Reqa zulüm merkezinden Demokratik Ulus felsefesinin uygulandığı merkeze dönüştü
Şam rejimi döneminde ihmal edilen ve DAIŞ’in işgalinden sonra baskı ve zulmün merkezi haline gelen Reqa, 2017’de özgürleştirilmesinin ardından Demokratik Ulus felsefesinin yaşam bulduğu sembol bir kentte dönüştü.
Reqa Kantonu Fırat Nehri’nin kıyısında bulunuyor. Verimli topraklarıyla bilinen Reqa, güzel bir doğaya sahip. Ancak Suriye’deki krizin başlamasıyla bu bölge çatışma alanlarına dönüştü.
Kantonda yaşayan halkın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Kentte en çok pamuk yetiştiriliyor.
KULAK ARDI EDİLEN ŞEHİR
Reqa’da Ebbasiler döneminde 720’de surlar inşa edildi. Bab Bexda, Babê Herran, Atîq Cami (El Mensûr) gibi tarihi yerler ve Kız Sarayı (Benat) gibi birçok tarihi eser bulunuyor.
Ancak Suriye rejim şehre hiçbir zaman önem vermedi ve görmezden geldi. Rejim, kişisel çıkarlarını ve iktidarını korumak için her zaman şehirdeki aşiretler arasında nifak yaratarak, aralarında karışıklık çıkardı. 2011’de çatışmaların başlamasıyla birlikte Reqa halkı serhildana kalkarak, özgürlük ve adalet talebinde bulundu.
DÜNYADAN UZAKLAŞTIRDILAR
Rejimin kontrolünden çıkan ilk şehirlerden biri Reqa oldu. Mart 2013'te "Özgür Ordu" şehri kontrol etti. Ancak yurttaşlar, eylemlerden zarar gördü. Söz konusu silahlı grup, sivilleri kaçırmaya başladı ve serbest bırakılmaları için ailelerden fidye istedi. Şehirdeki fabrika ve dükkânları yağmalayıp, sattılar.
DAIŞ çeteleri, Ocak 2014'te şehri tamamen kontrol altına aldı. DAIŞ’in işgaliyle şehir karanlık bir döneme girdi. Çetelerin merkezi haline geldi Reqa, büyük bir zindana dönüştü. Reqa, terör örgütü çete başlarının merkezi ve başkenti haline geldi. Dünyanın birçok yerinden çeteler yönünü bu kentte çevirdi.
DAIŞ şehri kontrol altına aldığında çok sayıda kişi çetelerin vahşetinden dolayı kentti terk etti. Kentin her yerinde cinayet ve yıkım başladı. Çetelerin işkence ve vahşetinden dolayı şehir halkın çığlıklarıyla yankılandı.
KENTİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ
Demokratik Suriye Güçleri (QSD), 6 Kasım 2016'da şehri DAIŞ çetelerinden özgürleştirmek için "Fırat'ın Gazabı-Xezaba Firatê" hamlesini başlattı. QSD, açıklamasında şunları söyledi: "Reqa'yı özgürleştireceğiz. Bu tarihi savaşı da tıpkı Kobanê'de, Girê Spî'de Hesekê’de, Hol’de, Şedadê’de ve Minbic’de olduğu gibi kazanacağız."
DAIŞ çetelerinin kalkan olarak kullandığı sivilleri korumak amacıyla şehir hamle kapsamında aşama aşama özgürleştirildi. İlk başta şehrin bağlantısı kesildi. Daha sonra şehre yakın bölgeler özgürleştirildi ve QSD, adım adım şehrin merkezine doğru ilerledi.
Şehir savaşı sırasında sivilleri korumak için gruplar oluşturuldu. Bu gruplar, kadınlar, erkekler ve çocuklarla doğru iletişimde bulunması için önceden eğitimlerden geçirildi.
QSD savaşçılarına mayınları etkisiz hale getirmeleri için eğitimler verildi. Savaşçılar, DAIŞ kontrolündeki bölgelere giderek, sivilleri kurtardı. Bu eğitimler sayesinde savaşçılar, siviller arasında karışan çeteleri tespit edip, yakaladı.
