Tecride karşı kesintisiz eylem zamanı
İmralı tecridiyle suç işlendiğini, ancak bu suça tüm küresel emperyalist güçlerin ortak olduğunu kaydeden Tirbêsiyê halkı, Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.
Önder Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan ağırlaştırılmış tecride tepki gösteren Tirbespiyê halkı, tecridin Önder Öcalan’ın geliştirdiği demokratik ulus sisteminden duyulan korkunun sonucu olduğunu kaydetti.
“Tecrit sadece Türk devleti tarafından geliştirilen bir uygulama olmadığını bilinmesi gerekir” diyen bölge sakinlerinden Sanad Hisen, küresel kapitalist güçlerin de bu işin arkasında olduğunu ve bu uygulamanın Türk devleti ile bu küresel güçler arasında bu yönlü bir anlaşma sonucu geliştiğini, kaydetti.
Sanad Hisên, Önder Abdullah Öcalan’a tecrit bölgede yürütülen sömürgecilikle siyasetin birer parçası olduğuna ise özellikle dikkat çekti.
‘SÜREKLİ EYLEM HALİNDE OLUNMALI’
Uluslararası İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) daha önce raporla İmralı’daki uygulamalarla uluslararası yasaların ihlal edildiğini ortaya koyduğunu hatırlatan, Sanad Hisên, “ancak Türk devleti tüm bu raporlara rağmen yasaları çiğnemeye devam ediyor. Tabi bu uygulamalar aslında Önder Apo’nun fikirlerinin bölge halkları arasında gelişmesinden korktuklarının sonucu olarak gelişiyor” dedi.
Sanad Hisên, tecridin tümden kırılması ve Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için de Kürt halkının sürekli eylem halinde olması gerektiğinin altını çizdi.
‘KADINLAR ÖNCÜLÜK ETMELİ’
Kadınların Önder Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği özgürlük ideolojisiyle bilinçlenerek, toplumun özgürlüğünde önce rol oynayabilecek durumuna geldiğine dikkat çeken Rewan İbrahim ise, “ Bunun için tüm kadınların Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü sağlama mücadelesine aktif katılması ve öncülük rolü oynaması gerekir” diye belirtti.
‘DEMOKRATİK ULUS SİSTEMİ ENGELLENEMEZ’
Önder Abdullah Öcalan’a yönelik tecride tepki gösteren Tirbêspiyêli Nezir Xelil ise aynı şekilde tecrit uygulamasının uluslararası yasaların açık ihlali olduğunu ve bu uygulamayla suç işlendiğini belirterek, “ Tüm ihlallere ve tecrit uygulamalarına rağmen, Önder Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği felsefe ve sistem gelişeceğini belirtti.
Önder Abdullah Öcalan’in felsefesine kimse engel olamayacağını dile getiren Nezir Xelil, sistemin sadece Kürt halkının değil, tüm bölge halklarının özgürlüğünü ön gördüğünü ve dolayısıyla da halkların da bu sistemi sahiplendiğini, başta Türk devleti olmak üzere tüm egemenlerin de asıl olarak bundan korktuklarını ve hem tecridin hem de bölgede devam eden işgal ve saldırıların da bunun için süreklileştiğini kaydetti.
ANHA
Tecride karşı kesintisiz eylem zamanı
Önder Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan ağırlaştırılmış tecride tepki gösteren Tirbespiyê halkı, tecridin Önder Öcalan’ın geliştirdiği demokratik ulus sisteminden duyulan korkunun sonucu olduğunu kaydetti.
“Tecrit sadece Türk devleti tarafından geliştirilen bir uygulama olmadığını bilinmesi gerekir” diyen bölge sakinlerinden Sanad Hisen, küresel kapitalist güçlerin de bu işin arkasında olduğunu ve bu uygulamanın Türk devleti ile bu küresel güçler arasında bu yönlü bir anlaşma sonucu geliştiğini, kaydetti.
Sanad Hisên, Önder Abdullah Öcalan’a tecrit bölgede yürütülen sömürgecilikle siyasetin birer parçası olduğuna ise özellikle dikkat çekti.
‘SÜREKLİ EYLEM HALİNDE OLUNMALI’
Uluslararası İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) daha önce raporla İmralı’daki uygulamalarla uluslararası yasaların ihlal edildiğini ortaya koyduğunu hatırlatan, Sanad Hisên, “ancak Türk devleti tüm bu raporlara rağmen yasaları çiğnemeye devam ediyor. Tabi bu uygulamalar aslında Önder Apo’nun fikirlerinin bölge halkları arasında gelişmesinden korktuklarının sonucu olarak gelişiyor” dedi.
Sanad Hisên, tecridin tümden kırılması ve Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için de Kürt halkının sürekli eylem halinde olması gerektiğinin altını çizdi.
‘KADINLAR ÖNCÜLÜK ETMELİ’
Kadınların Önder Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği özgürlük ideolojisiyle bilinçlenerek, toplumun özgürlüğünde önce rol oynayabilecek durumuna geldiğine dikkat çeken Rewan İbrahim ise, “ Bunun için tüm kadınların Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü sağlama mücadelesine aktif katılması ve öncülük rolü oynaması gerekir” diye belirtti.
‘DEMOKRATİK ULUS SİSTEMİ ENGELLENEMEZ’
Önder Abdullah Öcalan’a yönelik tecride tepki gösteren Tirbêspiyêli Nezir Xelil ise aynı şekilde tecrit uygulamasının uluslararası yasaların açık ihlali olduğunu ve bu uygulamayla suç işlendiğini belirterek, “ Tüm ihlallere ve tecrit uygulamalarına rağmen, Önder Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği felsefe ve sistem gelişeceğini belirtti.
Önder Abdullah Öcalan’in felsefesine kimse engel olamayacağını dile getiren Nezir Xelil, sistemin sadece Kürt halkının değil, tüm bölge halklarının özgürlüğünü ön gördüğünü ve dolayısıyla da halkların da bu sistemi sahiplendiğini, başta Türk devleti olmak üzere tüm egemenlerin de asıl olarak bundan korktuklarını ve hem tecridin hem de bölgede devam eden işgal ve saldırıların da bunun için süreklileştiğini kaydetti.
ANHA
