Başur’daki petrol ve sınır kapılarından elde edilen gelir nereye gidiyor?

Başur’daki petrol ve sınır kapılarından elde edilen gelir nereye gidiyor?
27 Nov 2020   02:19
SERDEM SILO

Irak parlamentosu, 12 Kasım’da Hewlêr hükümetinin günlük 480 bin varil petrolü merkezî hükümete teslim etmesini öngören yasayı onayladı. Başta KDP ve YNK olmak üzere Başur hükümetini oldukça rahatsız etti.

Bağdat ve Hewlêr hükümetleri arasında çelişkiler üzerine konuşmadan önce Irak’ın iç ve dış borçları hakkında bilgi edinmemiz gerekir. Irak Parlamentosu Finans Komitesi Üyesi Abdulhadi Saadavi, ülkenin iç ve dış borçlarının toplam 160 milyar doları aştığını, bu borçların devleti iflasa sürükleyebileceğini açıklamıştı. 

Hewlêr hükümeti, aralarındaki anlaşmalar gereği Bağdat’a ödeme yapma mecburiyetinde olmasa da Mustafa Kazımi hükümeti ülkedeki krize son verme ve gençleri istihdam etme sözü için, Hewlêr yönetimini kendine borç vermeye mecbur bıraktı. Böylece ülkeyi kurtarmak amacıyla hazırlanan söz konusu yasa, Irak Parlamentosu’ndaki Kürt blokunun ret oylarına rağmen kabul edildi. Yasaya göre ayrıca Irak hükümeti, petrol alana kadar Başur yönetimine genel bütçeden pay vermeyecek.

BAĞDAT VE HEWLÊR ARASINDAKİ KARŞILIKLI SUÇLAMALAR

Kulislere göre Bağdat hükümeti, resmî dairelerde çalışanların kayıtlarında şeffaflık bulundurmamakla ve adliye dairelerinde 500 binden fazla kişinin çalıştığını göstermekle suçluyor.

Öte yandan Irak Parlamentosu Finans Komitesi Üyesi Abdulhadi Saadavi de Kürdistan bölge hükümetinin Bağdat ile yaptığı tüm anlaşmaların uygulamaya geçmesini geciktirdiğini ve Hewlêr’in petrol ve petrol dışı gelirlerin denetlenmesine izin vermediğini belirtti. Saadavi ayrıca Hewlêr’in Bağdat'la imzaladığı herhangi bir anlaşmayı uygulama taahhüdünde bulunmadığını fakat uygulama karşılığında çalışanların maaşlarının ödenmesini ve petrol şirketlerine olan borçların ödenmesini talep ettiğini kaydederek, Kürdistan bölge hükümetinin Bağdat'a çok büyük miktarda borcu olduğuna işaret etti.

Saadavi açıklamalarında, “Bölgede Federal Maliye Bakanlığı'na kayıtlı 600 bin çalışan var. Bölge yönetimi ise çalışan sayısının bir milyondan fazla olduğunu iddia ediyor” ifadelerine de yer verdi. 

Ekonomi ve Maliye Komitesi’nin Kasım ayı raporuna göre Kürdistan bölge hükümeti, birden fazla maaş alan 106 bin 839 kişinin gelecek aylardaki maaşlarını düşürme kararı aldı.

Öte yandan Bağdat hükümeti, KDP tarafından Türk devletiyle 50 yıllık bir süre için imzalanan petrol anlaşmasıyla ilgili olarak, bölge yönetimini, Bağdat’ın bilgisi olmadan petrolü elden çıkarmak ve satmakla suçluyor.

Iraklı parlamenterler de Federal Petrol Bakanlığı, parlamentodaki Petrol ve Enerji Komitesi ve Şeffaflık Komitesi’ne, ‘Kar’ adlı şirket ile Kürdistan bölge hükümeti arasındaki petrol anlaşması ve Xormala petrol sahasının yönetimiyle ilgili soruşturma açılması için çağrı yapıyor. Söz konusu petrol sahası Irak genelindeki petrol üretiminin yüzde 35’ini karşılıyor. Ancak Başur hükümeti ile şirket arasındaki anlaşmanın detaylarına dair hiçbir bilgi yok.

Bağdat hükümeti, petrol konusunun yanı sıra İbrahim Halil Sınır Kapısı (Türkiye ile sınır kapısı) başta olmak üzere KDP kontrolündeki tüm sınır kapılarından elde edilen gelirin yüzde 50’sinin Başur yönetimi tarafından alındığını ve bu miktarın, Başur’daki çalışanların maaşlarına yetebileceğini belirtiyor. Ekonomistlere göre sadece İbrahim Halil sınır kapısındaki yıllık gelirin 5 milyar doları aştığı göz önünde bulundurulduğunda bu açıklama doğrulanabilir.

Bağdat ve Hewlêr hükümetleri arasındaki son anlaşmaya göre, Başur’un 2021 genel bütçesindeki payına karşılık günlük 250 bin varil petrol ve sınır kapılarındaki gelirin yüzde 50’sini Irak hükümetine vermesi gerekiyordu. Fakat Başur hükümeti bugüne kadar bu yükümlülüklerini yerine getirmedi.

