Hilafet'in başkentinden Suriyeliler için güvenli bölgeye: Reqa
DAİŞ'le yürütülen savaşta tamamen yıkılan Reqa, bölge halkının emekleriyle 4 yıl içinde yeniden inşa edildi.
Reqa’nın DAİŞ işgalinden kurtarılmasının üzerinden 4 yıl geçti. DAİŞ'le mücadelede neredeyse yerle bir olan kentte yaşamın yeniden örülmesi kimi gözlemciler, bölgeye dair haber yapan gazetecilere göre, neredeyse imkansız olarak ifade ediliyor.
Ancak 4 yılın ardından Reqa yeniden ayakları üzerinde durmaya, on binlerce sakinine ev sahipliği yapmaya başladı. Zira DAİŞ'ten kurtarıldığı ilk günden itibaren binlerce Reqalı yerlerine geri dönmeye başlamıştı.
QSD’nin kenti özgürleştirmesiyle birlikte kente gelen sakinler Reqa’yı yeniden inşa edeceğinin sinyaliini vermiş, olmaz denilen şeyi yapacağını daha ilk günden göstermişti.
ÇETİN BİR SAVAŞ YÜRÜTÜLDÜ
Reqa, DAİŞ çete güruhunun hilafet başkenti olarak ilan edilmişti. Oradan çıkarılmasının zor bir savaşla olacağını neredeyse herkesin ortak görüşüydü. Öyle ki, 17 Ekim 2017’de yani tam 166 gün süren çetin bir mücadeleden sonra QSD Reqa’yı özgürleştiriyordu. Ancak o günlerde DAİŞ'in kentten tümden çıkarıldığı kamuoyuna yansımaya başlasa da, QSD 20 Ekim'de Reqa’nın tümden DAİŞ çetelerinden temizlendiğini yaptığı açıklamayla duyuruyordu.
Bu haberimizde Reqa’da geçen 4 yıl süre boyunca kentte bütün alanlarda meydana gelen değişimler, saldırıların olduğu dönemde DAİŞ’in başkentine gelen Reqa’nın günümüzde nasıl güvenliğin merkezine dönüştüğüne ve halkın kenti yeniden inşa etmek için Reqa Sivil Meclisi ile koordinasyonunu ele alacağız.
Bugün Reqa’nın DAİŞ çetelerinden kurtarılmasının 4’üncü yıl dönümü. 4 yılda yeniden inşa çalışmaları kapsamında sanayi, ticaret, hizmet, sağlık vb. birçok alanda gelişmeler sağlandı. Reqa günümüzde Suriye’nin diğer bölgelerinde bombardımandan ve ölümden kaçan on binlerce göçmenin sığındığı güvenli bir merkez haline gelmiş durumda.
Reqa Sivil Meclisi’nin 2020 nüfus sayımına göre kentteki nüfus 785 bindir. Reqa’da Suriye’nin farklı bölgelerinden olan ve kamp ve evlerde kalan göçmenlerin sayısı ise 81 bine yakın.
KENTİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ ARDINDAN YENİDEN İNŞA ÇALIŞMALARI
Reqa Sivil Meclisi, inşa çalışmalarına kent merkezinden başladı. Kentin yüzde 90’ı yıkılmış, altyapı yok olmuş, anayol ve köprüler yıkılmış, elektrik, su, kanalizasyon hatları kopmuş ve neredeyse tüm alt ve üst yapı hizmet dışı kalmıştı.
Reqa Sivil Meclisi'nin çalışmalarına araçların geçişini sağlamak için anayolları temizlemekle başladı.
Reqa Sivil Meclisi’nin önündeki en büyük engel DAİŞ çetelerinin şehrin muhtelif alanlara düşediği mayınlardı. Mayınlar İç Güvenlik Güçleri Timleri tarafından aranıyor, bulunuyor ve tek tek imha ediliyordu. Reqa özgürleştirildikten sonraki 4 yıllık süreçte İç Güvenlik Güçleri, halkın evlerine dönmesi için bölge güvenliğini sağlamada belirleyici rol oynadı.