QSD, 4 ay süren çatışmaların ardından 17 Ekim 2017'de Reqa’yi tamamen özgürleştirdi. Çatışmalar sırasında şehrin altyapısının yüzde 80'inden fazlası yıkıldı.
DAIŞ çetelerinin insanlık suçlarına sahne olan ve halk arasında "Kara Stadyum-Stada Reş" olarak bilinen belediye stadında 20 Ekim'de yapılan açıklamayla şehrin resmen özgürleştirildiği duyuruldu.
İNŞA SÜRECİ
DAIŞ çetelerinin işgalinden sonra şehirden kaçıp Eyn İsa’ya giden yurttaşlar, 18 Nisan 2017'de Reqa Sivil Meclisi'nin kuruluşunu ilan etti. Meclis ile hizmet verilmek istendi, mahalle örgütlenmesi yapıldı, sorunların çözümü için heyetler kuruldu.
Şehrin normale dönmesi ve mahallerin mayınlardan temizlenmesiyle yurttaşlar yavaş yavaş Reqa’ya dönmeye başladı. Çalışmaları kolaylaştırmak ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Eyn İsa’da kurulan Sivil Meclis ve komiteler, 4 Nisan 2018'de Reqa’ya taşındı.
Yapılan değişiklikler ve halkın çabasıyla şehir yeniden inşa edilmeye başlandı. Yıllardır büyük emeklerle şehri yeniden inşa eden halk, gelecek için büyük bir umut veriyor.
ÖZGÜRLÜK ZAMANI
Kentin özgürleştirilmesinin ardından şehirde özgürlük dönemi başladı. Önder Abdullah Öcalan'ın Demokratik Ulus’a dayalı demokratik ve merkezi olmayan bir sistemin inşası için çalışmalara başlandı.
Halk, şehri kalkındırmak, DAIŞ fikriyatını yok etmek ve bunun yerine Demokratik Ulus fikrini yaymak amacıyla komiteler ve kurumlar kurdu.
Konuyla ilgili ajansımıza konuşan Demokratik Özerk Yönetimi Reqa Kantonu Kültür ve Turizm Kurulu Eş Başkanı Hesen El Mistefa, "Reqa farklı kültürlerle ve renklilikle tanınıyor. Suriye rejimi döneminde şehir ihmal edildi, ekonomik ve kültürel olarak geriledi. DAIŞ çetelerinin işgaliyle kent şiddetle anılmaya başlandı. QSD, Kobanê'deki zaferden sonra Reqa’yı özgürleştirme hamlesi başlattı. DAIŞ'in başkenti olan Reqa şehri 4 ay sonra kölelikten ve baskıdan kurtuldu. Bu zafer sadece askeri bir zafer değildi. Aynı zamanda halkın geleceğini ve umutlarını demokratik temeller üzerinde inşa etmenin de başlangıcı oldu” dedi.
Hesen El Mistefa devamında şunları söyledi: "Reqa’nın özgürleştirilmesi ve QSD'nin şehre gelişiyle birlikte bölge sakinleri de geri dönmeye başladı. Demokratik Ulus ile toplumun her kesiminde farklılıklar kabul edildi, demokrasiye olan inanç önem kazandı. Tüm bu değişim ve dönüşümler Önder Abdullah Öcalan'ın eşitlik, özgürlük, dayanışma felsefesiyle oldu. Reqa, Kuzey ve Doğu Suriye’nin düşünce ve kültür merkezi haline geldi. Şehrin yeniden inşası ve kalkınması için çalışmalar yürütülüyor.”
Hesen El Mistefa, “Reqa, Önder Abdullah Öcalan'ın Demokratik Ulus projesi sayesinde sevgi ve kardeşliğin yaygın olduğu bir şehre dönüştü. Baas rejimi döneminde bakımsız bırakılan ve DAIŞ işgali altında karanlık bir şehre dönüşen Reqa, şimdi Demokratik Ulus fikirlerinin temellerinin atıldığı bir yer oldu. Bu düşünce ve felsefe bir arada yaşama, eşitlik, toplumsal adalet ve özgürlüğe dayanıyor” diye belirtti.
