Şehit bir komutanın gözünden Serzûrî direnişi
Kobanê doğu cephesi komutanı şehit Cudî Amed, Kobanê destanının başlangıcı olarak kabul edilen Serzûrî direnişini şu sözlerle dile getirmişti: "Kobanê direnişini anlamak isteyenler, önce Serzûrî direnişini tanımalıdır."
Kobanê'nin batısında, Girê Spî yolu üzerindeki Serzurî köyü, merkeze 40 km uzaklıkta, sadece 11 evden oluşan küçük bir yerleşim yeri. 15 Eylül 2014'te Kobanê’ye üç koldan saldıran çeteler, 16 Eylül’de Girê Spî yönünden ağır silahlarla köyü hedef aldı. YPG/YPJ güçleri köyü savunmak için cephe açarak köy sakinlerini güvenli bölgelere tahliye etti ve direniş hattı kurdu. Bu direniş daha sonra dünyayı sarsan destanın bir parçası olacaktı. İlk kahramanlık destanı bu cephede yazıldı.
Direniş cephesinde Rodî Efrîn ve Peyman Tolhildan komutasındaki Bawer Efrîn, Berçem Cudî, Berfîn Çiya, Baran Bawer, Ciwan Heval, Gulistan Qendîl, Mizgîn Cudî, Rustem Cudî, Hebûn Kobanê ve Serxwebûn Xerîb’ten oluşan takım yer aldı. 15 Eylül akşamı insanlık düşmanları, yoğun tank ve top atışlarıyla saldırıya geçti. Burada tüm dünyaya irade ve inanç mesajı verecek olan birim, aynı zamanda köy okulunda gösterdiği direnişle altın harflerle yeni bir tarih sayfası yazıyordu.
SON MESAJ
Savaş 16 Eylül’e kadar sürerken, insanlıktan nasibini almayan düşman tüm girişimlerine rağmen okula giremedi. Ancak, kahramanların mühimmatının tükenmesiyle, birim komutanı Rodî Efrîn telsizle yoldaşlarına ve YPG/YPJ komutanlığına şu mesajı iletti: “Heval, sonuna kadar direneceğiz ve düşmana geçit vermeyeceğiz. Şehit olacağımızı biliyoruz ama yolumuzu sürdüreceklerin de olacağını çok iyi biliyoruz.” Bu mesajın ardından 12 direnişçi kahramanca savaşarak şehit düştü.
TALİMAT YERİNE GETİRİLDİ
YPG/YPJ komutanları ve özgürlük savaşçıları, Serzurî’deki yoldaşlarının son mesajını bir talimat bilerek mücadeleyi sürdürdü. Kürdistan ve dünya özgürlükçülerini aynı cephede birleştiren bu direnişin ardından Kobanê merkezi, 26 Ocak 2015’te çetelerden temizlendi. Bir yıl sonra, tüm bölge çetelerin kalıntılarından arındırılarak Serzurî köyü özgürlüğüne kavuştu.
DOĞU CEPHE KOMUTANI O GÜNLERİ DEĞERLENDİRMİŞTİ
Kobanê doğu cephe komutanı Cudi Amed (Yaşar Duman), direnişin yankı bulduğu dönemde, 1 Kasım 2014’te ANHA ajansına konuşarak Serzurî destanını ve özgürlük savaşçılarının kahramanlığını dile getirmişti.
Bakûrê Kürdistan’ın Amed kentinden gelerek Kobanê direnişine katılan Cudi Amed, en ön saflarda yer alarak 16 Aralık 2014’te şehit düştü. Serzurî destanının yıldönümü vesilesiyle, komutanın direnişe dair değerlendirmelerini yayınlıyoruz.
"Şehitlerin gerçeğini ifade etmek çok zor. Tarihe geçen birçok olay var ve bu yoldaşların gösterdiği kahramanlık da bunlardan biridir. Uzun bir süre birlikte kaldık; Serzûrî savaşından önce Ehmediyê köyündeki çetelere karşı birlikte operasyon düzenledik. Bu eylemde Peyman, Berfîn, Berçem, Çiya ve Serzûrî köyünde direnen diğer yoldaşlar da vardı. Çeteler ağır silahlar kullandı ancak arkadaşlar tereddütsüz bir şekilde onlara karşı direndi.
