PKK'nin kurulmasıyla Kürdistan'da yaşam anlam buldu – Hevidar Khalid
PKK'nin kuruluşunun 45’inci kuruluş yıl dönümünü karşılarken, davanın şehitlerini de anmamız gerekiyor. Şehadetler, PKK'nin kuruluş sebebiydi. PKK, kurulduğu günden bugüne baskı ve zulme karşı mücadele ediyor. PKK sadece Kürdistan için değil, Kürdistan coğrafyasının tamamı için mücadele ediyor, çalışıyor. PKK, çağın mücadelesi ve ideolojisiyle tüm halklara ve kültürlere hitap ediyor. PKK, Kürdistan Özgürlük Hareketi ideolojisinin Kürdistan'ın dört parçasında ve yurt dışında inşa edilmesi ve yayılması sürecinde büyük rol oynayan tüm dostları (yoldaşları) büyük bir coşkuyla selamladı. PKK hareketi 70'li yıllarda bir grup Kürt ve Türk öğrenci tarafından önemli bir dönemde kuruldu. Devlet sisteminin politikalarından etkilenen örgüt ve hareketlerin, halkın isteklerini yerine getiremediği bir dönemde PKK, mücadelesi ve genç projesiyle bölge halkının kurtuluş umudu oldu.
Kürdistan'da binbir emekle ortaya çıkan PKK, yaşama gerçek anlam kazandırdı, ruhu, umutla, inançla ahlakla yeniden diriltti. Aynı zamanda yaşama büyük bir devrimci ruh kazandırdı. PKK, Kürdistan'daki tüm yanlış, geri anlayışları, teorileri ve kavramları değiştirmiş, parlak fikirleriyle, modern felsefesiyle ve kendine özgü tarzıyla Kürt toplumunun ataerkil zihniyetini değiştirerek, herkesi kendi etrafında toplamayı başardı. Böylece varlığı, düşüncesi ve ruhu parçalanmış Kürtler, direngen, cesur, zorluklardan korkmayan Kürtlere PKK ile dönüştü.
Düşmanlar, hakları hiçe sayılan, kimlikleri, dilleri, kutsal değerleri ellerinden alınan Kürtleri ölü olarak görüp, öyle değerlendiriyordu. PKK'nin ortaya çıkmasıyla beraber, Kürtler isyan etti, özgür bir yaşam arayışına girdi ve yorulmadan hakikate ulaşmaya çalıştı. Kürtler, PKK ile birlikte kaybolan benliğini, kaybolan doğasını, yaşamdaki tüm güzel şeyleri geri aramaya başladı.
PKK, Tarihi mücadelesiyle, yalnızca kendi yolunu bulmayı düşünen, ölü Kürdü, özgürlük aşığı ve hakikatin arayıcısı haline getirdi. PKK, Kürtlerin kişiliğini tamamen değiştirdiği gibi, baskı, zulüm ve inkar siyaseti altındaki Kürtlerin yaşamını da değiştirdi.
PKK, Kürt halkına yeni bir sürecin başladığını duyurdu ve Kürdistan'ın dört parçasında yeni bir yaşamın ağlarını örmeye başladı. PKK'yle yaşam kölelikten uzak, daha onurlu bir yaşama dönüştü. PKK ile Kürtler de yorulmadan hakikati aramaya başladı ve her türlü kötülüğe karşı mücadele etti. PKK sayesinde Kürtler, amaçlarına ulaşmak için tüm zorluklara, acılara karşı tek başına direnerek, ayakta duruyor. Sonra bir nehir gibi dağlardan aktı ve akıyor. Yapılmaz, yapılamaz, yapamayız, imkânsız gibi ucuz ölçüler ve kavramlar bir yana bırakarak, yerine mücadele ruhu, direniş, teslim olmama, hakikat yolunu özgürlük bayrağıyla tamamlama gibi yeni sözcüklerle yaşam süslenmelidir.
PKK'nin kurucusu ve Önderi Abdullah Öcalan'ın ve önde gelen kadrolarının devrimci nitelikleri, başlangıçtan itibaren halkı etkilemiş ve halkın partiye katılmasını sağlamıştır. Önder Abdullah Öcalan, halkı için ne kadar fedakar olduğu ve her koşulda ne kadar mücadele ettiği açıkça görülüyor. Önder Abdullah Öcalan'ın yaşamı diğer insanların yaşamına benzemiyor. Önder Abdullah Öcalan, yöntemleriyle, fikirleriyle, değerleri ve hayalleriyle farklı biridir. Çevreye ilgisi, alışverişi farklıdır. Gerçekten nerede olursa olsun, nereye giderse gitsin dikkat çekiyor. Konuşması güzel, sözleri insanı etkileyecek kadar derin. İnancın kalmadığı bir dönemde Önder Abdullah Öcalan’ın sözleri büyük bir inanç ve umut yarattı.