Mayınlar konusunda uzman Yûsif El-Omer, “Reqa ve kırsalında 14 bin 874 mayın ile 70 bin 729 mayın ve patlayıcı kemeri etkisiz hale getirildi. Aynı zamanda İç Güvenlik Güçleri mayın kaldırma timleri Reqa Sivil Meclisi’nin rahat hareket edebilmesi için bütün mayınları etkisiz hale getirdi.
DAİŞ çeteleri Reqa’yı işgal ettiklerinde şehrin kırsal alanlarında çok sayıda toplu mezar kazmışlardı. Bu mezarların bazılarına siviler bazılarına ise, kendi aralarında yaşadıkları çatışmalar sonucunda öldürülen çetelerin cenazeleri doldurulmuştu.
İlk Müdahale Timi Reqa özgürleştirildikten sonra 9 Ocak 2018’de kurulmuştu. İtfaiye, Ambulans, Yüzme, Cenazeleri Kaldırma ve Mühimmat Kaldırma Timi oluşturuldu.
İlk Müdahale Timi Reqa’nın QSD savaşçıları tarafından DAİŞ çetelerinden özgürleştirilmesinden sonra kuruldu. Tim bütün olağanüstü durumlara müdahale ediyor, sivillere yardım ediyor. Aynı zamanda DAİŞ çeteleri tarafından öldürülenlere ait toplu mezarları tespit etmekte önemli bir rol oynuyor.
ANHA’ya konuşan İlk Müdahale Timi Müdürü Yasir El-Xemîs, “Şimdiye kadar 34 toplu mezar gördük. 28 mezar üzerinde çalışma yürüttük. Reqa ve kırsalında 6 bin 100 cenaze çıkardık, sadece 700 cenaze aileleri aracılığıyla tespit edildi” dedi.
Yasir El-Xemîs, Cenazeleri Kaldırma Timi’nin Arjantinli timler tarafından DNA testi konusunda eğitildiklerini, halen akıbetleri bilinmeyen kişilerin bu öldürülenler arasında olup olmadıklarının bu şekilde netleştirileceğini, kaydetti.
ŞEHİRDEKİ EN ÖNEMLİ HİZMET PROJELERİ
Reqa sivil Meclisi, savaştan dolayı büyük bir yıkıma uğrayan şehirde halka daha iyi bir hizmet sunabilmek için birçok hizmet projesine imza attı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Reqa Sivil Meclisi Yerel Yönetim ve Belediyeler Komitesi Eş Başkanı Ehmed El Xidir, “Reqa özgürleştirildikten sonra öncelikli amacımız şehirdeki savaş kalıntılarını ve molozları temizlemek oldu. Su hatları hızlı bir şekilde onarıldı, bugün Reqa ve köylerine su ulaştırıldı” dedi.
Ehmed El Xidir konuşmasına şöyle devam etti: “Yerel Yönetim ve Belediyeler Komitesi, şehirde yıkılan 60 köprüden 12’sini onardı. Ayrıca Reqa ile güney kırsalını birbirine bağlayan en eski köprüyü onardı. Öte yandan yollar, bütün ana cadde ve sokaklardaki molozlar kaldırıldı. Reqa’nın kuzey ve batı kırsalındaki ana yollarda asfalt çalışması yapıldı. Halka daha iyi bir hizmet sunabilmek için Reqa’ya bağlı köylerde 15 belediye kuruldu, temizlik ve hizmet büroları açıldı ve her belediyede teknik bürolar açıldı.”
Reqa’da aynı zamanda kanalizasyon bürosu da açtıklarına değinen Ehmed El Xidir, “Bu büronun görevi ise şehirdeki bütün kanalizasyon alt yapısını takip edip, onarımını yapmak. Aynı zamanda kurulan ekoloji bürosu ise şehirdeki park ve bahçeleri iyileştirmek, ağaç dikimi yapmak” ifadelerini kullandı.
Reqa Sivil Meclisi’nin El-Neîm Kavşağı’nda çetelerin infaz yaptığı meydanı “Özgürlük Meydanı”na dönüştürdüğüne dikkat çeken Ehmed El Xidir, şehirde %75 oranında yakılan elektrik alt yapısının da onarıldığını kaydetti. Öte yandan ana cadde ve sokaklarda aydınlatma çalışmalarının yapıldığı kaydedildi.