Bu eylemin ardından çeteler, akşam saat 22.00 sıralarında Serzûrî’ye saldırdı. Arkadaşlar komutanlığa, kendilerine yönelik bir düşman saldırısı olduğunu bildirdi. O sırada doğu cephe genelinde saldırılar olduğu için takviye güç gönderemiyorduk. Arkadaşlar sabaha kadar direnirken, Ciwan arkadaş da cephane götürerek onlara katıldı. Sabaha karşı takviye güçle gittik ancak onlara ulaşamıyorduk. Düşman onları abluka altına almış, özellikle tanklarla saldırıyordu. Çeteler arkadaşları kuşatabilecek kadar güçlü değildi, sadece teknikleri gelişkindi. Arkadaşların kişiliklerinde direniş aşkı vardı, bu yüzden sonuna kadar direndiler.
‘SESLERİNDEN İNTİKAM GÜCÜ ALDIK’
Telsizden arkadaşlarla konuştum, onlardan moral aldım. Sabaha karşı bir arkadaş yaralandı, onlar sadece cephane istiyordu ve saat 12.00’ye kadar direndiler. Heval Ciwan akşam şehit oldu, ardından Heval Berçem ve Heval Rodî de şehit oldu. Telsizden bizimle konuşan her bir arkadaş, “Arkadaşlara selam söyleyin” diyordu. Rodî yoldaş ise, “Bombamın pimini çektim, düşmanı bekliyorum” dedi. O sırada düşman okulun ilk katına girmişti. Kendi aramızda, “Eğer bir şehadet olacaksa, bu arkadaşların şehadeti gibi olsun” dedik. Arkadaşlar, “Bize güveniniz tam olsun, arkadaşlara selam söyleyin. Rêber Apo’nun gücü büyüktür ve gücün kaynağıdır” diyordu. Yanımdaki arkadaşlar, onların sesini duydukça ağlıyor ve seslerinden intikam gücü alıyordu. Sonunda ellerindeki bombayı patlatarak, fedailiğin gerektirdiği yerde fedailik yaptılar. Onlar bu fedailiği erken anladı ve uyguladı.
Beş arkadaş Kobanêliydi, büyük bir cesarete sahiptiler. Özellikle de Heval Peyman, Berfîn, Berçem, Mizgîn ve Gulistan en ufak bir tereddüt göstermediler; yaşamlarında da böyleydiler. Herhangi bir eylem hazırlığı olduğunda kendilerini ilk önerenlerdendi. Aynı takımda olan bu beş arkadaş, sorumluluk, disiplin, yoldaşlık ve mütevazi yaklaşımlarıyla örnektiler. Hiçbir şeye hayır demezlerdi; özellikle Heval Mizgîn fiziki olarak zorlanmasına rağmen ısrarlıydı. Onu defalarca savaş alanından çıkarmak istedik ancak arkadaşlarını ve direniş alanını terk etmek istemedi. Bu duruşu beni çok etkiledi.
YAŞAYAN KAHRAMANLAR
Heval Peyman da aynı şekilde. Serzûri direnişinden önce teyze oğlu Heval Şiyar şehit düşmüştü ama Heval Peyman, “Yerim boş kalmasın” diyerek bir başsağlığına bile gitmedi. Bu arkadaşlara gerçekten ‘yaşayan kahramanlar’ diyebiliriz. Kahraman sözcüğü genellikle şehadetten sonra kullanılır ama bu arkadaşlarımız yaşarken de kahramandı. Onları tanımlamak için en güzel kavramlar bile yetersiz kalıyor.
