Avukat Lalê: Türk devleti İnsan hakları kanunlarını görmezden geliyor

Cizre Bölgesi Avukatlar Birliği Eş Başkanı Şahin Lalê, Türk devletinin 1948 yılında imzalanan 30 maddelik insan hakları belgesini görmezden geldiğini belirtti.

Avukat Lalê: Türk devleti İnsan hakları kanunlarını görmezden geliyor
26 Aralık 2020   06:33
QAMİŞLO-ZİLAN DERSİM

Türk devleti tarafından uzun süredir özgürlük yanlısı halka; siyasetçi, gazeteci ve avukatlara yönelik tutuklamaların arttığını belirten Şahîn Lalê, insan hakları kanunlarına göre hareket etmeyen Türk devletinin özgürlük yanlısı halka karşı işkence uyguladığını dile getirdi. Halkın kendi irade ve düşüncesiyle seçtiği milletvekillere karşı tutuklama kararlarına dikkat çeken Lalê, Türk devleti halkın iradesini yok saydığını dile getirdi.

Despotik sistemin halkın iradesini ve özgür düşünme hakkını ellerinden aldığına işaret eden Lalê, Türk devletinin kendilerine karşı muhalif düşünce ve görüşleri kabul etmediğini söyledi. Lalê, bireyin düşünce ve yaşam haklarını gasp eden Türk devletinin düşünce hakkını ortadan kaldırdığının altını çizdi. 

’30 MADDELİK BELGE ÇİĞNENİYOR’

Uluslararası insan haklarının 1948 yılında yayınladığı 30 maddeden oluşan belgelerin çiğnendiğini ifade eden Lalê, “Bunun yanı sıra Birleşmiş Milletlerin (BM) kanunlarında yer alan her insanın özgür olma, konuşma, düşünme ve yaşama hakları ellerinden alınıyor. Türkiye’de insan hakları verilmiyor ve tehlikeli bir süreçten geçiliyor” dedi.

Türkiye ve Bakurê Kürdistan halkının tutuklamalara ve şiddete maruz kaldığını söyleyen Lalê, halkın devletten habersiz adım atılmasına izin verilmediğini söyledi. Lalê, halkın büyük bir tecrid içinde olduğunu ve sesini çıkarmasın izin verilmediğini belirtti. Başkaldıran halkın tutuklama ve şiddetle karşı karşıya kaldığının ifade eden Lalê, Protesto eylemleri ve açıklamalarının şiddetle sonuçlandığını ve cezaevlerinin hemen hemen hepsinin hakkını arayan insanlarla doldurulduğunu söyledi.

 ‘TÜRKİYE’DE YAŞAMA VE ÖZGÜRLÜK HAKLARI TEHLİKEDE’

Türk devletinin olağanüstü bir süreçten geçtiğini belirten Lalê, “Türkiye ve Bakurê Kürdistan’da yaşama ve özgürlük hakları tehlikede. Türk halkını bertaraf etti. İç sorunlarıyla boğuldu. Bu sefer diğer devletlere saldırıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’ye, Libya’ya, İdlib’e ve Ermenistan’a saldırma sebebi içte yaşadığı boğuntudan kaynaklanıyor. Nerede halklara karşı kirli siyaset yürütülüyorsa Türk devletinin parmağı içinde var” dedi.

Türk devleti hukuk sistemine uluslararası bir müdahale olmaması sonucunda halkın yaşamının tehlike içinde olacağını belirten Lalê, “ halk sessizleştirilmek isteniyor. İradesiz toplum yaratılmak isteniyor. Türk devleti hukuk sistemine acil müdahale gerekiyor” diye ifade etti.

‘SUÇLULAR DIŞARDA, SUÇSUZLAR CEZAEVİNDE’

Lalê, Türk devletinin toplumun ahlak ve kültürüne aykırı işlenen suçlara karşı refleksin olmadığını vurgulayarak “Kendi taraftarlarını cezaevlerinde çıkarıyor. Bu kişiler özgürlük yanlısı halklara karşı olan kişilerdir. Hırsızlık, tecavüz ve adli suçlardan cezaevlerinde olan kişiler cezaevlerinde çıkarılarak kendi sistemlerini korumaya çalışıyor. Çünkü bu kesim onların çıkarlarına göre hareket ediyor. Türk devletini koruyan ahlak dışı suçlarla yargılanan kişilerdir. Fakat bugün onlar dışarıda rahatça gezerken, hakkını arayan halk ise cezaevlerinde tutuluyor. Suçlular dışarıda, suçsuzlar ise cezaevindeyken adalet ve hukuk sisteminden bahsetmek zordur” diye konuştu.

‘İKTİDARCI DEVLETLERİN SONU HER ZAMAN YIKIMDIR’

Türk devletinin tutuklamalardaki hedefine değinen Lalê,  “Kendi çıkarlarına göre toplum modeli yaratıyor. İradesiz topluluk istiyor. Farklı görüşlere kapalı toplum kurma çabası içerisinde. Sadece tek fikir, tek bayrak, tek dil, tek ulus modelini ön plana çıkarıyor. Tarihe göz atıldığında görülecektir ki diktatör ve iktidarcı devletlerin sonu her zaman yıkımdır. Türkiye’nin iç sorunlarına baktığımızda da yıkımdan uzak değil. Volkan gibi patlama sürecini yaşıyor. Hukuki, siyasi, ekonomik çöküş yaşıyor” dedi.

‘İHLAL RAPORU ÇOK AMA PRATİK YOK’

DAİŞ ve Cebet El Nusra gibi çetelerle hareket eden Türk devletinin insan hakları ihlallerine ilişkin birçok raporun olduğunu fakat ihlallere karşı pratiki adımların atılmadığını belirten Lalê, Türk devletinin insanlığa karşı suçlu pozisyonda fakat kanunlar tarafından korunduğuna dikkat çekti. Lalê sözlerinin devamında, “Aksine Türkiye ve Bakurê Kürdistan’daki cezaevleri suçsuz milletvekili, avukat ve gazetecilerle doldurulmazdı” diyerek halk ihlallerine dikkat çekti.

“Tutuklamalara, katliama, işgale ve şiddete karşı sessizlik, Türk devletini savunmadır” diyen Şahin, Türk devletinin vakit geçmeden sorgulanması gerektiğini “İnsan hakları kanunlarının yerine getirilmemesi kendisi ile kanunlardan sorumlu kişilere inançsızlık getirecektir” dedi.

‘TÜRK DEVLETİ HUKUK SİSTEMİNE MÜDAHALE EDİLMELİ’

Cizre Bölgesi Avukatlar Birliği Eş Başkanı Şahin Lalê konuşmasının sonunda Uluslararası ve insan hakları kuruluşlara seslenerek, “Mevcut insan hakları antlaşmalarını uygulayın. Türk devleti Türkiye ve Bakurê Kürdistan’da sınırlarını zorluyor. Tutuklamalar, katliam, şiddet insan haklarına karşı işlenen suçlardır. Türk devleti hukuk sistemine müdahale edilmeli” çağrısında bulundu.

ANHA