EĞİTİM
Reqa Sivil Meclisi'nin en önemli görevlerinden biri de enkaz, moloz kütlelerinin kaldırılmasından sonra eğitim vermekti. Eğitim Komitesi, 5 yılı aşkın bir aradan sonra eğitim faaliyetlerine yeniden başladı. Meclis, eğitim alanında büyük adımlar attı. Reqa’nın özgürleştirilmesiyle beraber aynı yık Reqa şehri ve köylerinde okullar açıldı.
Reqa şehri ve köylerindeki okul sayısı 400'e ulaştı. Bu okullarda 16 binden fazla ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi eğitim alırken, 4 bin 420 öğretmen görev yapıyor. Ayrıca 90 okul tamamen yenilendi ve 201 okul kısmen yenilendi.
Reqa Sivil Meclisi Eğitim Komitesi, Reqa şehri ve köylerinde öğretmenlerin geliştirilmesi için eğitim oturumlarının yanı sıra yeni eğitim projelerini gündemine aldı.
Korona salgınıyla beraber tüm dünyada eğitim olumsuz etkilendi. Tabi Reqa’da korona pandemisinden olumsuz etkilendi. Bu nedenden dolayı tüm okullar eğitime ara vermek zorunda kaldı fakat Reqa tüm zorluklara rağmen eğitime ara vermeyerek büyük başarılar elde etti.
Eğitim Komitesi tarafından bu yıl ise El-Şerq Üniversitesi açılarak, eğitim yılına geçilmesi bekleniyor.
SAĞLIK
Sağlık alanında büyük ve hızlı bir ilerleme kaydedilerek, en önemlisi şehrin en büyük hastanesi olan Vatani Hastanesi olmak üzere birçok hastane açılarak 24 saat halka hizmete sunuldu.
Vatani Hastanesi dahiliye, cerrah, acil servis bölümleri ve ayrıca çocuklara ücretsiz aşılar enjekte ediyor.
Reqa’da Vatani Hastanesi, Kadın ve Çocuk Hastanesi, Hilal Hastanesi olmak üzere 3 genel hastane halka ücretsiz hizmet vermekte.
Reqa Sivil Meclisi Sağlık Komitesi, bölgede çok nadir bulunan CT-Röntgen cihazlarıyla beraberReqa halkına ve köylerine ücretsiz hizmet veren bir radyografi bölümü ve merkezi bir kamu laboratuvarı açtı.
Reqa Sivil Meclisi'nin de yardımıyla Reqa’nın şehir ve köylerinde 7 özel hastanenin yanı sıra 27 sağlık ocağı açıldı.
TARIM VE EKONOMİ
Reqalıların çoğu tarım yaparak geçimini sağlıyor. Son 4 yıl içinde tarım ve ürün verimliliği konusunda büyük gelişmeler kat edildi. Bu gelişmeler Tarım Komitesi’nin su kanalları ve su pompalarını onarım çalışmalarının bir sonucunda oldu.
Türk devleti ekonomi alanında da bölge ile bir savaş içinde. Suriye ve Irak’a akan suyu 500 metreküpten 200 metreküpe düşürdü. Bu da geçtiğimiz yıl tarımı olumsuz etkiledi.
Reqa’da ekonomik anlamda büyük bir hareketlilik var. İçme suyu, plastik, temizlik ürünleri gibi birçok alanda 100’den fazla fabrika kuruldu.
DAİŞ saldırıları döneminde kentte şeker, pamuk üretiminin yapıldığı iş yerleri talan edilerek, ürünler Türkiye’ye gönderilmişti.
TÜRKİYE’NİN DAİŞ İLE İLİŞKİLERİ
Türk devleti Suriye krizinin başında Suriye halkına yardım etme adı altında Suriye’nin iç işlerine müdahale etti. Tüm dünyaya Suriye’ye yardım ettiğini iddia eden Türk devletinin asıl amacı çıkarlarını gerçekleştirmek, Osmanlı projesini canlandırmaktı. Bu kapsamda birçok bölgeyi işgal etti ve günümüzde hala işgal tehditlerine devam ediyor.
