‘Kimse sesimizi duymuyor’

Bazı coğrafyalar vardır ki her anıldığında akla ilk olarak savaş gelir. Savaşlarda sadece binalar, şehirler, kasabalar değildir yıkılan, asıl olarak yitirilen özgür yarınlardır ve tam da böyle bir yer olan Gazze için, savaşın enkazında karşılanan kış da kabus oluyor.

‘Kimse sesimizi duymuyor’
2 Aralık 2021   06:55
GAZZE-UMER MÛSA

Gazze’de, yıllardır süren savaş sonucu kentin enkaza dönüşmesinin yanı sıra, yaklaşan kışla birlikte yağan yağmurlar, Gazzeli yoksulların hayatını daha da zorlaştırıyor.

“Savaştan sonra kimse dönüp ne yaptığımıza, nasıl yaşadığımıza bakmadı bile. Oysa evlerimiz başımıza yıkıldı. Yine kimse yıkılan evlerimizin ne olacağını sormadı. Her savaşta olduğu gibi bu savaşın da faturasını yine biz ödüyoruz” diyerek savaşın nasıl da kendi yaşamlarını bir silindir gibi ezip geçtiğini son derece yalın bir dille anlatıyor Gazzeli Mihemed Zernedeh.

Gazzeli Zernedeh, ekliyor sonra: ‘’Kış geldi. Yağmurlar başladı. Enkaza dönen kentte kış kimileri için bereket iken bizler için zorluğun katmerli hale gelmesidir.’’

45 yaşındaki Mihemed Zernedeh, neredeyse onlarca yıldır ismi savaşla tanınan, savaşla anılan Gazze’den ve 7 çocuk babası. Kendi deyimiyle enkaza dönen evde 7 çocukla birlikte kışı karşılıyor.

“Önceki gece yağmurla birlikte her tarafı su bastı. Çocuklar büyük korku içinde ve geceleri uyuyamaz duruma geldik’’ diyen Mihemed Zernedeh, sesini, duyacak kulaklara ve belki de savaşla hayatları enkaza dönüştürenlere duyurmaya çalışıyor. Ve aslında her söz hayatını enkaza çevirenlere bir isyan olarak dökülüyor dudaklarından.

KAMP VE ZOR YAŞAM ŞARTLARI

Artık dünyamızda olağanlaşan savaşların vuku bulduğu yerde olağanüstü hal alır yaşam. 2 milyona yakın insanın hayat sürdüğü Gazze’de, savaşın ‘olağan’laştığı kentlerdendir.

Kentte 8 kamp kurulmuş durumda. Kampta yaşam sürdürenlerin en fazla zorlandığı şey gerekli tıbbi ihtiyaçların tedarik edilememesi oluyor. Kamplardaki alt yapı ve kanalizasyon sorunları ise yağışlarla birlikte yaşanan zorluğu katmerli hale getiriyor. Gerekli alt yapıdan yoksun kamplarda sel baskınları sıkça yaşanıyor.

Savaş, sermaye sahiplerine ve savaştan nemalananlara yeni zenginlik alanları açarken, fakirin daha da fakirleşmesine dolayısıyla temel yaşam ihtiyaçlarından yoksun kalmasına neden oluyor.

Gazze’de hayat pahalılığı savaşın yarattığı yıkımla birleşince kamplarda yaşam savaşı verenlerin zorluğu ikiye katlanıyor.

‘TARIM İŞÇİSİYİM YÖVMİYEM 15 BİR TOP NAYLON 20 DOLAR’

“Her yıl kış gelmeden önce yağmura karşı tedbir almak için çadırımıza naylon çekerdik. Ancak artık onu da yapamıyoruz. Çünkü fiyatlar çok fazla yükseldi, artık onu alamıyoruz” diyerek yaşadıkları zorluklara dikkat çeken bir diğer kamp sakini ise Yunis Ebû Hiweyle.

Yunis Ebû Hiweyle, ‘’Bir tarım işçisiyim. Günde 10 saat çalışıyorum. Aldığım yevmiye 15, ama bir top naylonun fiyatı ise 20 doları aşıyor. Naylon alamayınca taşan sular çadırlarımıza boca ediyor ve bu da sonrasında hastalık demek oluyor. Çünkü taşan yağmur suyuna karışan kanalizasyon suları çadırlarımızın içine kadar geliyor’’ sözleriyle yaşamındaki zorlukları anlatıyor.

6 çocuk babası 52 yaşındaki Ebû Hiweyle, kışa ilişkin tedirginliğini şu sözlerle anlatıyor: “Normalde insanlar yağmurun yağmasını ve kışın gelmesini memnuniyetle karşılar. Çünkü yağmur berekettir, bolluktur. Ama bizim için öyle değil. Yağmur, kış, bizim için zorluğun katlanmasıdır.”

Ebû Hiweyle de yöneticilere olan tepkisini dile getirirken, “Biz bu zorlukları yaşarken, hiçbir yetkili kamplarda yaşananlara dönüp bakmıyor bile” diyor.

SAVAŞTAN SONRA DURUM DAHA DA KÖTÜLEŞTİ

Gazze’de yaşanan son savaşta en az 2 bin 100 ev enkaz haline geldi. 56 bin ev savaşta hasar gördü. Kentin kanalizasyon sistemi büyük zarar gördü. Bütün bunlar yaşamı doğrudan olumsuz etkiliyor.

Savaşın üzerinden 5 ay geçmesine rağmen yeniden inşa için henüz bir adım atılmadı. Birçok Gazze sakini enkaz haline gelen evinde hayata tutunmaya çalışıyor.

(rr)

ANHA