Heval Berfîn takım, Heval Peyman ise tim komutanıydı. Heval Mizgin’de öyle. Aralarındaki en gençleri Heval Gulistan’dı. Katıldığında savaş deneyimi yoktu, yavaş yavaş öğrendi ve hızlı gelişimiyle hepimizi hayretler içinde bırakıyordu. Düşman onları abluka altına aldığında, sonuna kadar savaştılar. Hepsi ortak bir fedai eylem kararı aldı.
Eylem yapılmadan önce Heval Rodî telsiz üzerinden bizimle bağlantıya geçerek, “Şehit olacağımızı biliyoruz ama yolumuzu sürdüreceklerin de olacağını çok iyi biliyoruz” dedi. Çetelerin sesini yakından duyuyordu ve tankların yönü onlara doğruydu. Ancak bu arkadaşlar bir an olsun geri adım atmadı. Bu kararlılıkla şehadete yürüdüler. Heval Peyman, Mizgîn, Berfîn ve Gulistan bu yoldaşların takipçisiydi. Arkadaşlar okulun üst katında, çeteler ise alt kattaydı. Düşman en sonunda, fedai eylem yapan arkadaşların bulunduğu okulu yıktı. Arkadaşlar çetelere teslim olmamak için el bombalarını kendilerinde patlattı. Bu tür bir karar almak kolay değil; sadece halkı için mücadele eden bağlı insanlar bu kararı alabilir.
HALKLARIN ÖNCÜLERİ BÖYLE OLUR
Bu direnişten çıkarılacak sonuç, gerçekten adil, ahlaki, insani ve adaletli bir dava için savaşılması gerektiğidir. Halkın öncüleri böyle olur; biz de böyle bir dava ve onun inşası için kendimizi feda ediyoruz. Diğerleri ise sadece yok etmek için intihar saldırıları düzenlerler. Bizim farkımız, davamızın doğru bir dava olduğunu herkesin bilmesidir.
Tim komutanı Ciwan, birçok savaşta yer aldı ve ondan güç alırdık. Yaşamındaki morali ve katılımıyla örnek bir insandı. Bu arkadaşlardan büyük bir güç alıyorduk; Heval Berfîn de bu yoldaşlardan biriydi. Gulistan ve Berçem yeni savaşçılardı ve hep en ön saflardaydılar. Serxwebûn ise takım komutanıydı ve Serzûrî direnişinden önce elinden yaralanmıştı.
Böyle kahramanları ancak yazıya dökebiliriz. Yaşadığımız sürece onların izinden gideceğimizin ve güç alacağımızın sözünü veriyoruz.
Bu arkadaşlara eğitim verdim ve birlikte kaldık. Ben kendimde eylemdeydim ancak çok yönlü yoğun bir saldırı vardı. Sabaha doğru bu arkadaşlara ulaşabildik. Kobanê direnişini anlamak isteyen, Serzûrî direnişini araştırmalı ve okumalı. Sonra ki gelişmelerin esas kaynağı buradadır. DAİŞ buraya nefretle saldırıyordu çünkü bu direnişin bu topraklardan çıkacağına inanmıyordu; bu direniş düşmanda bir korku oluşturdu.
‘YAZILMASI GEREK’
Bu arkadaşların yaşamı ve şahsında bir destan yazılmalı. Yüz yıl geçse bile halkımız, Serzûri şehitlerini tanımalı ve tarihte yaşatmalı. Bu arkadaşlar birer destandı. Bazı arkadaşlar yeni savaşçı olsalar da duruşlarıyla herkese örnek oldular. Direnişin layığı olamadık. Arkadaşlar yaralıydı, onları köyden çıkarmayı düşündük ama onlar fedai duruşlarını bozmadı. Çeteler tanklarla saldırırken, okulu ateşe verirken bile arkadaşlarımız bize moral veriyordu. Vasiyetleri ‘Moralsiz ve çözümsüz kalmayın. Kanımızın yerde kalmayacağından eminiz’ oldu. Onlar gerçeği biliyordu ve direndiler. Onların son sözleri küpe misali kulağımda. Onlar direnişin Kobanê direnişinin adresi olacağını biliyordu. Devrim hayatım boyunca onları anacağım."
(rd)
ANHA