Rusya ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıkların ertelenme süresi sona erdi mi?
Rusya ile Türkiye anlaşmalarında hep bir belirsizlik olsa da Halep ve İdlip bölgelerinde Türk devletine bağlı çetelerin Rusya tarafından vurulması ve Türk devletinin Minbic ve Hmeymim bölgesindeki Rus güçlerine yönelik bombardımanı, roketli saldırıların kaynağının Türk devleti kontrolü bölgelerde olduğu ortaya çıktı.
İşgalci Türk ordusu, Rusya ile Ankara arasında imzalanan anlaşma kapsamında Suriye’nin kuzeybatısındaki silahsız bölgeye başka askeri sevkiyatla gerçekleştirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) yaptığı açıklamada, işgalci Türk devletinin askeri güçlerinin askeri ve lojistik mühimmat taşıyan 10 araçlık konvoyunun, İdlib’in kuzeyinde bulunan İskenderun’daki Kefer Lusin sınır kapısından geçerek İdlib’in güneyindeki Türk devletinin gözlem noktalarına doğru gittiğini söyledi.
İşgalci Türk ordusunun askeri konvoy sayısı Mart 2020 ateşkesinin başlamasından bu yana 8 bin 215 askeri araç ve 10 bin askere ulaştı.
Şam hükümeti güçleri de aynı zamanda Hama ve İdlib’deki kırsal alanları yoğun bir şekilde bombaladı. Bununla birlikte Rus uçaklarının bölgedeki hareketliliği devam etti.
9 Şubat 2021’de işgalci Türk ordusu Minbic’in kuzeyindeki Qîrata köyünde bulunan üssünden Catê köyüne top atışları yaptı. Türk ordusu aynı zamanda Şam hükümetinin bölgedeki kontrol noktalarında devriye gezen Rus ordusunu da hedef aldı.
Ertesi gün Rusya Savunma Bakanı, saldırılara roketle cevap verdiğini söyledi.
Rusya’nın Hmeymim üssü daha önce, Türk devletinin işgal ettiği Halep’in kırsal bölgelerindeki petrol rafinerilerini bombaladı.
Suriye’deki egemen devletlerin anlaşmazlıklarına rağmen, Rusya ve işgalci Türk devletinin askerleri İdlib’in Seraqib bölgesinde ortak eğitim yaptı.
‘ERTELENEMEYEN ANLAŞMAZLIKLAR’
Bütün bu anlaşmazlıklar Suriye bölgelerindeki gelişmelerin ilerleyişinin üstünü kapatıyor.
Konuya ilişkin konuşan Suriyeli Analist Ehmed Dirzî, “Rusya ve Türk devleti arasındaki anlaşmazlıklar temelde var. Fakat Rusya’nın dünya düzeyindeki çıkarları için bu anlaşmazlıklar ertelendi” dedi.
Ehmed Dirzî, “Bu anlaşmazlıkların artık daha fazla ertelenemeyeceğini tahmin ediyorum. Moskova, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma sözünü verdiği için baskısını arttıracak. Tahran, Moskova’ya yakın. Çünkü ABD ve batı ortaklığına karşı” ifadelerini kullandı.
Her taraftan abluka altında olan Türk Cumhurbaşkanının farklı seçeneklere mecbur kalacağını ve İdlib hariç bütün seçeneklerin Suriye’nin toprak bütünlüğünün çıkarına olacağını belirten Dirzî, “ Çünkü İdlib’deki Cebhet El Nusra örgütü yeni ABD yönetiminden büyük destek alıyor. ABD, El Nusra’yı terör listesinden çıkaracak ve onları başarılı olmadığı siyasi durumlarda kullanacak” ifadelerini kullandı.
‘AMERİKA’NIN SİYASETİ BATI ASYA’YI ETKİLİYOR’
Siyasi analist Dirzî , yeni ABD yönetiminin Rusya, Çin, Türk devleti ve İran ile birlikte bütün Batı Asya’yı etkisi altına aldığını, ABD’nin nükleer anlaşmaya dönüş sözüne rağmen Moskova ve Tahran’ın da yakınlaşmasına etki ettiğini söyledi.
Dirzî, “Öte yandan, ABD siyaseti, Rusya’nın Türk devleti ile batı arasındaki tutumundan şüphelendi. Aynı zamanda Rusya’nın onayıyla Dördüncü zırhlı tümenin Deraa’nın batısına gitmesi sembolik bir işaret oldu. Bu Suriye’nin güneyinde İsrail’in güvenlik noktası olan ABD-Rusya-İsrail ortak anlaşmasını ihlal ediyor. Bu konu İdlib’in kuzeyinin işgal edilmesine etki ediyor. 15 Türkmen askerinin hava saldırısında öldürülmesi de bunun işareti” dedi
Dirzî, “Amerika-Rusya yarışında, eğer Rusya ile Suriye bir olursa bununla birlikte Suriye’de Rusya-İran’ın geniş ortaklığı da olacak. Yıllardır birlikte kalan İran’lı uzmanlar ABD’nin karşıtlığından faydalanacak ve bunu Afganistan, Irak, Filistin, Lübnan, Yemen ve Suriye’deki ABD güçlerine karşı yapacak. Bunu Suriye’nin güneyinde gördük. Pentagon DAİŞ gruplarını bıraktığı zaman bu durum özellikle ABD’nin iç ve dış krizleri azaldığından beri başka bölgelerde meydana gelebilir” şeklinde konuştu.
ANHA
