KOMAW’dan kimyasal silah mektubu: TC’nin suçlarına ortak olmayın!

Avrupa kurum ve partilerine Türk devletinin kimyasal saldırılarına ilişkin mektup gönderen KOMAW, BM, AB, AP ve OPCW’ye sessizliklerini bozma çağrısı yaptı.

KOMAW’dan kimyasal silah mektubu: TC’nin suçlarına ortak olmayın!
16 Nov 2021   08:01
HABER MERKEZİ

Alman siyasi partileri CDU, SPD, Die Graunen, Die Linke ile Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen bu mektup, yine KOMAW’in Belçika, Fransa, Hollanda, İsviçre, İsveç, Norveç ve birçok ülkenin temsilcilikleri aracılığıyla bu ülkelerdeki parti, kurum ve bakanlıklara da gönderiliyor.

Mektupta, Türk devletinin vahşetine dikkat çekilerek, "Son bir ayda Girê Sor ve Werxelê alanlarındaki saldırılarında, eskilerinden farklı zehirli gaz ve kimyasal silah kullandığı ve bu saldırı sonucu en az 11 özgürlük savaşçısı yaşamını yitirmiştir. Az zararla yaralı kurtulan 3 gencin bu konuda verdikleri bilgi kamuoyu ile paylaşılmıştır" denildi.

"Ayrıca basına yapılan açıklamalarda, son 5 ayda, en az 138 kimyasal bombardıman yapılmış ve çok sayıda savaşçı ve sivil insan yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır" vurgusunda bulunulan mektupta, şunlar da kaydedildi:

"4 Eylül 2021 tarihinde, Duhok’in Hiror köyüne yapılan kimyasal saldırı sonucu, yaşlı Abdullah Hesen ve ailesinin tümü darbe almış ve zehirlenmiştir. Bu bilgiyi basına veren Hırıstıyan Barış Grubu Irak Şubesi, ayrıca şu açıklamayı da yapmıştır: Türk Devleti sadece HPG gerillalarına saldırmıyor, topyekun toplumu fark gözetmeksizin hedeflemiş durumdadır.

Buna örnek olarak; Kanîmasî ve çevresine yapılan bombardımanda, kimyasal silahlar ile zehirli ve boğucu gazlardan 548 köy sakini zehirlenmiştir. Ancak TC devleti sağlık ekibi adı altında, Başûr yönetimiyle birlikte hastaneye kaldırılan bu köylülere el koymuştur ve ilginç bir açıklama yaparak bunların Covid-19 hastalığına yakalandığını belirtmişler! Böylece TC devletini bu suçunu gizlemeye, üzerini örtmeye çalışmışlardır.

İHD’nin verdiği rapora göre,1994-2011 yılları arasında 46 sefer kimyasal silah kullanılmış ve bunun sonucu 437 HPG savaşçısı yaşamını yitirmiştir.

Ayrıca Rojava’da da çok sayıda kimyasal silah ve zehirli gaz kullanmıştır. Özellikle Efrîn, Serêkaniyê ve Girêspî işgali döneminde yoğunca kullanmıştır. Tam bu dönemde, TC Lahey büyükelçisi Şaban Dişli'nin, Uluslararası Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü OPCW’ye bağışta bulunduğu belirtiliyor.

Aslında basının sıkıştırması sonucu TC Savaş Bakanı Hulusi AKAR, 10-13 Şubat 2021 Garê saldırısı üzerine sorulan yoğun sorulara, guya cevap verirken aslında yarım dille itirafta bulunarak; 'biz sadece göz yaşartıcı gaz kullandık' demiştir!

Başta BM, AB, AP ve bu konuda direkt erk ve görevi olan OPCW gibi örgüt ve kurumlar olmak üzere, ilgili tüm devlet ile kurum ve kuruluşlarını sessizliklerini terk etmeye, isimleri ve içeriklerine denk düşecek şekilde görevlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde, TC’nin işlediği insanlık suçlarının ortağı olmaktan kurtulamayacaklar."

'BÜTÜN İMKÂNLARIMIZI KULLANALIM'

KOMAW, Kürt halkı ve dostlarına da seslenerek, şunları belirtti:

"Elbette ki, yurtsever Kürdistan halkı ve dostlarına da çağrımız vardır; bu zorlu ve çokça tehlike barındıran dönemde, her zamandan daha fazla görevlerimize sarılmak, TC devletinin bu vahşi saldırılarını durdurmak için ne kadar imkân ve olanakları varsa çalıştırmak gerekiyor. En başta şehitlerimiz olmak üzere, dünya insanlığına bağlılığımızın bir gereği de; önümüzde duran böyle kutsal bir göreve dört elle sarılmamız gerekmektedir."