Saldırıyla korku, yılgınlık ve irade kırılmak istendi-AHMET BİRSİN

Saldırıyla korku, yılgınlık ve irade kırılmak istendi-AHMET BİRSİN
13 Nov 2021   01:21

AHMET BİRSİN

AKP-MHP faşizmi Rojava’ya işgal öncesi soykırım diyebileceğimiz vahşi bir saldırıda bulundu. 9 Kasım’da 82 yaşındaki Yusuf Gulo ve iki torunu evlerinin önünde bindikleri araba daha 50 metre uzaklaşmadan Türk devletine ait SİHA saldırısına uğradı. Ne uluslararası yasalar ne de mevcut Türk kanunları böylesi terörist bir saldırıya cevaz vermezken, Türk devletinin bunu açıktan üstlenmesi ne anlama geliyor. Burada nasıl bir mesaj vermek istiyor, bu saldırıda amaçlarına ulaşabildiler mi? Rusya, ABD ve AB halka yapılan bu soykırım saldırısı karşısında neden sessiz?

MÜCADELEYİ DESTEKLERSENİZ SONUNUZ BÖYLE OLUR

Türk devleti açık ki, işgal öncesi korku salmak ve gelişecek halk direnişine karşı halkın iradesini kırmak için bu soykırım saldırısını gerçekleştirdi. Seçilen aile ve kentin çok bilinçlice seçildiği anlaşılıyor. Yusuf Gulo ve ailesi Kürt halkının özgürlüğü için Kürt Halk Önderinin 2 Temmuz 1979 ’da Rojava’ya ayak basması sonrası, Önderliğe düşüncesini ve yüreğini açmakla kalmamış, aileden 14 şehit vererek son nefesine kadar mücadeleye bağlı kalmış, Kürdistan yurtseverliğinin soyağacı olmuştur. Gulo ailesine yapılan saldırı ile bu aile şahsında yurtsever Rojava halkına, özellikle de derin yurtseverlik kökleriyle Rojava’yı etkiler konumda olan Qamişlo halkına korku ve yılgınlık salarak bu mücadeleyi desteklerseniz “sonunuz böyle olacak” mesajı verilmek istenmiştir. Halk içinde panik yaratarak şehrin boşaltılması amaçlanmıştır.

TÜRK DEVLETİ AMACINA ULAŞABİLDİ Mİ? 

Olay sonrası Gulo ailesi, bilge duruşuyla Rojava halkının sevgi ve saygısını kazanan Şehit Yusuf Gulo’ya yakışır tarzda dirayetle, vakur ve onurlu duruşundan taviz vermeyerek, saldırılar karşısında direnmekten asla taviz vermeyeceklerini, sonuna kadar Önder APO’ya bağlı kalacaklarını ve Kürt halkının saldırılar karşısında birliğini telkin etmişlerdir. Böylesi bir acı karşısında Gulo ailesinin her ferdi derin yurtseverlik bilinciyle hareket ederek Kürt düşmanı olan Türk devletinin amacını boşa çıkarmışlardır. Ailenin bu net duruşu bütün Rojava’da ve özellikle de Qamişlo’dan büyük bir karşılık bulmuştur.

Gulo ailesinin direngen duruşu karşısında şaşkına uğrayan Türk devleti MİT tarafından hazırlanan “Kara kutuya SİHA bombası” başlıklı haberi yandaş Türk medyasına aynı başlık altında servis ederek boşa çıkarılan amacını gizlemeye çalışmıştır.  Böylece Gulo ailesinin gerçeğini karalayarak terörist eylemini gizlemeye çalışmıştır. Ancak bunu da başaramamışlardır. Yusuf Gulo’nun soy ismini yanlış verdikleri gibi, torunlarını koruma olarak göstermişlerdir. Yusuf Gulo’yu adeta Kuzey Suriye’nin başındaki askeri bir komutan olarak lanse etmeye çalışmışlardır. Böylece Yandaş Türk basının Kürt düşmanlığında bir özel ve psikolojik savaş makinası gibi çalıştıkları bir kez daha açığa çıkmıştır

