Krizin çözümü Suriye'nin iç diyaloğunda

Siyasetçiler, Şam hükümetinin Özerk Yönetim'in çözüm için diyalog çağrılarına cevap vermemesi durumunda, krizin derinleşeceği uyarısından bulunuyor.

Krizin çözümü Suriye'nin iç diyaloğunda
4 Aralık 2021   04:13
LÎLAV DÊWANÎ – CÛDÎ ÎSMAÎL

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, yıllardır Suriye krizinin diyalog yoluyla çözülmesi için Şam hükümetine çağrı yapıyor. Ancak Şam hükümeti şu ana kadar diyalog çağrılarına bir cevap vermiş değil.

PYD Eş Başkanlık Komitesi üyesi Aldar Xelil daha önce yaptığı açıklamada Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Şam hükümeti ile doğrudan diyalog kurmaya hazır olduğunu ve Özerk Yönetim’in bütün Suriye için demokratik bir proje olduğunu ifade etmişti.

‘ASTANA TARAFLARININ TALEPLERİ YARARSIZ ÇÖZÜMLER’

Şam hükümeti Kasım ortasında Rusya’nın desteğiyle Dera’da uyguladığı ve yararı olmayan “Çözüm” modelini, Dêrazor’da da uygulamaya geçti.

Şam hükümetinin Rusya’nın baskısıyla Eylül ayında dayattığı “Çözüm” modeli, sivillerin askerlik hizmeti ve yerel silahlılarla ilgiliydi. Söz konusu yeni “çözümler” Rusya’nın projesiydi. Moskova yıllar önce bu projeyi başlatmıştı. Doğu Guta, Humus kırsalını ve en son Dera'yı ele geçirdi ve şimdi de aynısını Derazor’da gerçekleştirmek istiyor.

Suriyeli muhalif siyasetçi Semir Ezam  ve Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Başkanlık Meclisi üyesi Hisên El Ezam Şam hükümetinin, müttefikleri Rusya ve İran’ın sözde çözüm modeliyle amaçladıklarına ilişkin ANHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

https://www.hawarnews.com/tr/uploads/files/2021/12/03/213516_-.jpg

Semir Ezam, Dera’da uygulanan sözde “çözüm”e ilişkin, “Bu çözüm temelde Rusya’nın projesidir. Rusya Himêmim uzlaşma merkezinin adını Himêmim üssüne verdi ve bunu rejimin de onayıyla yaptı. Amacı 2011’in ilk aylarında Suriye halk hareketinin adalet, özgürlük ve değişim taleplerini yok etmekti. İslami gruplar bu hareketi yok etti ve cihada, teröre çevirdiler. Rejim krizin başından bu yana istediğini ona sundu” dedi.

“Çözüm” adı altındaki operasyonları eleştiren Semir Ezam, “Suriye krizine çözüm bulup, Suriyelilerin taleplerini yerine getireceklerine, onları Suriye’nin diğer bölgelerine göndererek Astana taraflarının (Rusya, Türkiye ve İran) çıkarlarına göre kullanıp, terörist ve silahlılar için ise çözüm ve anlaşmadan bahsediyorlar” ifadelerini kullandı.

‘DERA’DA KRİZ YENİDEN ÇIKACAK’

Yerel silahlıların bölgelerinde göç ve yıkımdan başka bir şey getirmediğini belirten Semir Ezam, Şam ve Humus gibi bölgelerde yerel silahlılarının durumunun çözüldüğünü ancak Dera’da krizin yeniden çıkacağı öngörüsünde bulundu.

DERA VE DÊRAZOR’UN DURUMU ENDİŞE VERİCİ

Dêrazor’da hala zayıf çözümler mevcut. Karışıklık ve cinayet olaylarında artış yaşanıyor. Son zamanlarda Senemên şehrine yönelik iki farklı saldırıda 4 sivil yaşamını yitirdi. Ayrıca hükümet güçlerinin Newa’ya dönük saldırıları devam ediyor. Bazı silahlılar Şam hükümetinin sunduğu ve 26 Kasım’da sona ereceğini belirttikleri çözümleri kabul etmedi. Bütün bunlar sözde çözümlerin Dera’ya istikrar getirmediğini gösteriyor.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre Dera’da son anlaşmanın başından bu yana 69 kişi yaşamını yitirdi. Bunların 36’sı sivil yurttaş. 29’u Şam hükümet güçleri üyesi ve Rusya’dan destek alan 5’inci Tugay üyeleri, bazıları da “çözüm” operasyonları sonrası silahını teslim eden yerel silahlılar. 4’ü de “çözüm”ü reddeden yerel silahlı.

