Ziyaretlerini tamamlayan gazeteci heyetinden açıklama

Türk devletinin katlettiği Gulistan Tara ve Hêro Behadîn için Süleymaniye’de temaslarda bulunan gazeteci heyeti, ziyaretlerinin bitmesinin ardından bir basın açıklamasıyla taleplerini açıkladı.

Ziyaretlerini tamamlayan gazeteci heyetinden açıklama
9 Oct, 2024   20:34
HABER MERKEZİ

Türk devletinin 23 Ağustos’ta Süleymaniye’nin Seyidsadiq ilçesinde SİHA ile katlettiği gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Behadîn için ROJIN ve Kürdistan Gazeteciler İnisiyatifi’nin çağrısı ile bir grup gazeteci Avrupa’dan Süleymaniye’ye geldi.

 Gazeteciler Alice Magar, Emma Audrey, Dilêr Akreyî, Hendrin Faraj Mohamed, Jallan Ziaei ve Devrim Alp’ten oluşan heyet, 3 gün boyunca kentte temaslarda bulundu, görüşme ve ziyaretler gerçekleştirdi.

 Heyet kentteki gözlemleri ve görüşmelerine ilişkin Gazetecileri Koruma ve Haklarını Savunma Örgütü METRO’da basın açıklamasını gerçekleştirdi.

 METRO Sorumlusu Diyarî Muhammed, gazetecilere dönük saldırıları kınadı. Gazetecilerin önemli bir çalışma yürüttüklerine dikkat çeken Diyarî Muhammed, gazetecilere dönük saldırılara karşı dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı.

 Heyet adına basın açıklamasını okuyan Hendrîn Faraj Muhammed, METRO yetkililerine sağladıkları imkanlar için teşekkür etti ve şöyle devam etti:“Herkesin bildiği gibi, günümüzde bölgesel ve küresel güçlerin savaş politikalarının genişlemesi ve çıkarlarının çatışması nedeniyle savaş, dünyadaki birçok toplumu, özellikle de Ortadoğu ve Kürdistan’ı etkilemiştir. Bu durum, toplumların genel olarak ve Kürt toplumunun özel olarak bilgiye erişme, doğru haber alma ve gerçeği öğrenme ihtiyacını her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. Ancak aynı zamanda, totaliter rejimlerin medya üzerindeki baskıları da çeşitli şekillerde artmaktadır. Gazetecilik örgütlerinin, özellikle Sınır Tanımayan Gazeteciler’in verilerine ve istatistiklerine göre, birçok hükümet baskı, tutuklama, gözaltı ve gazetecilerin öldürülmesi politikaları yoluyla toplumun bilgiye erişim hakkını engellemekte ve özgür gazeteciliği zayıflatmak için her türlü çabayı göstermektedir.”

 Hendrîn Faraj Muhammed, Türk devletinin katliamlarına dikkat çekerek, şöyle dedi: “23 Ağustos 2023’te, Türkiye hükümeti, Süleymaniye iline bağlı Said Sadiq ilçesinde Chatr Medya Prodüksiyon Şirketi’ne bağlı Kürt gazetecilerin aracını drone ve roketlerle hedef almıştır. Bu saldırı sonucunda gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Behadîn şehit olmuş, şirketin bir diğer üyesi gazeteci Rêbîn Bekir ise yaralanmıştır.”

 Türk devletinin Irak ile yaptığı Kürt karşıtı anlaşmayı hatırlatan Hendrîn Faraj, söz konusu saldırıların bu anlaşmayla olan bağına dikkat çekti. Bu anlaşma sonrası 8 Temmuz’da gerçekleştirilen saldırıda Çıra FM’den Gazeteci Mirza Murad İbrahim’in şehit edildiğini hatırlattı.

 Bağımsız kurumların araştırmalarına vurgu yapan Hendrîn Faraj Muhammed, “IFJ verilerine göre, 2024 yılında dünya genelinde 120 gazeteci ve medya çalışanı öldürülmüştür. Bu politikaların bir sonucu olarak, 23 Temmuz’da İran yetkilileri Kürt gazeteci Pexşan Ezîzî’yi idama mahkûm etmiştir” diye ekledi.

 Hendrîn Faraj Muhammed, yaptıkları görüşmeleri de anlatarak, şunları söyledi: “Gazetecilerin ve Başûrê Kürdistan’daki özgür medyanın zor durumuna, özellikle de Süleymaniye’deki yarı-özgür durumu sona erdirme girişimine karşı sorumluluk hissetmek için Süleymaniye’yi ziyaret ettik. Çok sayıda medya kurumu, örgüt, merkez ve gazetecilerin haklarını savunan sendikalar ve Süleymaniye Valisi ile görüştük. Görüşmeler sırasında, gazetecilerin şehit edilmesi ve gazetecilere yönelik saldırılar hakkında görüş alışverişinde bulunduk, her iki şehidin dosyalarını araştırmak ve gazetecilerin karşılaştığı sorunları çözmek için adımlar attık. Heyetimiz, taleplerimize yanıt veren örgütlere, merkezlere ve sendikalara teşekkür eder.”

 Heyetin talepleri

 “Gazetecilerin güvenliği ve çalışmalarına uygun koşullar sağlanmalıdır.

 Toplumun bilgi alma hakkı korunmalıdır.

 Gazetecileri öldürenler cezalandırılmalı, böylece Gulistan ve Hêro gibi başka suikastlara tanık olmayalım.

 Gazeteciler, nerede olurlarsa olsunlar ve hangi görüşe sahip olurlarsa olsunlar, kendilerini bir aile olarak görmeli, haklarını savunmak ve gerçeği topluma ulaştırmak için birlikte çalışmalıdırlar.”