İşgalci Türk devleti DAİŞ çetelerini Suriye ve Irak’a gönderdi ve her türlü ilaç, gıda, maddi desteği sağladı. Çetelerin çoğunu kendi ülkesindeki hastanelerde tedavi etti. Türk devletinin DAİŞ çetelerine destek verdiği belgelerle kanıtlandı. Türk devletinin Suriye’deki DİAŞ çetelerine petrol gönderdiği de ortaya çıktı.
Konuya ilişkin konuşan Reqa Sivil Meclisi Eş Başkan Yardımcısı Hesen Mistefa, “Reqa’nın özgürleştirilmesi DAİŞ’e ve Türk devletine karşı büyük bir darbeydi. Çünkü DAİŞ’in bölgeye yönelik işgal saldırıları süresi boyunca en büyük destekçisi Türk devletiydi. Reqa özgürleştirildikten sonra bütün Suriyeliler için güvenliğin merkezine dönüştü. Türk devleti DAİŞ çetelerine destek verip onlarla ticari anlaşmalar imzalıyor. Suriye’den petrol alıyor ve DAİŞ’e hem lojistik hem de askeri destek veriyor” ifadelerini kullandı.
Reqa Sivil Meclisi’nin kazanımlarının ve bölgede gerçekleştirilen projelerin QSD savaşçılarının emeği ve Reqa sakinlerinin sivil meclis ile birliğinin sonucu olduğunu kaydeden Hesen Mistefa, “Reqa Sivil Meclisi hizmet sunmaya devam ediyor. Reqa’yı eskisinden daha güçlü yapmak için bütün gücümüzle çalışacağız” diye belirtti.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi üzerinde bütün alanlarda ağır bir abluka var. Diğer yandan işgalci Türk devletinin saldırıları devam ediyor. Uluslararası kamuoyu ise bütün bunlar karşısında sessizliğini sürdürüyor. Özellikle de Til Koçer Sınır Kapısı’nın insani yardımların geçişine kapatılması ardından ekonomi daha da kötüye gitti.
ANHA
Hilafet'in başkentinden Suriyeliler için güvenli bölgeye: Reqa
Reqa’nın DAİŞ işgalinden kurtarılmasının üzerinden 4 yıl geçti. DAİŞ'le mücadelede neredeyse yerle bir olan kentte yaşamın yeniden örülmesi kimi gözlemciler, bölgeye dair haber yapan gazetecilere göre, neredeyse imkansız olarak ifade ediliyor.
Ancak 4 yılın ardından Reqa yeniden ayakları üzerinde durmaya, on binlerce sakinine ev sahipliği yapmaya başladı. Zira DAİŞ'ten kurtarıldığı ilk günden itibaren binlerce Reqalı yerlerine geri dönmeye başlamıştı.
QSD’nin kenti özgürleştirmesiyle birlikte kente gelen sakinler Reqa’yı yeniden inşa edeceğinin sinyaliini vermiş, olmaz denilen şeyi yapacağını daha ilk günden göstermişti.
ÇETİN BİR SAVAŞ YÜRÜTÜLDÜ
Reqa, DAİŞ çete güruhunun hilafet başkenti olarak ilan edilmişti. Oradan çıkarılmasının zor bir savaşla olacağını neredeyse herkesin ortak görüşüydü. Öyle ki, 17 Ekim 2017’de yani tam 166 gün süren çetin bir mücadeleden sonra QSD Reqa’yı özgürleştiriyordu. Ancak o günlerde DAİŞ'in kentten tümden çıkarıldığı kamuoyuna yansımaya başlasa da, QSD 20 Ekim'de Reqa’nın tümden DAİŞ çetelerinden temizlendiğini yaptığı açıklamayla duyuruyordu.
Bu haberimizde Reqa’da geçen 4 yıl süre boyunca kentte bütün alanlarda meydana gelen değişimler, saldırıların olduğu dönemde DAİŞ’in başkentine gelen Reqa’nın günümüzde nasıl güvenliğin merkezine dönüştüğüne ve halkın kenti yeniden inşa etmek için Reqa Sivil Meclisi ile koordinasyonunu ele alacağız.
