Rojava’nın geleceğini Rojava halkı belirleyecektir

Rojava’nın geleceğini Rojava halkı belirleyecektir
2 Sep 2021   00:31

RAUF KARAKOÇAN

Büyük bedellere mal olmuş Rojava Devrimi ve elde edilen kazanımlarıyla tehdit altındadır. Türk devletinin işgali ve günü birlik saldırıları, KDP ve ENKS’in hayasızca sürdürdüğü ihanet girişimleri, ABD’nin çıkarcı ve güven vermeyen ilişki tarzı, Rusya’nın ölümü gösterip sıtmaya razı eden yaklaşımı, Suriye rejiminin merkezi otoriteyi dayatan uzlaşmaz tutumu, dış dünyanın duyarsız ve üç maymunu oynaması Rojava’yı kendi kaderini çizmeye götürmektedir.

10 yılını geride bırakan Rojava devrimi çok önemli sınavlardan geçerek bu günlere gelmiştir. Dünyanın yakın tarihte tanıdığı DAİŞ gibi şiddette sınır tanımayan barbar bir terör örgütüne karşı zafer kazanarak mevcut kazanımlarını elde etmiştir. Yeminli Kürt düşmanı Türk devletinin işgallerine ve askeri saldırılarına karşı kahramanca direnerek ayakta kalmıştır. KDP’nin işbirlikçi düşmanca tutumu ve devrimi boğma çabalarına, ENKS ihanet şebekesinin karşı devrimci faaliyetlerine rağmen Rojava devrimi kendisini yaşatmaya ve büyütmeye devam etmektedir.

DEVRİM TASFİYE EDİLMEK İSTENİYOR

Etrafı düşmanlarla çevrili, abluka altına alınmış, ambargoya tabi tutulmuş bir coğrafyada sürekli tehdit ve baskı altına alınarak, çok yoğun bir kara propagandaya maruz kalarak, ideolojik, politik her türlü özel savaş yöntemi uygulanarak devrimin kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyorlar. Sahada Türk devleti, KDP ve ENKS üçlüsü Rojava özerk yönetimini DAİŞ’e tercih edecek kadar alçalmış durumdalar. Türk devletinin Rojava’yı işgal etmesine, savaş suçu sayılan pratik politik uygulamalarına, uluslararası güçlerin sesiz kalmaları ve tutum takınmamaları devrim karşıtlığı anlamına gelmektedir. DAİŞ ile mücadelede Rojava halkının olağan üstü mücadele gayretini takdir ederler ama inşa edilen Rojava özerk yönetimini ve siyasi statüsünü resmen kabul etmezler. Muhataplık, özerk yönetimini ve Rojava’nın siyasi statüsünü tanıma üzerinden kurulmuyor. Hatta Kürtleri yok sayan çözüm senaryoları üzerinde müzakereler yapılmaktadır. 

 

Halkların ortak yaşam arayışlarını pratikleştirmek isteyen Rojava özerk yönetimini boşa çıkarmak için bütün cephelerden saldırmaktadırlar. Rojava’yı dört yönden kuşatma altına alan devrim düşmanları iç sorunları kaşıyarak, çelişkiler çıkararak, ekonomik sıkıntılara yol açarak, iç göçü teşvik ederek, ahlaksızlığı, yozluğu geliştirerek, uyuşturucuyu yaygınlaştırarak, halkı yönetime karşı kışkırtarak sonuç almaya çalışıyorlar. Rojava’nın etrafında fır dönen, içine müdahale eden düşmanca girişimlerin tümü Rojava’daki fiili duruma son vermek anlamına gelmektedir.

