Prof. Kariane Westrheim: Türkiye’ye ne kadar baskı yapılırsa o kadar etkili olur

İmralı işkence ve soykırım sistemine karşı uluslararası kurumlara mektup gönderen Nobel ödülle 69 aydın-akademisyenden biri olan Prof. Dr. Kariane Westrheim, “Türkiye'ye ne kadar çok baskı yapılırsa, o kadar etkili olur” dedi.

Prof. Kariane Westrheim: Türkiye’ye ne kadar baskı yapılırsa o kadar etkili olur
16 Sep 2024   05:45
HABER MERKEZİ
CİHAN BİLGİN

Nobel ödüllü 69 isim 26 Temmuz 2024’te Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ve BM İnsan Hakları Komitesi'ne Önder Abdullah Öcalan’ın haklarını korumaları konusunda yükümlülüklerini yerine getirmeleri için mektup yazdı. 

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ile AİHM, Bergen Üniversitesi’nden Profesör Dr. Kariane Westrheim’ın 69 Nobel Ödüllü şahsiyet adına kaleme aldığı mektuba cevap vermişti.

Profesör Dr. Kariane Westrheim, AİHM ile Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin verdikleri cevabı ANHA’ya değerlendirdi.

‘YANIT KISA VE BELİRSİZ OLSA DA KENDİ İÇİNDE OLUMLU’

AİHM’in mektuba yanıtını “çok az bir ilerleme” olarak ele alan Kariane Westrheim, şu değerlendirmeyi yaptı: “AİHM'in yanıtı, başkan adına yanıt veren sicil memuru aracılığıyla geldi. Yanıt kısa ve belirsiz olsa da kendi içinde çok olumlu. Mektubun ana mesajını, yani Sayın Abdullah Öcalan için başka hizmet şartları oluşturma ve fiziki özgürlüğünü sağlama mesajını aldıkları açıktır. Cevap, bilgilendirilme yapıldığı ve Nobel ödülü sahiplerinin bakış açılarını gösterdiği için bir teşekkürle sona eriyor. Bunun ötesinde hiçbir şey vaat edilmiyor. Yanıt vermeleri çok az bir ilerleme.”

Profesör Kariane Westrheim, 26 Ağustos 2024 tarihinde Litvanya Dışişleri Bakanı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı Gabrielius Landsbergis adına Büyükelçi Andrius Krivas aracılığıyla gönderilen ayrıntılı cevabı da “Bu cevap çok daha ümit vericidir, çünkü mektubu Avrupa Konseyi'nin ilgili departmanlarına ilettiler” şeklinde değerlendirdi.

‘TÜRKİYE'YE BASKI YAPILABİLECEĞİNİ VARSAYIYORUZ’

AİHM’in kendi inisiyatifiyle İmralı’ya bir heyet gönderemeyeceğini, ancak davayı diğer Avrupa Konseyi organlarına iletebileceğini dile getiren Kariane Westrheim, “Türkiye bir üye devlettir, CPT'den veya Avrupa Konseyi'ndeki diğer sorumlu organlardan Türkiye'ye bir ziyaret izni vermesi için baskı yapılabileceğini varsayıyoruz. Türkiye'ye ne kadar çok baskı yapılırsa, o kadar etkili olur” dedi.

‘CPT’NİN SESSİZLİŞİ ENDİŞE VERİCİ’

CPT'nin Nobel Ödülü sahiplerinin mektubuna yanıt vermemesini “bariz bir hata” şeklinde yorumlayan Kariane Westrheim, “Hala bir yanıt bekliyoruz. Bu çok endişe verici ve derin bir hayal kırıklığıdır. CPT, hem işkence hem de aşağılayıcı hapishane koşulları açısından hapishanelerdeki tutukluların durumunu araştırmakla görevlidir. Sayın Öcalan fiziksel ve psikolojik olarak birçok işkence ve aşağılayıcı muameleye maruz kalıyor. Türkiye dışındaki bir ülkeden gelen bir müebbet hapis cezası mahkûmu olsaydı, sanırım Af Örgütü, HRW ve diğer İnsan Hakları örgütleri bağırırdı, ancak Sayın Öcalan'ın durumunda böyle olmuyor. Bu, insan haklarını korumayı ve geliştirmeyi iddia eden büyük uluslararası kurum ve örgütlerin dürüstlüğünü, ciddiyetini ve güvenilirliğini sorgulatıyor” ifadelerini kullandı.

‘İLKELERİNDEN AÇIK SAPMA YAŞIYORLAR’

Bu girişimlerin ve mektuplara verilen cevapların hiçbir şekilde yeterli ve tatmin edici olmadığını vurgulayan Kariane Westrheim, kurumların ilkelerinden açık sapma yaşadıklarına vurgu yaparak, “Birçok açıdan dünyanın en güçlü siyasi kurumlarından biri olarak kabul edilebilecek ve 46 üye devletin yükümlülüklerine uyup uymadığını izlemekle sorumlu olan Avrupa Konseyi'nden bahsediyoruz. Dolayısıyla, bunu yapmadıklarında bu, Avrupa Konseyi'nin yetkisinin ihlalidir. Müebbet hapis cezası alan Sayın Abdullah Öcalan'a yapılan muamelede Avrupa Konseyi savunduğunu iddia ettiği ilkelerden ve değerlerden açık bir sapma yaşıyor” şeklinde konuştu.

‘DÜZENLİ HATIRLATMALARDA BULUNMALIYIRZ’

Bakanlar Komitesi’nin vaatlerini yerine getirmeleri, CPT'nin İmralı'ya bir heyet göndermesi, İmralı’da neler olduğunu daha açık bir şekilde bildirmeleri için düzenli olarak hatırlatmalarda bulunulması gerektiğine işaret eden Kariane Westrheim, “Her birimiz siyasi kurumları harekete geçirebilecek olası önlemleri hazırlamaya katkıda bulunmalıyız” dedi.

‘TÜNELDE IŞIK OLACAĞINA İNANIYORUM’

“Bir noktada tünelde ışık olacağına inanıyorum” diyen Kariane Westrheim, Türk devletine baskıların artması gerektiğini dile getirerek, değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı: “Sayın Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını amaçlayan çok sayıda iyi girişim var. Ancak kendisi hala tecritte tutuluyor. Ne yazık ki, yetkililerin PKK ile müzakerelere başlama ve Kürtlerle uzlaşma süreci başlatma yönündeki birçok talebi dinlemeye sıfır ilgisi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetine önemli bir baskı uygulanmazsa, girişimler ne kadar iyi olursa olsun çok az şey gerçekleşecek. Taban muhtemelen bu baskının devam etmesini sağlayacaktır, ancak bunun siyasi açıdan ve tam olarak AB ve onların organları, NATO ve BM tarafından da yapılması hayati önem taşıyor.”

(a)

ANHA