Kuzey ve Doğu Suriye’de çölleşme!
Araştırmalara göre, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaklaşık 15 bin hektar toprak çölleşmiş ve 85 bin hektar ise çölleşmeyle karşı karşıya. İşgalci Türk devletinin bölgeye su politikasına dikkat çeken uzmanlar, gerekli tedbirler alınmadığı taktirde ekolojik felaket yaşanacağı uyarısında bulundu.
İklim değişikliğinin etkileri Ortadoğu bölgesinde de ortaya çıkıyor. Son birkaç yılda Suriye’de iklim değişikliğinden kaynaklı kuraklık dalgaları yaşandı ve bunun sonucunda geniş alanlar kurudu.
17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü dolayısıyla Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan kuraklık olgusuna dikkat çekeceğiz.
DERELERİN KURUMASI
Qamişlo’nun Tey Mahallesi’nden olan ve manda besiciliği yapan Hemed Yûsif El Nasir, son dönemde manda sayısında azalmaya gitti. Konuya ilişkin bilgi veren Hemed Yûsif El Nasir, “Mandalar sulak alanlarda yaşıyor ve bu nedenle büyük miktarda suya ihtiyaçları var. Ancak Ceqceq Deresi’nin kuruması dolayısıyla bu hayvanlar ölümle karşı karşıyadır. Bu yılın başından bu yana 11 mandamız telef oldu” dedi.
Cizîr Kantonu’nda 3 bin 500 manda bulunuyor. El Nasir, “Manda sürülerimiz tehlike altındadır. İşgalci Türk devleti suyumuzu keserek mandaların yaşam alanlarını yok ediyor” diye belirtti.
Bölgedeki diğer derelerin Ceqceq deresinden bir farkı bulunmuyor. Fırat, Xabûr ve bölgedeki barajların su seviyesi işgalci Türk devletinin suyu kesmesi nedeniyle azalmış bulunmakta.
Cizîr Kantonu Ekoloji Kurulu’na göre, iklim değişikliği ve suyun kesilmesi politikalarından dolayı Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinin üçte biri kuraklık ve doğa felaketiyle karşı karşıya.
OTLAKLARIN ORANI
Genel olarak yarı kurak olan Suriye iklimine ilişkin araştırmalara göre 187 bin kilometrekarelik Suriye yüzeyinin yarısından fazlası çölleşme tehdidi altındadır.
Demokratik Özerk Yönetimi Ekoloji Kurulu’nun araştırmalarına göre, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaklaşık 15 bin hektar alan çölleşti, toprakların yüzde 85’i çölleşme tehdidi altında.
Demokratik Özerk Yönetimi Ekoloji Kurulu Plan ve Proje Bölümü yöneticisi ve çevre araştırmacısı Arif Muslim, bölgedeki çölleşme oranının önceki yıllara göre arttığını söyledi. Muslim, bu artışın nedenini Suriye'deki çatışmaya ve çevre sorunlarının kontrol edilememesine bağladı.
Araştırmalara göre, Dêrazor, Reqa, Tebqa kantonları ile Hesekê kentinin güney bölgelerinde çölleşme daha yaygın. Bu çölleşme artık kuzey ve orta bölgeleri etkiliyor.
ÇÖLLEŞMENİN NEDENLERİ
Arif Muslim çölleşmenin doğal nedenlerini şöyle sıraladı: “İklim değişikliği, artan kuraklık, artan tuzluluk ve toprak erazyonu ile tarım alanlarında kumların yayılması.”
İnsanların da çölleşmeye neden olduğunu belirten Muslim, “Ekoloji sistemi ve arazinin özellikleri dikkate alınmayan plansız eylemler, aşırı otlatma, tarım arazilerinin kazılması, ağaçların kesilmesi, ormanların ortadan kaldırılması, Suriye üzerindeki savaş etkileri ve askeri operasyonlar, Fırat Nehri’nin suyunun işgalci Türk devleti tarafından kesilmesi çölleşmenin artmasının nedenidir” diye konuştu.
‘POLÎTÎKAYA AVÊ SEDEMEKE SEREKE YE’
Işgalci Türk devleti, 1987 yılında Fırat Nehri’nin suyunun paylaşımı için Suriye hükümeti ve Irak devletiyle bir anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre Suriye ve Irak'ın Fırat suyundan aldığı pay saniyede 500 metreküpten fazla. 1994 yılında Suriye, su hakkını garanti altına almak için Birleşmiş Milletler ile bir anlaşma imzaladı. Ancak birkaç yıldır anlaşmayı ihlal eden Türk devleti, Suriye'ye akması gereken suyu kesiyor. Fırat Nehri’nin Suriye’ye akışı saniyede 200 metreküpü geçmiyor.
Arif Muslim, Fırat suyunun kesilmesinin etkilerini şöyle sıraladı: “
Arif Müslim, Fırat'ın suyunun kesilmesinin etkilerini şöyle yorumladı: "Fırat suyunun kesilmesi suyun tuzluluğunun artmasına neden oldu. Ayrıca çevrenin kurumasına ve çölleşmesine, tarım alanlarının azalmasına, halkın göç etmesine ve çalışmaları için suya dayanan hidroelektrik santrallerinin durdurulmasına neden oldu. Tüm bu ekonomik ve altyapı projeleri sekteye uğruyor ve Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan milyonlarca insanın geçimini olumsuz etkiliyor.”
Uzmanlara göre bölgede çölleşme olgusunun ilerlediğini doğrulayan fiziksel, biyolojik, ekonomik ve sosyal göstergeler mevcut.
TEDBİRLER ALINMAZSA….
Kuraklik ve çölleşme çevreyi, gıdayı, sağlığı, ekonomiyi, suyu ve toplum güvenliğini tehdit ediyor. Yoksulluğa ve açlığa neden olabilir ve ekonomik durumu kötüleştirebilir. Kuraklık ve çölleşme sorunlarına çözüm bulunamadığı takdirde bölgenin geleceğinin en kötü durumda olacağını söyleyen Muslim, “Çölleşme riskine karşı bölge halkının katkısıyla ilgili tüm taraflar el atmalı. Gerekli tedbirleri almak için harekete geçmeli” dedi.
Muslim’e göre, kurak topraklarda yaşayanlar tecrübe sahibi, yaşadıkları çevrenin ihtiyaçlarını biliyorlar, bu sayede çölleşme sorunlarını önleyebilir, ağaç dikimini teşvik edebilir ve sürdürülebilir çevre politikaları uygulayabilirler.
(df)
ANHA