Şam hükümetinin, Dêrazor’da yeni “çözümler” adı altında getirdiği uygulamalar Suriyelileri endişelendiriyor.

SOHR, Dêrazor’da başlayan “çözümlerin” rojava köylerine, El Bû Kemal’e, Meyadin ve kuzey kırsalında bulunan köylere kadar yayılacağını belirtti.

‘İKTİDARA DÖNÜŞ VE ÖZEL SAVAŞ ÇIKARMA GİRİŞİMLERİ

Gözlemciler, Şam hükümetinin bu “çözümlerle” Suriye halklarını kendi iktidarı altına almayı hedeflediğini belirtiyor. Gözlemciler, ayrıca Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’yi tehdit ettiği bir dönemde “çözümlerin” Dêrazor’a doğru genişlemesinin, Şam hükümetinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye karşı özel savaş politikaları yöntemlerinden biri olduğunu ifade ediyor. Gözlemciler, Şam hükümetinin bu şekilde halkı Türk devletinin saldırılarına karşı direnişten uzak tutmaya çalıştığını kaydetti.

Şam hükümetinin kendisini bölgede aktif bir güç olarak göstermek ve bazı tarafları yanına çekmek için Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehditlerinden faydalanmak istediğini söyleyen, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Başkanlık Meclisi üyesi Hisên El Ezam, “Şam hükümetinin Dêrazor’daki politikaları bölge halklarının Özerk Yönetim’e olan bağlılıkları sayesinde başarısız olacaktır” diye konuştu.

Şam hükümetinin politikasıyla Suriyelileri bir kez daha kendi baskıcı iktidarı altına almak istediğini ifade eden Semir Ezam, şunları söyledi: “Bunu gerçekleştirmek için de Rusya ve İran’dan onay, Türkiye’den de destek alıyor. Çünkü bu 3 taraf çıkarlarını zayıf ve ulusal egemenliğini kaybetmiş bir rejim aracılığıyla gerçekleştirebiliyor. Bu zayıf rejim iktidarını kalıcılaştırma karşısında söz konusu tarafların Suriye’de meşru olmayan çıkarlarını yerine getirmeye hazır.”

Astana taraflarının politikalarına dikkat çeken Semir Ezam, “Artık Astana taraflarının anlaşma yaptığı ve birbirini desteklediği kimseden gizlenmiyor. İslami grupların kontrolü altındaki bölgelerin Şam hükümetine teslim edilmesi için İran ve Rusya’nın politikaları yürütülüyor. Gerçekten de teröristleri bölgelerden çıkardılar ve başka bölgelere gönderdiler” diye belirtti.

‘ASTANA PLANLARI ROJAVA’DA BAŞARISIZ OLACAK’

“Şam hükümeti ile anlaşmak isteyen silahlılar kendi durumlarını çözdü” diyen Semir Ezam, Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’nin de Şam hükümetine teslim edilmesi veya Türk devleti ile DAİŞ çeteleri tarafından işgal edilmesi için çeşitli politikalar yürütüldüğünü ifade etti.

Astana taraflarının planlarının Kuzey ve Doğu Suriye’de başarısız olacağını söyleyen Semir Ezam, nedenini ise şöyle açıkladı: “Çünkü bu bölgede QSD var ve Uluslararası Koalisyon desteği ile Kuzey ve Doğu Suriye’yi terörden temizledi. Bir diğer nokta ise bu bölgede bölge halklarının değişim, adalet ve özgürlük taleplerini yerine getirebilecek olan siyasi bir projeye sahip meşru bir güç var.”

‘ÇÖZÜM İSTEYENLER VE ÇÖZÜME KARŞI OLANLAR’

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Yürütme Komitesi Başkanı İlham Ehmed, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Rusya Devlet Başkanlığı Özel Temsilcisi Mikhaill Bogdanov 23 Kasım’da bir araya geldi. Görüşmede Suriye’deki gelişmelerin ele alındığı ve Suriye’de BM’nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde çözümün bulunmasının önemine değinildiğine işaret edildi.

https://www.hawarnews.com/tr/uploads/files/2021/12/03/213459_-.jpg

Özerk Yönetim’in Şam hükümeti ile diyaloğa açık olduğunu söyleyen Hisên El Ezam, Suriye içi diyaloğun Suriye krizinin çözümünün, iyi niyet temelinde koşulsuz bir şekilde Cenevre’de değil Şam’da  olması gerektiğine vurgu yaptı. Hisên El Ezam, Özerk Yönetim’in diyaloğa hazır olduğunu ancak Şam hükümetinin henüz hazır olmadığını dile getirdi.

