Önder Öcalan’ın felsefesi Rojava’da DAİŞ’i yok etti. Türk devleti 6 aydır tüm ileri teknolojisine rağmen Kürdistan’da gerillayı yenemiyor. Kürt halkının mücadelesi bu direniş sayesinde asla düşmeyecektir” vurgusunda bulundu.

PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle Şam hükümeti tarafından cezaevine atıldığında Amed zindanındaki direnişten güç aldığını dile getiren Ali, bu sayede asla teslim olmadığını vurguladı.

‘PKK KÜRT HALKINININ SESİNİ DÜNYAYA DUYURDU’

PKK’nin 44 yıllık mücadele ile bütün dünyada ses getirdiğini kaydeden Ali, diğer Kürt partilerinin aksine PKK’nin Kürt halkının sesini bütün dünyaya duyurduğunu ifade etti. PKK’nin gücünü halktan aldığını belirten Ali, enternasyonalist savaşçıların da Kürdistan dağlarında PKK sayesinde mücadele ettiğinin altını çizdi.

(rr)

ANHA