TC’nin ÖSO’ya entegre ettiği DAIŞ Çeteleri

Yıllarca DAIŞ çetelerini finanse eden, eğiten dünyanın birçok bölgesine paramiliter güç olarak gönderen işgalci TC, ÖSO çetelerinin bünyesinde topladığı DAIŞ çetelerini tek tek deşifre ediyoruz.

TC’nin ÖSO’ya entegre ettiği DAIŞ Çeteleri
24 Mar 2024   05:55
HABER MERKEZİ

Suriye krizinin başlangıcından ve çatışmaya dönüşmesinden bu yana DAIŞ çeteleri işgalci Türk devleti ve Arap ülkelerinden sınırsız destek aldı. DAIŞ’e karşı mücadelenin merkezi Rojava olurken kurulan uluslararası koalisyonla beraber DAIŞ çıkmaza girdi. Bunun üzerine harekete geçen işgalci Türk devleti bölgedeki hakimiyetini devam ettirmek için DAIŞ ile olan bağlarını hiç koparmayıp yeni stratejilerle her yönüyle destek vermeye devam etti.

Suriyeliler için Hak ve Adalet (STJ) örgütünün, “Hesap Vermeksizin Devam Eden İhlaller: Suriye Ulusal Ordusunda DAIŞ’in Üst Düzey Üyeleri” başlıklı 2021’de yayınladığı raporda, 27 üst düzey DAIŞ üyesinin işgalci TC’ye bağlı ÖSO çete grubuna nakledildiği ve Kuzey Suriye’nin birçok yerine yayıldığını belgeleriyle ortaya koymuştu.

Özel kaynaklarımızdan teyit ettirdiğimiz bilgilere göre şu anda işgalci Türk devletinin ÖSO çete grubu arasında konumlandırdığı DAIŞ çetelerinin bilgileri şu şekildedir;

1990’da Derazor'un El Mayadin kentinde doğan Musena Xelîl El-Hesen, daha önce DAIŞ saflarında kalan Musena; Dummar, Reqa ve Irak'taki birçok savaşa katılmış, şu anda işgalci TC’nin kontrolündeki Girê Sipî’de yaşıyor. ÖSO çeteleri arasında Ebu El-Vefa olarak bilinen Musena Cephe El Şamiye çete grubu içerisinde yer alıyor.

1990 yılında Türk devleti tarafından işgal edilen Girê Spî şehrinde doğan ve Ebu Umer olarak bilinen Semîh Fuad Yazilçî, daha önce DAIŞ saflarında yer alarak, Suriye ve Irak'ta birçok savaşa katılmıştır. Şu anda Girê Spî'de kalan Ebu Umer, ÖSO çeteleri arasında istihbarat çalışmalarında yer almaktadır.

1996 yılında Derazor'un El Mayadin kasabasında doğan Reed Hesen El-Wegai, 2015-2017 yılları arasında DAIŞ saflarında yer aldı. Daha sonra Türk devleti işgali altındaki El Bab'a geçiş yaptı. Ebû Mihemmed adıyla bilinen bu kişi, Efrin'in işgalinde rol aldı ve daha sonra Feylaq El Şam çete grubuna katıldı.

Edhem Fatih El-Şekircî 2000 yılında Derazor'da doğdu. 2015-2017 yılları arasında DAIŞ saflarında yer aldı. Şu anda ÖSO çeteleri arasında Ebu Bekir olarak biliniyor ve TC işgali altındaki Halep’in Cerablus şehrinde yaşıyor.

1991 yılında Derazor’un El Meyadin kasabasında doğan Tarık Ebu Eziz, 2015-2017 yılları arasında DAIŞ saflarında yer aldı. TC’nin Serekaniye işgaliyle beraber Serekaniye alanına geçen Tarık şu anda Ebu Elî adıyla ÖSO çete grubu arasında yer alıyor.

Ebû Decana El-Ensarî olarak bilinen Macid Mistefa El-Xalid, 1990 yılında Derazor'un El-Meyadin kasabasında doğdu. 2015’te DAIŞ saflarına katılan Macid şu anda Serêkaniye’de ÖSO çeteleri arasında yer alıyor. 

2001 yılında Derazor kentinin El Cezire hattındaki Darnaj köyünde doğan Mihemed Enes El-Ibêd, 2014-2017 yılları arasında DAIŞ çeteleri arasında bulunmuştu. Daha sonra Türk devleti işgali altındaki Girê Spî bölgesine geçen Mihemed, şu anda Ebu Muawiya adıyla Cephe El Şamiye çete grubu içinde yer almaktadır.