Bugün Reqa’nın DAİŞ çetelerinden kurtarılmasının 4’üncü yıl dönümü. 4 yılda yeniden inşa çalışmaları kapsamında sanayi, ticaret, hizmet, sağlık vb. birçok alanda gelişmeler sağlandı. Reqa günümüzde Suriye’nin diğer bölgelerinde bombardımandan ve ölümden kaçan on binlerce göçmenin sığındığı güvenli bir merkez haline gelmiş durumda.
Reqa Sivil Meclisi’nin 2020 nüfus sayımına göre kentteki nüfus 785 bindir. Reqa’da Suriye’nin farklı bölgelerinden olan ve kamp ve evlerde kalan göçmenlerin sayısı ise 81 bine yakın.
KENTİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ ARDINDAN YENİDEN İNŞA ÇALIŞMALARI
Reqa Sivil Meclisi, inşa çalışmalarına kent merkezinden başladı. Kentin yüzde 90’ı yıkılmış, altyapı yok olmuş, anayol ve köprüler yıkılmış, elektrik, su, kanalizasyon hatları kopmuş ve neredeyse tüm alt ve üst yapı hizmet dışı kalmıştı.
Reqa Sivil Meclisi'nin çalışmalarına araçların geçişini sağlamak için anayolları temizlemekle başladı.
Reqa Sivil Meclisi’nin önündeki en büyük engel DAİŞ çetelerinin şehrin muhtelif alanlara düşediği mayınlardı. Mayınlar İç Güvenlik Güçleri Timleri tarafından aranıyor, bulunuyor ve tek tek imha ediliyordu. Reqa özgürleştirildikten sonraki 4 yıllık süreçte İç Güvenlik Güçleri, halkın evlerine dönmesi için bölge güvenliğini sağlamada belirleyici rol oynadı.
Mayınlar konusunda uzman Yûsif El-Omer, “Reqa ve kırsalında 14 bin 874 mayın ile 70 bin 729 mayın ve patlayıcı kemeri etkisiz hale getirildi. Aynı zamanda İç Güvenlik Güçleri mayın kaldırma timleri Reqa Sivil Meclisi’nin rahat hareket edebilmesi için bütün mayınları etkisiz hale getirdi.
DAİŞ çeteleri Reqa’yı işgal ettiklerinde şehrin kırsal alanlarında çok sayıda toplu mezar kazmışlardı. Bu mezarların bazılarına siviler bazılarına ise, kendi aralarında yaşadıkları çatışmalar sonucunda öldürülen çetelerin cenazeleri doldurulmuştu.
İlk Müdahale Timi Reqa özgürleştirildikten sonra 9 Ocak 2018’de kurulmuştu. İtfaiye, Ambulans, Yüzme, Cenazeleri Kaldırma ve Mühimmat Kaldırma Timi oluşturuldu.
İlk Müdahale Timi Reqa’nın QSD savaşçıları tarafından DAİŞ çetelerinden özgürleştirilmesinden sonra kuruldu. Tim bütün olağanüstü durumlara müdahale ediyor, sivillere yardım ediyor. Aynı zamanda DAİŞ çeteleri tarafından öldürülenlere ait toplu mezarları tespit etmekte önemli bir rol oynuyor.
ANHA’ya konuşan İlk Müdahale Timi Müdürü Yasir El-Xemîs, “Şimdiye kadar 34 toplu mezar gördük. 28 mezar üzerinde çalışma yürüttük. Reqa ve kırsalında 6 bin 100 cenaze çıkardık, sadece 700 cenaze aileleri aracılığıyla tespit edildi” dedi.
Yasir El-Xemîs, Cenazeleri Kaldırma Timi’nin Arjantinli timler tarafından DNA testi konusunda eğitildiklerini, halen akıbetleri bilinmeyen kişilerin bu öldürülenler arasında olup olmadıklarının bu şekilde netleştirileceğini, kaydetti.