BAŞUR HÜKÜMETİNİN BİRİKEN BORÇLARI

Mesrur Barzani, 5 Ekim’de, Kürdistan parlamentosunda yaptığı konuşmada Kürdistan bölge yönetiminin borçlarının 28 milyar 475 bin dolar olduğunu açıklamıştı. 

Diğer yandan Başur hükümetinin çalışanlarına trilyonlarca Irak dinarı borcu bulunuyor. Bu durum, hükümetin bu borcu ödeme konusunda bir planı olup olmadığı ya da çalışanların kalan maaşları ödenmeyecek mi sorusunu gündeme getiriyor. Bölge hükümeti çalışanlarının 2020 yılının 10 ayındaki maaşlarından 5’ini ödedi. Yani hükümetin hâlâ çalışanlarına 4 trilyon 475 milyar Irak dinarı borcu bulunuyor. Ayrıca hükümetin 2015’ten 4 ve 2016’dan 1 aylık ödemeleri yapmadığı da göz önüne alınırsa çalışanlara toplam 4 trilyon 475 milyar dinarlık bir borç daha bulunuyor. 

Buna ek olarak Başur hükümeti 2016, 2017, 2018 yıllarının tamamı ve 2019’un bir bölümünde, hükümetin dış borçları için çalışanların maaşlarından yüzde 25 ila 70 arası kesinti yaptı. Kesilen paranın 11,5 trilyon dinar yaptığını belirtecek olursak, yukarıda belirtilen borçlarla birlikte hükümetin çalışanlarına 20 trilyondan fazla borcu bulunuyor.

Çalışanlar, Kürdistan hükümetinin bu paraları nasıl ödeyeceği ve krizin neden olduğu mağduriyetten nasıl kurtulacaklarını düşünüyor. Bu durum başta gençler arasında olmak üzere toplumdaki işsizlik oranını arttırdı ve bölgeden göçlerin de önünü açtı. Irak’taki göç durumunu inceleyen kuruluşlara göre 2020 yılında 20 bine yakın genç, Başur’dan Avrupa ülkelerine göç etti.

Bu yıl Başurê Kürdistan kentlerinde zaman zaman maaşların ödenmesi ve kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi talebiyle eylemler düzenlendi. Hükümet görevlileri, öğretmenler, kamu hastanelerindeki sağlık çalışanları ve Trafik Asayişi memurları tarafından grevler yapıldı. Fakat hükümet tüm bu taleplere karşılık vermediği gibi yaşam koşullarını iyileştirecek herhangi bir adım da atmadı.

Bağdat hükümeti, Başur hükümetinin kontrolündeki 7 sınır kapısından elde ettiği gelirin nereye gittiğini bilmiyor. Bununla birlikte yıllık milyonlarca dolar gelir sağlanan Hewlêr ve Süleymaniye havalimanlarındaki gelir-gider tablosundan da bihaber.

Söz konusu sınır kapıları ve gelirlerine ilişkin verilere göre Bağdat hükümeti tarafından tanınan 4, tanınmayan 3 sınır kapısı bulunuyor. Hewlêr’de, İran sınırında bulunan Hacı Umran kapısının yıllık geliri 800 milyon dolar. Ardından yıllık 300 milyon dolarlık gelir ile Bêrowîzxan Sınır Kapısı geliyor. Bunu 200 milyon dolarlık gelir ile Başman ve 12 milyon dolarlık gelir ile Germik sınır kapıları izliyor.

Başur hükümetinin Türk devleti ile olan sınırlarından Duhok’taki İbrahim Halil’de ise yıllık ticaret hacminin 5 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Serzîrî Sınır Kapısı’ndaki ticaret hacmi de üzerine eklenince ortaya çıkan miktarın, çalışanların maaşlarını vermeye yeteceği gerçeği ortaya çıkıyor.

Başur hükümeti ayrıca resmî olmayan 20 adet sınır kapısı da oluşturdu. Kaçak malların ve hayvan ticaretinin yapıldığı bu kapılarda da gümrük vergileri alınıyor.

Sınır kapıları ve petrolden elde edilen gelirin toplamı, aşağı yukarı 22 milyar ABD dolarını buluyor.

Tüm bu varlık Kürdistan bölgesinin iktidarını elinde bulunduran KDP ve YNK tarafından paylaşılıyor. Tüm bu olan bitenden haberi olmayan Bağdat hükümeti ise, Başur hükümetine çalışanların maaşlarını ödeyebilmesi için her yıl genel bütçeden pay gönderiyor.

Irak’taki Baas rejiminin düştüğü 2003’ten bu yana Irak merkezî hükümeti, Başur’daki çalışan kayıtları, petrol ve sınır kapısı gelirlerini denetlemek için bölgeye memur gönderemedi. Çünkü KDP ile birlikte Başur hükümeti ve bölge yetkilileri merkezî hükümetin denetim yapmasına izin vermiyor.

Gözlemciler, Başur hükümetinin gelir konusunda kendini izole ettiğini ve genel bütçe ile bakanlık koltukları tartışmaları dışında Irak merkezî hükümetinin hatırlamadığını belirtiyor.

(cj)