 

GÜNEYDEKİ İHANET ROJAVA’DA DA ÖRGÜTLENİYOR

Rojava’yı işgal eden Türk devletiyle her türlü kirli ilişki içine giren ENKS ihanet çetesi, KDP ilkel milliyetçiliğine sırtını dayayarak devrim karşıtlığını daha da tırmandırmaktadır. Bazı uluslararası güçler ise Kürtler arası diyalog adı altında ENKS ihanet çetesine alan açmakta ve Rojava devriminin kazanımlarını böylece baypas etmeye çalışmaktadırlar. KDP’nin bu konuda ki uğursuz rolü bilinmektedir. Güneyde PKK ile savaşın eşiğine gelerek, Maxmur kampını açlıkla terbiye etmeye çalışıyor, yaptığı ajanlık faaliyetleriyle Şengal’i hedef gösterip Türk devletinin katliam yapmasına yol açıyor. Ulusal birlik çabalarını boşa çıkararak parçaladığı, işbirlikçi ihanetçi çizgide ısrar ederek yaptığı Kürt düşmanlığını şimdi de Rojava’da da sürdürüyor.

KDP; Rojava sınırını tahkim ederek savaş cephesi haline getirmeyenin uğraşı içindedir. Her türlü fiziki engelin yanı sıra askeri tedbirler daha da arttırılmış durumdadır. Sınır kapısı acil geçişlere sudan gerekçelerle kapatılıyor. Gıda maddelerinin ulaşımı keyfi nedenlerle engelleniyor. Kısacası KDP, ENKS ve Türk devleti Rojava’ya dayattıkları, uyguladıkları, yaptıkları ve ön gördükleri her şey düşmancadır, düşman hukukudur. Rojava halkının çektiği sıkıntıların asıl kaynağı bu düşmanlıklardır. Su sıkıntısından, Elektrik sıkıntısına, ekmek sıkıntısından ilaç sıkıntısına, temel ihtiyaç maddelerinin yetersizliğine kadar bütün yoklukların tek müsebbibi Rojava halkına düşmanlık hukukunu dayatanlardır. Rojava’yı tehlikelere açık hale getiren bir diğer etken de dış güçlerin politik dayatmalarıdır.

ROJAVA DAYATMALARI KABUL ETMEYECEK, ÖZ SAVUNMASINI ALACAKTIR

Rojava devrimi, kapitalist sistemin bölgesel dayatmalarının aksine bölgedeki halklarla ortak yönetim, paylaşım ve idari sistemini kurarak özerk yönetimiyle, öz savunmasıyla kendi geleceğini inşa etmeye çalışıyor olmasıdır. Demokrasiyi, ekolojiyi, kadın özgürlüğünü toplumsal değişimin temeline oturtarak yeni bir toplumsal inşayı perspektif edinmiştir. Bu nedenlerden dolayı Rojava halkı cezalandırılmak isteniyor. Rojava Halkı kendisine empoze edilen ve iradesini hiçe sayan hiçbir dayatmayı asla kabul etmeyecektir. Korkuyla, tehditle, baskıyla, şantajla, Rojava halkını özgür, onurlu geleceğinden vazgeçiremezler. Demokrasi taleplerinden, özerk yönetim anlayışından, öz savunmadan geri adım attıramazlar. Rojava’nın geleceğini Rojava halkının bileşenleri belirleyecektir.

Rojava halkı, etrafına örülen tehlike çemberini görerek saflarını daha fazla sıkılaştırması bu nedenle büyük önem taşımaktadır. Yaşanılan Êfrin, Serê Kaniye ve Girê Sipî deneyimleri var. Yerlerinden yurtlarından edilen halkımızın kendi toprağında mülteci durumuna düşürülmesinin ne demek olduğunu yaşayarak bilince çıkarmıştır. Kendi geleceğine sahip olmanın tek yolu düşmana karşı daha bilinçli, daha örgütlü, daha kararlı bir duruşu gerektirmektedir. Rojava Halkı gerçekleştirdiği devrimle dünya halklarının ilham kaynağı olmuştur. Her şart ve koşulda kendi

Devrimine sahip çıkacak ve mutlaka başaracaktır.