ŞEHİRDEKİ EN ÖNEMLİ HİZMET PROJELERİ
Reqa sivil Meclisi, savaştan dolayı büyük bir yıkıma uğrayan şehirde halka daha iyi bir hizmet sunabilmek için birçok hizmet projesine imza attı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Reqa Sivil Meclisi Yerel Yönetim ve Belediyeler Komitesi Eş Başkanı Ehmed El Xidir, “Reqa özgürleştirildikten sonra öncelikli amacımız şehirdeki savaş kalıntılarını ve molozları temizlemek oldu. Su hatları hızlı bir şekilde onarıldı, bugün Reqa ve köylerine su ulaştırıldı” dedi.
Ehmed El Xidir konuşmasına şöyle devam etti: “Yerel Yönetim ve Belediyeler Komitesi, şehirde yıkılan 60 köprüden 12’sini onardı. Ayrıca Reqa ile güney kırsalını birbirine bağlayan en eski köprüyü onardı. Öte yandan yollar, bütün ana cadde ve sokaklardaki molozlar kaldırıldı. Reqa’nın kuzey ve batı kırsalındaki ana yollarda asfalt çalışması yapıldı. Halka daha iyi bir hizmet sunabilmek için Reqa’ya bağlı köylerde 15 belediye kuruldu, temizlik ve hizmet büroları açıldı ve her belediyede teknik bürolar açıldı.”
Reqa’da aynı zamanda kanalizasyon bürosu da açtıklarına değinen Ehmed El Xidir, “Bu büronun görevi ise şehirdeki bütün kanalizasyon alt yapısını takip edip, onarımını yapmak. Aynı zamanda kurulan ekoloji bürosu ise şehirdeki park ve bahçeleri iyileştirmek, ağaç dikimi yapmak” ifadelerini kullandı.
Reqa Sivil Meclisi’nin El-Neîm Kavşağı’nda çetelerin infaz yaptığı meydanı “Özgürlük Meydanı”na dönüştürdüğüne dikkat çeken Ehmed El Xidir, şehirde %75 oranında yakılan elektrik alt yapısının da onarıldığını kaydetti. Öte yandan ana cadde ve sokaklarda aydınlatma çalışmalarının yapıldığı kaydedildi.
EĞİTİM
Reqa Sivil Meclisi'nin en önemli görevlerinden biri de enkaz, moloz kütlelerinin kaldırılmasından sonra eğitim vermekti. Eğitim Komitesi, 5 yılı aşkın bir aradan sonra eğitim faaliyetlerine yeniden başladı. Meclis, eğitim alanında büyük adımlar attı. Reqa’nın özgürleştirilmesiyle beraber aynı yık Reqa şehri ve köylerinde okullar açıldı.
Reqa şehri ve köylerindeki okul sayısı 400'e ulaştı. Bu okullarda 16 binden fazla ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi eğitim alırken, 4 bin 420 öğretmen görev yapıyor. Ayrıca 90 okul tamamen yenilendi ve 201 okul kısmen yenilendi.
Reqa Sivil Meclisi Eğitim Komitesi, Reqa şehri ve köylerinde öğretmenlerin geliştirilmesi için eğitim oturumlarının yanı sıra yeni eğitim projelerini gündemine aldı.
Korona salgınıyla beraber tüm dünyada eğitim olumsuz etkilendi. Tabi Reqa’da korona pandemisinden olumsuz etkilendi. Bu nedenden dolayı tüm okullar eğitime ara vermek zorunda kaldı fakat Reqa tüm zorluklara rağmen eğitime ara vermeyerek büyük başarılar elde etti.
Eğitim Komitesi tarafından bu yıl ise El-Şerq Üniversitesi açılarak, eğitim yılına geçilmesi bekleniyor.
SAĞLIK
Sağlık alanında büyük ve hızlı bir ilerleme kaydedilerek, en önemlisi şehrin en büyük hastanesi olan Vatani Hastanesi olmak üzere birçok hastane açılarak 24 saat halka hizmete sunuldu.
Vatani Hastanesi dahiliye, cerrah, acil servis bölümleri ve ayrıca çocuklara ücretsiz aşılar enjekte ediyor.