SALDIRI KARŞISINDA HALKLAR KENETLENDİ

Rojava’yı yakından takip edenler gördü ki, olayın olduğu ilk günden bu yana halk ayakta ve büyük bir serhildan ruhuyla her kentte on binler yürüyüş halinde olmuştur. Bir kent değil bütün Rojava bu saldırı karşısında birbirine kenetlenmiştir. Sadece kentler birbirine kenetlenmemiş, Kuzey doğu Suriye halkları Araplar, Asuri ve Süryaniler, Ermeniler ve bütün bir halk birbirine kenetlenmiştir. Saldırı karşısında net bir tutum ortaya koyarak işgalcilere tepkilerini ve öfkelerini büyük birlik tutumuyla dillendirmişlerdir. Qamişlo’da yapılan cenaze merasimine bakıldığında bu çok daha net bir biçimde görülmüştür.

Özellikle yüreğine korku salınmak istenen Qamişlo kenti köklerinde yatan derin yurtseverlik bilinciyle on binlerle alanlara dökülerek Türk devletinin amacına darbe vurmuştur. Türk devleti 3 can alsa da Apê Yusuf’un şehadetinde halk direnişte birleşmiştir. Korku ve yılgınlığa izin vermemiştir. Olası bir işgal saldırısında YPG ve QSD değil, direnen bir halk gerçekliğiyle cevap verileceğinin mesajı net bir şekilde AKP-MHP faşizmine verilmiştir. Aynı şekilde günler öncesinde işgal tellallığı yaparak, halk içinde korku ve panik yaratmaya çalışarak “Türk devletinin saldırma korkusundan kaynaklı halk Tıl Temır’de 15 köyü boşaltı” gibi yalan haber yapan kimi ihanet ve işbirlikçilikten beslenen KDP basınına da Kuzey ve Doğu Suriye halkları net bir cevap vermiştir.

Yürüyüşlerde dikkat çeken bir noktada intikam sloganlarının haykırılmasıdır. Belli ki, bıçak kemiğe dayanmış, sabır ateş olup alevlenmiştir. Türk devletinin işgal ve talanına karşı öfke patlaması açığa çıkmıştır. Aynı öfke ısrarla Türk devletiyle işbirliğine devam eden KDP ve ENKS’ye yönelikte açığa çıkmıştır. En önemli nokta da elbette ki, gerçekleşen bu saldırıda sessiz kalan Rusya, ABD, koalisyon güçleri ve AB’ye olmuştur.

SOYKIRIM KARŞISINDA ABD VE RUSYA’NIN SESSİZLİĞİ KABUL EDİLEMEZ

Bu insanlık dışı soykırım saldırısında şu ana kadar uluslararası alandan, özellikle de ABD ve Rusya’dan ses çıkmaması Kuzey ve Doğu Suriye halkları tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmaktadır. Saldırı karşısında yaşanan bu sessizliği suçüstü durum olarak ele almaktadırlar. Bu sessizliği ABD ve Rusya’nın yaşanan saldırıya onay verdikleri biçiminde okumaktalar. Her ne kadar Qamışlo alanı Rusya’ya bağlı olsa da ABD’nin bundan haberdar olmadığını söylemek doğru olmayacaktır. Gerillaya dönük kimyasal silah kullanımından tutalım, Türk devletinin terörist saldırılarına, soykırım amaçlı katliamlarına sessiz kalan bu ülkelerin bir bütün Kürt halkının ve Kuzey doğu Suriye halklarının haklı tepkileri karşısında Erdoğan-MHP iktidarını daha fazla ayakta tutamaz.

Sonuç olarak, Apê Yusuf’un cenaze merasiminde olası bir işgale karşı güçlü hazırlandıklarını belirten QSD temsilcisinin, dile getirdiği gibi, “biz sırtımızı halkımıza dayıyoruz, başka da kimseye güvenmiyoruz” diyerek askeri güçlerin duruşunu net bir biçimde ortaya koymuştur. Bu sözden hareketle halklar kendi öz güçleriyle Türk devletinin işgal amacına karşı duracağı gibi, Türk devletini tehdit göstererek Rojava devriminden taviz koparmak isteyenlere karşı da tıpkı Apê Yusuf’un 82 yıllık ömründe ortaya koyduğu gibi direnenler mutlaka kazanacaktır.

Tüm Gulo ailesinin ve Kürdistan halkının başı sağ olsun.

ANHA