Derazor’un El Cezire hattındaki El Kubar köyünde doğan Mihemed Mihye El-Dîn, daha önce DAIŞ saflarında yer almış ve Irak ile Suriye'deki birçok savaşa katılmıştır. Şu anda Girê Spî bölgesinde bulunan ve Erendes adıyla bilinen çete, Cephe El Şamiye çete grubu içinde faaliyet göstermektedir.

Son yıllarda işgalci Türk devleti, kontrolü altındaki bölgeleri DAIŞ çeteleri ve elebaşları için güvenli bir sığınak haline getirdi. Güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Efrin şehri ve kırsalında DAIŞ çetelerinin daha rahat hareket etmeleri için özel kartlar dağıttı. Şu anda DAIŞ çetelerinin Suriye'deki en büyük kalelerinden biri haline gelen Girê Spî ve Silûk ilçesinde, çeteler herhangi bir kontrol ya da incelemeye maruz kalmadan serbestçe hareket edebilmektedir. Irak vatandaşlığına sahip olan DAIŞ çeteleri, Serêkaniyê'de onlarca DAIŞ ailesine yerleşim imkanı sunuyor. 

12 Temmuz 2022'de Türk devleti işgali altındaki Efrîn'in Cindirêsê ilçesinde, DAIŞ'in önemli ilk döre elebaşlarından eski Şam valisi Maher El-Agal'ın öldürüldüğü açıklandı. Maher El-Agal, Suruç katliamının talimatını veren, planlayan ve bombayı sınırdan geçiren, aynı zamanda 2014 Kobanê katliamında yer alan bir çetebaşıydı. Maher al-Agal, kardeşleri ve kuzenleriyle birlikte DAIŞ içinde aktif bir şekilde faaliyet yürütmüştü.

Uluslararası koalisyonun Maher El-Agal'a yönelik gerçekleştirdiği operasyon ne ilk ne de sondu. Koalisyon güçleri, 16 Haziran 2022 tarihinde Cerablûs'ta gerçekleştirdikleri bir operasyonda üst düzey DAIŞ elebaşı ve Reqa valisi Hani Ahmed El Kurdî ile birlikte bir DAIŞ çetesini yakaladı. Operasyonda yakalanan DAIŞ çetebaşı Hani Ahmed El Kurdî, Suriye Demokratik Güçleri'nin (QSD) istihbarat desteğiyle yakalandı.

DAIŞ’İN BOMBA UZMANIYDI

40 yaşındaki Reqa doğumlu Hanî Ahmed El Kurdî, DAIŞ'in en etkili dönemlerinde DAIŞ’in başkenti olarak ilan edilen Reqa savaşı ardından Türk devleti işgalci altındaki Cerablus'a kaçtı.

Koalisyon güçleri tarafından, DAIŞ'in bomba uzmanı ve keşif uçağı yapımından sorumlu olduğu belirtilen Hanî Ahmed El Kurdî, aynı zamanda Reqa, Dêrazor, Minbic gibi bölgelerde DAIŞ'in uyuyan hücreleri arasında iletişim kurduğu ve silah ile cephane temin ettiği belirtildi.

MİT ile ilişkili olduğu belirtilen Hani Ahmed El Kurdî, Cerablus ve diğer bölgelerde mazot işleriyle uğraşan bir kimlikle kendini gizlemiştir. El Kurdî'nin birçok katliam ve saldırı faaliyetinde yer aldığı bilinmektedir.

DAIŞ LİDERİ EL SELBİ TC KARAKOLU YAKININDA ÖLDÜRÜLDÜ

Şubat 2022'de Uluslararası koalisyonun QSD ortaklığıyla gerçekleştirdiği operasyonda, Ebubekir El Bağdadi'nin yerine geçen Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyşi (El Sebi), Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinin Atme kasabasında Türk karakolunun 400-500 metre yakınında öldürüldü.

BAĞDADİ TÜRKİYE SINIRINDA ÖLDÜRÜLDÜ

DAIŞ’in en azılı lideri binlerce Kürdün ve Suriye haklarının kanında eli olan Ebubekir El Bağdadi 27 Ekim 2019’da Türkiye sınırına yaklaşık 7 kilometre mesafedeki İdlib’in Barişa köyünde düzenlenen operasyonla, koalisyon güçlerinin ortak operasyonu sonucunda öldürülmüştü. Bağdadi'nin Türkiye'ye giriş çıkışlarının belgeleri bulunmaktaydı. Ailesinin bir kısmı da daha sonra Türkiye'de yakalanmıştı.

ANHA