Mûnîr Edîb: DAIŞ’ı yenmek için askeri güvenlik ve siyasi mücadele gerekiyor
Uluslararası Radikal Hareketler ve Terörizm Uzmanı Mûnîr Edîb, DAIŞ çetelerinin henüz tamamen tasfiye edilmediğini, dolayısıyla geri dönüşlerinden de söz edilemeyeceğini belirterek, yerel ve uluslararası güçlere, askeri, güvenlik ve siyasi temelde DAIŞ'a karşı güçlerini birleştirme çağrısında bulundu.
Baxoz’un özgürleştirilmesinin yıldönümü olan 23 Mart, DAIŞ’ın bölgedeki hâkimiyetinin sona ermesi açısından tarihi bir dönüm noktası olarak kabul edilse de örgütün yeniden güçlenme ihtimali hâlâ gündemdeki yerini koruyor. DAIŞ, özellikle Suriye ve çevresindeki istikrarsız ortamı fırsata çevirerek gizli hareketliliğini sürdürüyor ve tekrar sahneye çıkmak için uygun koşulları kolluyor.
Terör uzmanı Mûnîr Edîb, DAIŞ’ın ortadan kaldırılmasını engelleyen faktörleri değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
“DAIŞ tamamen yok edilmedi ve bunun birçok sebebi var. Örgütün geri dönüş ihtimalinden söz edebilmemiz için öncelikle tamamen tasfiye edildiğinden emin olmamız gerekirdi. DAIŞ’a karşı birçok güç tarafından savaş yürütüldü, ancak gerçekte örgüt tamamen ortadan kaldırılamadı. Dolayısıyla geri dönüş ihtimalinden bahsetmiyoruz bile çünkü varlar. DAIŞ’a karşı savaş daha çok havadan yürütüldü ve karada ise Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile Irak yerel güvenlik güçleri dışında kimse onlarla karşı karşıya gelmedi. Uluslararası Koalisyon güçleri karadaki mücadeleyi üstlenmediği için de üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen DAIŞ, halen hareketliliğini koruyor ve etkili eylemler gerçekleştiriyor” dedi.
Edîb, DAIŞ’ın varlığını sürdürmesini sağlayan üç temel faktöre dikkat çekti:
“Birincisi, DAIŞ’ın bölgede halen güvenli üsleri var. İkincisi, Baas rejiminin devrilmesi sonrasında Suriye'deki zayıf siyasi durum, çetelerin hücrelerine güvenli bir sığınak sağlıyor. Üçüncüsü de, çeteleri destekleyen ve onlara ortam sağlayan yerel ve bölgesel bazı güçler var. Dolayısıyla süreduran ve aktif hücreleriyle varlığını sürdüren DAIŞ, hala Arap bölgelerinin ve dünyanın güvenliği ve istikrarı için büyük bir tehlike oluşturuyor."
DAIŞ’ın hâlâ etkin olmasında rol oynayan güçler hakkında konuşan Edîb, örgütün sadece radikal İslamcı yapılar tarafından değil, aynı zamanda bazı devletler ve istihbarat servisleri tarafından da bir araç olarak kullanıldığını belirtti:
“Bazı ülkeler, Suriye'deki belirli etnik gruplarla olan düşmanlıkları nedeniyle, DAIŞ ile ilişki kurarak siyasi çıkar elde etmeyi amaçlamış ve bu yüzden DAIŞ'a destek vermiştir. Bu ülkeler, DAIŞ’ı destekleyerek, özellikle Suriyeli bazı gruplara karşı duydukları düşmanlıklarını sürdürmeyi hedeflemişlerdir. Ayrıca, DAIŞ’ın çetebaşlarının çoğu, bazı ülkelerin aracılığıyla Suriye’ye geçerek terör eylemlerini gerçekleştirmiştir”
Edîb’e göre, uluslararası güçler bu terör örgütlerini siyasi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Bu nedenle, hem uluslararası hem de yerel güçlerin, DAIŞ’ı ve onu koruyan ya da destekleyen tüm terörist yapıları ortadan kaldırması gerekiyor. DAIŞ’a karşı mücadelenin ise yalnızca askeri değil, güvenlik ve siyasi temellerde de yürütülmesi ve bu süreçte güç birliği sağlanması şart.
