ABD'li yorumcular: Erdoğan dikkatleri dışa yöneltiyor

Erdoğan’ın Suriye’ye yönelik yeni saldırı tehditlerini değerlendiren Amerikalı yorumcular Nicolas Heras ve Michael Rubin, Erdoğan’ın içeride yaşadığı krizden kurtulmak için dikkatleri dışarıya çekmeye çalıştığını söyledi.

ABD'li yorumcular: Erdoğan dikkatleri dışa yöneltiyor
25 Oct 2021   04:31
HABER MERKEZİ-GÎVARA ŞÊX NÛR

İşgalci Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye'yi yeniden hedef almak ve işgal alanlarını genişletmek için geçtiğimiz hafta tehditlerine tekrar başladı. İçerde ekonomik kriz ile boğuşan Erdoğan liderliğindeki Türk devleti Suriye, Irak, Libya ve Kıbrıs başta olmak üzere dış politikada da manevra alanı bulamayarak sıkışmış durumda.

Bulunduğu sıkışmışlıktan kurtulmak isteyen ve azalan kamuoyu desteğini korumak isteyen Erdoğan, her zamanki gibi Kürtlerin kazanımlarını hedef alıyor. Tekrardan Rojava’ya saldırmak isteyen Erdoğan, QSD’nin Türk ordusunun işgal ettiği bölgelere saldırılar düzenlediği yalanını söyleyerek Türk ordusunun yeni bir işgal harekatına meşruluk kazandırmaya çalışıyor.

Erdoğan’ın iddialarını yalanlayan QSD, güçlerinin işgal edilen bölgelerde herhangi bir hareketliliği olmadığını açıklamıştı.

Konuşulan son bilgilere göre Erdoğan, Rusya ve ABD ile yaptığı görüşmelerde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yeni saldırılar için onay alamayınca bölgeyi insansız hava araçlarıyla hedef almaya başladı.

İşgalci Türk devleti son bir haftada, Kobanê’de iki ayrı araca hava saldırısı düzenleyerek 5 kişiyi şehit etti 3 kişiyi de yaraladı.

Reuters haber ajansının aktardığına göre iki Türk devlet yetkilisi, Erdoğan'ın konuyu Ekim ayı sonunda İtalya'nın başkenti Roma'da yapılacak G20 zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile görüşeceğini söyledi.

Al-Monitor internet sitesinde yer alan bir haberde, Erdoğan'ın Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi'ne karşı yeni bir askeri saldırı başlatmaya hazır olduğu mesajını vermek istediğini veya ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e Suriye krizini çözmenin mümkün olduğu ancak bunun sadece Türk devletinin şart ve koşulları altında olacağı mesajını verdiği belirtildi.

BİDEN YÖNETİMİ TRUM’TAN FARKLI DÜŞÜNÜYOR

Joe Biden'in Türk devleti ve QSD ile ilişkilerinin Trump'ın ilişkilerinden farklı olduğu açık.  ABD’nin Newlines Enstitüsü Üyesi Nicholas Heras: "Biden yönetimi içinde Türk devletinin Suriye'de yeni bir saldırı başlatmasına izin veren bir blok bulunmuyor. Biden yönetimi hala QSD ile çalışıyor." ifadelerini kullandı

Amerikalı yazar ve araştırmacı Michael Rubin ve Nicholas Heras, şimdiki Amerikan yönetiminin Türkiye’nin Kürtlere saldırmasını kabul etmeyerek bu konudaki tutumunun Trump ve özel temsilcisi James Jeffrey’den farlı olduğu konusunda hemfikirler.

Bu konu bağlamında QSD, işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik tehdit ve saldırılarının terörle mücadele çalışmalarını sekteye uğrattığını ve DAİŞ'in yeniden canlanmasına zemin hazırladığını açıkladı.

QSD sözcüsü Aram Hena da Türk devletinin yarattığı tehlikeler konusunda şu uyarılarda bulunmuştu: “Teröristler işgal altındaki bölgeleri kendi çıkarları doğrultusunda ayrım gözetmeden talan ediyorlar. Türk devleti yeni saldırılar başlatırsa sonuçları felaket olur.”

Buna saldırı tehditlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Newlines Enstitüsü Üyesi Nicholas Heras, “Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik herhangi bir askeri saldırısı, Suriye'de DAİŞ'e yönelik operasyonlara zarar verecektir. ABD, DAİŞ’e yönelik hamle ve saldırılarda QSD komutanlığının emeklerine yaslanıyor.”

Birçok kişi Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik olası saldırısının Türkiye ekonomisinin çökmesine neden olacağı yorumunda bulunuyor. Türk lirası her geçen gün değer kaybetmeye devam ediyor. İçeride derinleşen krizden kaçmaya çalışan Erdoğan yönetimi dikkatleri dışarıya vermeye çalışıyor.

Heras da Erdoğan’ın saldırı tehditlerinin iç kamuoyuna yönelik siyaset olduğu yorumunu yapıyor.

Michael Rubin ise Erdoğan yönetiminin kaçırdığı 130 milyar dolar paranın hesabının sorulmaması için milliyetçileri dış politikaya kenetlemeye çalıştığı yorumunu yaptı.

Rubin sözlerini şöyle tamamladı: “Erdoğan’ın milliyetçi söylemleri Türkiye kamuoyunun bir kesiminin dikkatlerini dağıtabilir. Ancak uzun vadede Türk lirasındaki düşüşün nedeni sorgulanacaktır. Türk lirasının bu denli değer kaybetmesinin yüzde 90 nedeni Erdoğan yönetimi ve izlediği siyasettir. Türkiye halkları her geçen yoksullaşırken Erdoğan ve ailesi şatafat ve lüks içinde yaşamını sürdürmeye devam ediyor.”

(mt/rr)

ANHA