Reqa’da Vatani Hastanesi, Kadın ve Çocuk Hastanesi, Hilal Hastanesi olmak üzere 3 genel hastane halka ücretsiz hizmet vermekte.
Reqa Sivil Meclisi Sağlık Komitesi, bölgede çok nadir bulunan CT-Röntgen cihazlarıyla beraberReqa halkına ve köylerine ücretsiz hizmet veren bir radyografi bölümü ve merkezi bir kamu laboratuvarı açtı.
Reqa Sivil Meclisi'nin de yardımıyla Reqa’nın şehir ve köylerinde 7 özel hastanenin yanı sıra 27 sağlık ocağı açıldı.
TARIM VE EKONOMİ
Reqalıların çoğu tarım yaparak geçimini sağlıyor. Son 4 yıl içinde tarım ve ürün verimliliği konusunda büyük gelişmeler kat edildi. Bu gelişmeler Tarım Komitesi’nin su kanalları ve su pompalarını onarım çalışmalarının bir sonucunda oldu.
Türk devleti ekonomi alanında da bölge ile bir savaş içinde. Suriye ve Irak’a akan suyu 500 metreküpten 200 metreküpe düşürdü. Bu da geçtiğimiz yıl tarımı olumsuz etkiledi.
Reqa’da ekonomik anlamda büyük bir hareketlilik var. İçme suyu, plastik, temizlik ürünleri gibi birçok alanda 100’den fazla fabrika kuruldu.
DAİŞ saldırıları döneminde kentte şeker, pamuk üretiminin yapıldığı iş yerleri talan edilerek, ürünler Türkiye’ye gönderilmişti.
TÜRKİYE’NİN DAİŞ İLE İLİŞKİLERİ
Türk devleti Suriye krizinin başında Suriye halkına yardım etme adı altında Suriye’nin iç işlerine müdahale etti. Tüm dünyaya Suriye’ye yardım ettiğini iddia eden Türk devletinin asıl amacı çıkarlarını gerçekleştirmek, Osmanlı projesini canlandırmaktı. Bu kapsamda birçok bölgeyi işgal etti ve günümüzde hala işgal tehditlerine devam ediyor.
İşgalci Türk devleti DAİŞ çetelerini Suriye ve Irak’a gönderdi ve her türlü ilaç, gıda, maddi desteği sağladı. Çetelerin çoğunu kendi ülkesindeki hastanelerde tedavi etti. Türk devletinin DAİŞ çetelerine destek verdiği belgelerle kanıtlandı. Türk devletinin Suriye’deki DİAŞ çetelerine petrol gönderdiği de ortaya çıktı.
Konuya ilişkin konuşan Reqa Sivil Meclisi Eş Başkan Yardımcısı Hesen Mistefa, “Reqa’nın özgürleştirilmesi DAİŞ’e ve Türk devletine karşı büyük bir darbeydi. Çünkü DAİŞ’in bölgeye yönelik işgal saldırıları süresi boyunca en büyük destekçisi Türk devletiydi. Reqa özgürleştirildikten sonra bütün Suriyeliler için güvenliğin merkezine dönüştü. Türk devleti DAİŞ çetelerine destek verip onlarla ticari anlaşmalar imzalıyor. Suriye’den petrol alıyor ve DAİŞ’e hem lojistik hem de askeri destek veriyor” ifadelerini kullandı.
Reqa Sivil Meclisi’nin kazanımlarının ve bölgede gerçekleştirilen projelerin QSD savaşçılarının emeği ve Reqa sakinlerinin sivil meclis ile birliğinin sonucu olduğunu kaydeden Hesen Mistefa, “Reqa Sivil Meclisi hizmet sunmaya devam ediyor. Reqa’yı eskisinden daha güçlü yapmak için bütün gücümüzle çalışacağız” diye belirtti.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi üzerinde bütün alanlarda ağır bir abluka var. Diğer yandan işgalci Türk devletinin saldırıları devam ediyor. Uluslararası kamuoyu ise bütün bunlar karşısında sessizliğini sürdürüyor. Özellikle de Til Koçer Sınır Kapısı’nın insani yardımların geçişine kapatılması ardından ekonomi daha da kötüye gitti.
ANHA