(mab-rd)
Mûnîr Edîb: DAIŞ’ı yenmek için askeri güvenlik ve siyasi mücadele gerekiyor
Baxoz’un özgürleştirilmesinin yıldönümü olan 23 Mart, DAIŞ’ın bölgedeki hâkimiyetinin sona ermesi açısından tarihi bir dönüm noktası olarak kabul edilse de örgütün yeniden güçlenme ihtimali hâlâ gündemdeki yerini koruyor. DAIŞ, özellikle Suriye ve çevresindeki istikrarsız ortamı fırsata çevirerek gizli hareketliliğini sürdürüyor ve tekrar sahneye çıkmak için uygun koşulları kolluyor.
Terör uzmanı Mûnîr Edîb, DAIŞ’ın ortadan kaldırılmasını engelleyen faktörleri değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
“DAIŞ tamamen yok edilmedi ve bunun birçok sebebi var. Örgütün geri dönüş ihtimalinden söz edebilmemiz için öncelikle tamamen tasfiye edildiğinden emin olmamız gerekirdi. DAIŞ’a karşı birçok güç tarafından savaş yürütüldü, ancak gerçekte örgüt tamamen ortadan kaldırılamadı. Dolayısıyla geri dönüş ihtimalinden bahsetmiyoruz bile çünkü varlar. DAIŞ’a karşı savaş daha çok havadan yürütüldü ve karada ise Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile Irak yerel güvenlik güçleri dışında kimse onlarla karşı karşıya gelmedi. Uluslararası Koalisyon güçleri karadaki mücadeleyi üstlenmediği için de üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen DAIŞ, halen hareketliliğini koruyor ve etkili eylemler gerçekleştiriyor” dedi.
Edîb, DAIŞ’ın varlığını sürdürmesini sağlayan üç temel faktöre dikkat çekti:
“Birincisi, DAIŞ’ın bölgede halen güvenli üsleri var. İkincisi, Baas rejiminin devrilmesi sonrasında Suriye'deki zayıf siyasi durum, çetelerin hücrelerine güvenli bir sığınak sağlıyor. Üçüncüsü de, çeteleri destekleyen ve onlara ortam sağlayan yerel ve bölgesel bazı güçler var. Dolayısıyla süreduran ve aktif hücreleriyle varlığını sürdüren DAIŞ, hala Arap bölgelerinin ve dünyanın güvenliği ve istikrarı için büyük bir tehlike oluşturuyor."
DAIŞ’ın hâlâ etkin olmasında rol oynayan güçler hakkında konuşan Edîb, örgütün sadece radikal İslamcı yapılar tarafından değil, aynı zamanda bazı devletler ve istihbarat servisleri tarafından da bir araç olarak kullanıldığını belirtti:
“Bazı ülkeler, Suriye'deki belirli etnik gruplarla olan düşmanlıkları nedeniyle, DAIŞ ile ilişki kurarak siyasi çıkar elde etmeyi amaçlamış ve bu yüzden DAIŞ'a destek vermiştir. Bu ülkeler, DAIŞ’ı destekleyerek, özellikle Suriyeli bazı gruplara karşı duydukları düşmanlıklarını sürdürmeyi hedeflemişlerdir. Ayrıca, DAIŞ’ın çetebaşlarının çoğu, bazı ülkelerin aracılığıyla Suriye’ye geçerek terör eylemlerini gerçekleştirmiştir”
Edîb’e göre, uluslararası güçler bu terör örgütlerini siyasi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Bu nedenle, hem uluslararası hem de yerel güçlerin, DAIŞ’ı ve onu koruyan ya da destekleyen tüm terörist yapıları ortadan kaldırması gerekiyor. DAIŞ’a karşı mücadelenin ise yalnızca askeri değil, güvenlik ve siyasi temellerde de yürütülmesi ve bu süreçte güç birliği sağlanması şart.
(mab-rd)