(ma)
ANHA
Reqa zulüm merkezinden Demokratik Ulus felsefesinin uygulandığı merkeze dönüştü
Reqa Kantonu Fırat Nehri’nin kıyısında bulunuyor. Verimli topraklarıyla bilinen Reqa, güzel bir doğaya sahip. Ancak Suriye’deki krizin başlamasıyla bu bölge çatışma alanlarına dönüştü.
Kantonda yaşayan halkın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Kentte en çok pamuk yetiştiriliyor.
KULAK ARDI EDİLEN ŞEHİR
Reqa’da Ebbasiler döneminde 720’de surlar inşa edildi. Bab Bexda, Babê Herran, Atîq Cami (El Mensûr) gibi tarihi yerler ve Kız Sarayı (Benat) gibi birçok tarihi eser bulunuyor.
Ancak Suriye rejim şehre hiçbir zaman önem vermedi ve görmezden geldi. Rejim, kişisel çıkarlarını ve iktidarını korumak için her zaman şehirdeki aşiretler arasında nifak yaratarak, aralarında karışıklık çıkardı. 2011’de çatışmaların başlamasıyla birlikte Reqa halkı serhildana kalkarak, özgürlük ve adalet talebinde bulundu.
DÜNYADAN UZAKLAŞTIRDILAR
Rejimin kontrolünden çıkan ilk şehirlerden biri Reqa oldu. Mart 2013'te "Özgür Ordu" şehri kontrol etti. Ancak yurttaşlar, eylemlerden zarar gördü. Söz konusu silahlı grup, sivilleri kaçırmaya başladı ve serbest bırakılmaları için ailelerden fidye istedi. Şehirdeki fabrika ve dükkânları yağmalayıp, sattılar.
DAIŞ çeteleri, Ocak 2014'te şehri tamamen kontrol altına aldı. DAIŞ’in işgaliyle şehir karanlık bir döneme girdi. Çetelerin merkezi haline geldi Reqa, büyük bir zindana dönüştü. Reqa, terör örgütü çete başlarının merkezi ve başkenti haline geldi. Dünyanın birçok yerinden çeteler yönünü bu kentte çevirdi.
DAIŞ şehri kontrol altına aldığında çok sayıda kişi çetelerin vahşetinden dolayı kentti terk etti. Kentin her yerinde cinayet ve yıkım başladı. Çetelerin işkence ve vahşetinden dolayı şehir halkın çığlıklarıyla yankılandı.
KENTİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ
Demokratik Suriye Güçleri (QSD), 6 Kasım 2016'da şehri DAIŞ çetelerinden özgürleştirmek için "Fırat'ın Gazabı-Xezaba Firatê" hamlesini başlattı. QSD, açıklamasında şunları söyledi: "Reqa'yı özgürleştireceğiz. Bu tarihi savaşı da tıpkı Kobanê'de, Girê Spî'de Hesekê’de, Hol’de, Şedadê’de ve Minbic’de olduğu gibi kazanacağız."
DAIŞ çetelerinin kalkan olarak kullandığı sivilleri korumak amacıyla şehir hamle kapsamında aşama aşama özgürleştirildi. İlk başta şehrin bağlantısı kesildi. Daha sonra şehre yakın bölgeler özgürleştirildi ve QSD, adım adım şehrin merkezine doğru ilerledi.
Şehir savaşı sırasında sivilleri korumak için gruplar oluşturuldu. Bu gruplar, kadınlar, erkekler ve çocuklarla doğru iletişimde bulunması için önceden eğitimlerden geçirildi.
QSD savaşçılarına mayınları etkisiz hale getirmeleri için eğitimler verildi. Savaşçılar, DAIŞ kontrolündeki bölgelere giderek, sivilleri kurtardı. Bu eğitimler sayesinde savaşçılar, siviller arasında karışan çeteleri tespit edip, yakaladı.
