‘Türk devleti suyu keserek Özerk Yönetim’e ekonomik baskı kurmak istiyor’

İşgalci Türk devletinin, Özerk Yönetim’e ekonomik baskı yapmak için Fırat Nehri ve Elok İstasyonu’nu hedef aldığını belirten Hesen Mistefa, bunun uluslararası nehirlerle ilgili bütün kanunlara aykırı olduğunu, kaydetti.

‘Türk devleti suyu keserek Özerk Yönetim’e ekonomik baskı kurmak istiyor’
12 Aug 2021   05:25
REQA-EHMED ESAF

İşgalci Türk devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerindeki tüm işgal planlarının boşa çıkarılmasının ardından suyu bölge halkına karşı savaş aracı olarak kullanmaya devam ediyor. Aynı zamanda bunu Özerk Yönetim’e ekonomik baskı yapmak için de kullanan işgalciler, en çok Elok Su İstasyonu’nu ve Fırat Nehri’ni hedef alıyor.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Reqa Sivil Meclisi Başkanlığı Üyesi Hesen Mistefa, bölgeye dönük bombardımanların ve suyun savaş aracı olarak kullanılmasının yeni olmadığını, Türk devletinin daha önce de bu tür yöntemlere başvurduğunu, belirtti.

İşgalci Türk devletinin 20 yıldır Türk devleti ile ortak nehirlerde çok sayıda baraj inşa ettiğine dikkat çeken Hesen Mistefa, Türk devletinin Dicle ve Fırat nehirlerinin suyunu keserek Suriye ve özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’nin ekonomisini çöktürmek istediğini, ifade etti.

.https://hawar.news/tr/uploads/files/2021/08/12/052158_-.jpg

Yaklaşık 19 baraj ve 14 elektrik santralinden oluşan Güneydoğu Anadolu projesine işaret eden Hesen Mistefa, “Türk devleti bu projeyi Fırat Nehri üzerine inşa etti. Bu proje, Türk devletimin Suriye halkına dönük düşmanca niyetlerini ortaya koymaktadır. Bu aynı zamanda Türkiye hükümetinin bilinçli planını da ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.                               

Hesen Mistefa, “Bütün dünyaya ve uluslararası örgütlere bu insanlık dışı suçları göstermeye çalışıyoruz. Çünkü bu suçlar uluslararası nehirlerle ilgili bütün kanunlara aykırıdır” dedi.

Elok İstasyonu’nun suyunun kesilmesini değerlendiren Hesen Mistefa, “Hesekê içme suyunu bu istasyondan elde ediyor. Fakat Türk devletine bağlı çeteler bu suyu kesmekte ve suyu bölge halkına karşı savaş aracı olarak kullanmakta. Bu ahlaki değildir ve hiçbir medeniyetin ideolojisini yansıtmamaktadır. Çete gruplarının barbarlığını gösteren bu suçların hiçbir uluslararası kanunda ve insani değerlerde geçerliliği yoktur” vurgusunu yaptı.

Hesen Mistefa değerlendirmesinin sonunda, Türk devletinin ve Erdoğan’ın suyu savaş aracı olarak kullanmasının bütün uluslararası anlaşmalara ve dinlere aykırı olduğunu, belirtti.

(ff)

ANHA

<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/B-sH7PIYv4c" title="YouTube video player" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>