Şam hükümetinin mevcut koşullarda kendi başına Suriye krizini çözemeyeceğini söyleyen Hisên El Ezam, “Şam hükümeti Suriye’de olan tüm taraflarla diyaloğu kabul etmeli, MSD’nin sunduğu demokratik ve barışçıl çözüm esas alınmalıdır” diye konuştu.

Çözüme ilişkin değerlendirme yapan Semir Ezam ise, “Şam hükümeti diyalog ve değişimi kabul etmiyor. Çünkü baskıcıdır ve Suriyelilerle çözümü paylaşmaya hazır değil. Bunu yaparsa iktidarını, Suriye’nin kaderini elinde tutmayı ve  siyasi kararları kontrol etme pozisyonunu kaybeder. Ancak kriz bir an önce çözülmezse, Suriye parçalanmaya doğru gider” uyarısında bulundu.

‘RUSYA BÖLGEDEKİ VARLIĞINI KORUMAK İÇİN DİYALOĞU GECİKTİRİYOR’

Şam hükümetinin iktidarda kalması için Rusya’nın garantör güç konumunda olduğunu hatırlatan Semîr Ezam, “Rusya, hiç yorulmadan tüm Suriye topraklarını Şam hükümetinin kontrolü altına almaya çalışıyor. Çünkü yalnızca Şam hükümetinin başkanı, Suriye ürünlerini Rusya'nın hizmetine sunabilir" dedi.

Semîr Ezam, Şam hükümetinin bunu yapmasının nedenlerini şu şekilde açıkladı: “Birincisi BM’nin  Şam hükümetini tanıması, ikincisi Şam hükümetinin iktidarda kalmak için her şeyi yapmaya hazır olmasıdır. Rusya bazı değişimler istiyor ve iktidar başkanına müdahale etmiyor. Rusya, çatışmanın yerel taraflarına, bölgesel ve uluslararası devletlere sözler vererek sadece zaman kazanmak istiyor.”

‘BM SURİYE’DE TÜM TARAFLARLA ÇALIŞMALI’

Rusya'nın, Suriye'ye yeni bir yaklaşım getirmek için teorik tavrını ve Suriye'deki siyasi gelişmelere müdahale etmeyi bırakması gerektiğini söyleyen Hisên El-Ezam, “Rusya'nın, güvenilirliğini artırmak için Birleşmiş Milletler'in liderlik etmesi gereken Suriye'deki barış sürecine destek olup bölgedeki tüm taraflarla birlikte çalışması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Rus hükümetinin Suriye'deki son gelişmelere yönelik tutum ve politikalarıyla ilgili birçok konu olduğunu kaydeden Hisên El-Ezam, “Moskova ve Şam hükümeti, Şam hükümetinin çıkarına olan bir dizi konuda anlaştılar. Rusya, Suriye'de yerini almış durumda, kendi çıkarlarına zarar vermek pahasına Şam'a yaklaşımını daha fazla bozmak istemiyor. Çünkü bu durumdan daha uzun süre faydalanacaktır. Ancak Şam hükümeti ile bizim de dahil olduğumuz taraflar arasındaki diyaloğun çözümünde ve uygulanmasında garantör güç ve adil bir arabulucu olduğunu herkese göstermeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

‘ÇÖZÜM DİYALOG VE 2254 SAYILI KARARIN UYGULANMASINDA’

En uygun çözümün Şam ile tüm tarafların meşru haklarını güvence altına alan ve farklı görüşleri kabul eden bir Suriye içi diyaloğun olduğuna işaret eden Hisên El-Ezam, terörün olmadığı çoğulcu demokratik bir Suriye kurulana kadar diyaloğun koşulsuz olması gerektiğini vurguladı.

Suriye krizinin çözümünün, başta 2254 sayılı Karar olmak üzere BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasında olduğunu söyleyen Semîr Ezam son olarak şunları ifade etti: “2254 sayılı karara göre, Suriye’de yeni bir anayasa hazırlamak için bir geçici komisyon kurulmalı, ancak Rusya ve İran bu meşru kararları görmezden gelip, alternatif olarak sonuçsuz kalan Astana görüşmelerini esas aldı.”

(mt/hb)