Partinin ilk kadroları her alanda savaştı. Zindanlarında Mazlum Doğan, Ferhat Kurtay, Mehmet Hayri Durmuş ve Kemal Pir öncülüğünde faşist Türk devletinin politikalarına başlatılan direnişle düşmanı kalelerinde yenilgiye uğratmayı başardı. Dağlarda binlerce Kürt kız ve erkek çocuğu özgür ve onurlu bir yaşam için özgürlük yürüyüşüne katıldı. Bu devrimciler tarihi altın harflerle değiştirerek, faşist Türk devletinin yüreklerine korku saldılar. Partinin değerlerini ve kahraman şehitlerin kanlarıyla yaratılan fikri yok etmeye yönelik tüm planlar da boşa çıkarıldı.
Önder Abdullah Öcalan ataerkil devlet toplumuna karşı ideolojik mücadeleyi seçti. Kürt toplumunda kadının içinde bulunduğu kötü durumu değiştirmek için mücadele etti. Önder Abdullah Öcalan, kadın-erkek arasındaki gerici ilişkiye karşı çıkarak, Kürt kadınlarını gerileten, yok sayan gelenekleri ve anlayışları reddetti. Önder Abdullah Öcalan, Kürt sorununu kalın çizgileriyle analiz ederek, sorunun doğru bir şekilde çözülmesi için mücadele ediyor.
Partinin sürekli yenilenen dinamiği toplumun her kesimini derinden etkilemiş ve toplumsal alanda büyük bir değişime yol açmıştır. Önder Abdullah Öcalan'ın Kürdistan'daki kadın ve aile sorununa ilişkin analizleri Kürt toplumunun tüm kesimlerini etkiledi. Böylece Bakurê Kurdistan şehirlerindeki kadınlar baskıya, köleliğe, kültürel ve siyasi soykırım politikalarına karşı direnişlere, halk ayaklanmalarına öncülük etti. Kadınlar, erkeklerin baskılarından ve köle hayatlarını bırakıp, davaları, ülkeleri, gerçek anlamda özgür bir yaşam için savaşmak üzere Kürdistan'ın dağlarına yönlerini çevirdiler. Kadınlar, özgürlük mücadelesinin öncülüğünü üstlendi. Rojava’yê Kürdistanı'ndan, aşiret karakteri taşıyan Kobanê'den onlarca kişi mücadeleye katıldı. Heval Dîcle Kobanê, heval Efrinli Rûken, heval Dêrikli Dilan ve yüzlerce kişi onların yolundan giderek mücadelenin öncüleri oldular.
90'lı yılların başında kadınlar özgürlük alanındaki mücadele ve örgütsel mücadele konusunda daha yüksek bir anlayışa kavuştu. Aynı zamanda özgürlük savaşında da büyük başarılar elde ettiler. Devrimci kadınlar, uğruna mücadele ettikleri hedeflere ulaşmak için canlarını feda ettiler. 90'lı yıllarda Bakurê Kurdistan'ın Cizre’de Bêrîvan Cizîr'in şehadeti, PKK mücadelesinin düzeyinin güçlenmesinde ve kadınların katılımının güçlenmesinde büyük rol oynadı. Ayrıca Zekiye Alkan da Newroz meşalesini taşıyarak, bedenini ateşe vererek şehit oldu. Yine İzmir Newroz'unda şehit Rehşan Demirel eylemi ve şehit êeritan'ın direnişi, Kürdistan'daki ihanet çizgisine güçlü bir darbe vurdu. Özgürlük hareketine yönelik saldırılara büyük bir cevap oldu. Kürt kadınlarının eylemleriyle Kürdistan'daki mücadele başka noktaya taşındı. Bu eylemler kadınların özgürlük kararlılığını tüm dünyaya gösterdi. Aynı zamanda özgürlük önündeki tüm engellere karşı verdikleri mücadeleyi de gösterdi. Kahramanların direnişi ve eylemleri kadınları derinden etkiledi ve kadınlar mücadele safların akın etmeye başladı.
Bugün PKK, onurlu bir yaşama susamış, dünyanın modern kapitalist sisteminden bıkmış tüm Ortadoğu halklarının özgürlük yolu haline gelmiştir. PKK'nin kuruluş yıldönümünde dünyanın her yerindeki özgürlük savaşçıları, özgür bir yaşam ve demokratik sistem uğruna canlarını feda eden binlerce özgürlük şehidinin yanında yer almalı.
(ma)
ANHA
