‘Özerk Yönetim ve PYD temsilcilerinin kaçırılması uluslararası hukuka aykırı’
KDP tarafından kaçırılan ve 42 gündür haber alınamayan Özerk Yönetim ve PYD temsilcilerine ilişkin konuşan siyasetçi ve hukukçular, durumun uluslararası hukuku ayaklar altına aldığını söyledi.
KDP güçleri, 10 Haziran’da misafirlerini karşılamak için Hewlêr Havaalanı’na giden Demokratik Birlik Partisi (PYD) Hewlêr Temsilcisi Mistefa Osman Xelîl, Özerk Yönetim temsilcisi Cîhad Hesen ve PYD üyesi Mistefa Ezîz Mistê'yi kaçırdı. 42 gündür haber alınmayan siyasetçilerin durumuna ilişkin konuşan siyasetçi ve hukukçular, uluslararası hukukun ayaklar altına alındığını belirtti.
‘SUÇLULARI KARŞILAYANLAR SİYASETÇİLERİ KAÇIRIYOR’
Kürdistan Liberal Partisi Başkanı Ferhad Têlo, Kürdistan’daki bütün siyasi güçlerin dış güçlerin oyunlarına karşı dikkatli olması gerektiğini belirterek, “Başûrê Kurdistan bir yandan Türk devleti diğer yandan Haşdi Şabi tarafından kuşatılmış durumda. DAİŞ’in gizlenmiş hücreleri de Başûr’un ulusal güvenliğini tehdit etmektedir. Kuzey ve Doğu Suriye’de de benzer tehditler var. Bir yandan Şam hükümetinin diğer yandan Türk devletinin kuşatması söz konusudur. DAİŞ burada da tehdit olmaya devam ediyor. Bütün bunlara karşı Kürt halkının çok dikkatli olması gerekir” dedi.
Suriye Muhalefet Cephesi Başkanı Nasir El Heriri’nin Başûr ziyaretine dikkat çeken Têlo, “Nasir El Heriri uluslararası kanunlara göre yargılanması gereken biridir. Heriri’nin yönettiği çete grupları Efrîn’de insanlığa karşı suçlar işledi. Bütün bunlara rağmen Heriri Başur’da büyük bir coşkuyla karşılandı. Bu utanç verici bir durumdur” şeklinde konuştu.
Başur hükümetine siyasetçilerin akıbetine ilişkin açıklama yapma çağrısında bulunan Têlo, “Herhangi bir Kürt gücünün zayıflatılmaya çalışılması bütün Kürt halkına zarar verir. Bakış açılarımız farklı olsa da Kürt birliği önünde engel olmamalıyız. Diplomatların akıbetine ilişkin derhal açıklama yapılmalı ve resmi olarak da özür dilenmelidir” ifadelerini kullandı.
‘HUKUKİ OLARAK BUNUN ADI KAÇIRMADIR’
Avukat Xalid Umer de Özerk Yönetim ve PYD temsilcilerinin kaçırılmasının hukuki boyutuna dikkat çekerek, “Hukuki olarak bunun adı kaçırmadır. İnsan kaçırmak ağır bir suçtur ve uluslararası hukukta bunun bir karşılığı vardır” dedi.
Başur hükümetinin uluslararası hukuku çiğnediğini söyleyen Umer, “Diplomatların ülkelerinin haberi olmadan gözaltına alınması dahi yasaklanmıştır. Başur’da kaçırılan ve haber alınamayan siyasilerin akıbetinden Başur hükümeti birincil sorumludur. Bu insanların bir an önce serbest bırakılması için bütün insan hakları ve hukuk kurumları seferber olmalıdır” dedi.
(rr)
ANHA
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/-9D7Zo8lZD0" title="YouTube video player" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>
‘Özerk Yönetim ve PYD temsilcilerinin kaçırılması uluslararası hukuka aykırı’
KDP güçleri, 10 Haziran’da misafirlerini karşılamak için Hewlêr Havaalanı’na giden Demokratik Birlik Partisi (PYD) Hewlêr Temsilcisi Mistefa Osman Xelîl, Özerk Yönetim temsilcisi Cîhad Hesen ve PYD üyesi Mistefa Ezîz Mistê'yi kaçırdı. 42 gündür haber alınmayan siyasetçilerin durumuna ilişkin konuşan siyasetçi ve hukukçular, uluslararası hukukun ayaklar altına alındığını belirtti.
‘SUÇLULARI KARŞILAYANLAR SİYASETÇİLERİ KAÇIRIYOR’
Kürdistan Liberal Partisi Başkanı Ferhad Têlo, Kürdistan’daki bütün siyasi güçlerin dış güçlerin oyunlarına karşı dikkatli olması gerektiğini belirterek, “Başûrê Kurdistan bir yandan Türk devleti diğer yandan Haşdi Şabi tarafından kuşatılmış durumda. DAİŞ’in gizlenmiş hücreleri de Başûr’un ulusal güvenliğini tehdit etmektedir. Kuzey ve Doğu Suriye’de de benzer tehditler var. Bir yandan Şam hükümetinin diğer yandan Türk devletinin kuşatması söz konusudur. DAİŞ burada da tehdit olmaya devam ediyor. Bütün bunlara karşı Kürt halkının çok dikkatli olması gerekir” dedi.
Suriye Muhalefet Cephesi Başkanı Nasir El Heriri’nin Başûr ziyaretine dikkat çeken Têlo, “Nasir El Heriri uluslararası kanunlara göre yargılanması gereken biridir. Heriri’nin yönettiği çete grupları Efrîn’de insanlığa karşı suçlar işledi. Bütün bunlara rağmen Heriri Başur’da büyük bir coşkuyla karşılandı. Bu utanç verici bir durumdur” şeklinde konuştu.
Başur hükümetine siyasetçilerin akıbetine ilişkin açıklama yapma çağrısında bulunan Têlo, “Herhangi bir Kürt gücünün zayıflatılmaya çalışılması bütün Kürt halkına zarar verir. Bakış açılarımız farklı olsa da Kürt birliği önünde engel olmamalıyız. Diplomatların akıbetine ilişkin derhal açıklama yapılmalı ve resmi olarak da özür dilenmelidir” ifadelerini kullandı.
‘HUKUKİ OLARAK BUNUN ADI KAÇIRMADIR’
Avukat Xalid Umer de Özerk Yönetim ve PYD temsilcilerinin kaçırılmasının hukuki boyutuna dikkat çekerek, “Hukuki olarak bunun adı kaçırmadır. İnsan kaçırmak ağır bir suçtur ve uluslararası hukukta bunun bir karşılığı vardır” dedi.
Başur hükümetinin uluslararası hukuku çiğnediğini söyleyen Umer, “Diplomatların ülkelerinin haberi olmadan gözaltına alınması dahi yasaklanmıştır. Başur’da kaçırılan ve haber alınamayan siyasilerin akıbetinden Başur hükümeti birincil sorumludur. Bu insanların bir an önce serbest bırakılması için bütün insan hakları ve hukuk kurumları seferber olmalıdır” dedi.
(rr)
ANHA
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/-9D7Zo8lZD0" title="YouTube video player" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>