QSD, 4 ay süren çatışmaların ardından 17 Ekim 2017'de Reqa’yi tamamen özgürleştirdi. Çatışmalar sırasında şehrin altyapısının yüzde 80'inden fazlası yıkıldı.
DAIŞ çetelerinin insanlık suçlarına sahne olan ve halk arasında "Kara Stadyum-Stada Reş" olarak bilinen belediye stadında 20 Ekim'de yapılan açıklamayla şehrin resmen özgürleştirildiği duyuruldu.
İNŞA SÜRECİ
DAIŞ çetelerinin işgalinden sonra şehirden kaçıp Eyn İsa’ya giden yurttaşlar, 18 Nisan 2017'de Reqa Sivil Meclisi'nin kuruluşunu ilan etti. Meclis ile hizmet verilmek istendi, mahalle örgütlenmesi yapıldı, sorunların çözümü için heyetler kuruldu.
Şehrin normale dönmesi ve mahallerin mayınlardan temizlenmesiyle yurttaşlar yavaş yavaş Reqa’ya dönmeye başladı. Çalışmaları kolaylaştırmak ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Eyn İsa’da kurulan Sivil Meclis ve komiteler, 4 Nisan 2018'de Reqa’ya taşındı.
Yapılan değişiklikler ve halkın çabasıyla şehir yeniden inşa edilmeye başlandı. Yıllardır büyük emeklerle şehri yeniden inşa eden halk, gelecek için büyük bir umut veriyor.
ÖZGÜRLÜK ZAMANI
Kentin özgürleştirilmesinin ardından şehirde özgürlük dönemi başladı. Önder Abdullah Öcalan'ın Demokratik Ulus’a dayalı demokratik ve merkezi olmayan bir sistemin inşası için çalışmalara başlandı.
Halk, şehri kalkındırmak, DAIŞ fikriyatını yok etmek ve bunun yerine Demokratik Ulus fikrini yaymak amacıyla komiteler ve kurumlar kurdu.
Konuyla ilgili ajansımıza konuşan Demokratik Özerk Yönetimi Reqa Kantonu Kültür ve Turizm Kurulu Eş Başkanı Hesen El Mistefa, "Reqa farklı kültürlerle ve renklilikle tanınıyor. Suriye rejimi döneminde şehir ihmal edildi, ekonomik ve kültürel olarak geriledi. DAIŞ çetelerinin işgaliyle kent şiddetle anılmaya başlandı. QSD, Kobanê'deki zaferden sonra Reqa’yı özgürleştirme hamlesi başlattı. DAIŞ'in başkenti olan Reqa şehri 4 ay sonra kölelikten ve baskıdan kurtuldu. Bu zafer sadece askeri bir zafer değildi. Aynı zamanda halkın geleceğini ve umutlarını demokratik temeller üzerinde inşa etmenin de başlangıcı oldu” dedi.
Hesen El Mistefa devamında şunları söyledi: "Reqa’nın özgürleştirilmesi ve QSD'nin şehre gelişiyle birlikte bölge sakinleri de geri dönmeye başladı. Demokratik Ulus ile toplumun her kesiminde farklılıklar kabul edildi, demokrasiye olan inanç önem kazandı. Tüm bu değişim ve dönüşümler Önder Abdullah Öcalan'ın eşitlik, özgürlük, dayanışma felsefesiyle oldu. Reqa, Kuzey ve Doğu Suriye’nin düşünce ve kültür merkezi haline geldi. Şehrin yeniden inşası ve kalkınması için çalışmalar yürütülüyor.”
Hesen El Mistefa, “Reqa, Önder Abdullah Öcalan'ın Demokratik Ulus projesi sayesinde sevgi ve kardeşliğin yaygın olduğu bir şehre dönüştü. Baas rejimi döneminde bakımsız bırakılan ve DAIŞ işgali altında karanlık bir şehre dönüşen Reqa, şimdi Demokratik Ulus fikirlerinin temellerinin atıldığı bir yer oldu. Bu düşünce ve felsefe bir arada yaşama, eşitlik, toplumsal adalet ve özgürlüğe dayanıyor” diye belirtti.
(ma)
ANHA
