KJK Werişe Muradi’ye idam cezası verilmesine ilişkin açıklama yaptı

"İran ayakta kalmak istiyorsa demokrasiyi gözetmeli" diyen, KJK, halkları ve kadınları idam ve baskılara karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

KJK Werişe Muradi’ye idam cezası verilmesine ilişkin açıklama yaptı
11 Nov 2024   12:01
HABER MERKEZİ

Komalên Jinên Kurdistan (KJK) Koordinasyonu, Werişe Muradî hakkında idam kararı verilmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "2023 yılının Ağustos ayında İran İstihbarat Bakanlığı'na bağlı güçler tarafından kaçırılan, ağır işkencelere maruz bırakılan Werişe Muradî hakkında iki gün önce idam kararının alındığı bilgisine ulaştık. Hukuka aykırı bir şekilde verilmiş bu kararı şiddetle reddediyoruz" denildi.

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Werişe Muradî İran devletinin idam uygulamalarını protesto etmek üzere 10 Ekim'de açlık grevi eylemine başlamıştı. Ardından İran devleti hukuksuz bir şekilde hakkında idam kararı almış bulunmaktadır. Bu karar ile İran devleti kadın mücadelesi karşısında yaşadığı korkuyu bir kez açığa vurmuştur. Kadın düşmanlığı yapan İran rejimi idam politikalarıyla kadın direnişini etkisizleştirmeyi amaçlamaktadır. Halkların demokrasi ve barış içinde birlikte yaşama imkanını ortadan kaldıran bu yasakçı, idamcı, kadın düşmanı politikaları kınıyoruz.

'İRAN AYAKTA KALMAK İSTİYORSA DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARINI GÖZETMELİ'

Dünyanın, özelde bölgemiz Ortadoğu'nun deyim yerindeyse ateş topuna dönüştüğü bir süreçte savaş ve çatışma gerçeğinde ısrar etmenin halklara hiçbir çıkar sağlamadığı görülmektedir. İktidar amaçlı sürdürülen savaşların bölgemizde yaşamı altüst ettiği gün gibi ortada iken devletlerin anti demokratik uygulamalarda ısrar etmeleri tek kelime ile akıl tutulmasını yaşamaktan öte bir anlam taşımıyor. Ulus devlet aklının kör, donuk, kaskatı gerçeği halkların,  kadınların maruz kaldığı tüm bu baskıların sorumlusudur. Ulus devlet gerçeğindeki ısrar tüm toplumsal, siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik, hukuki krizlerin devamındaki ısrardır.

Şehirlerin yakıp yıkıldığı, ülkelerin bölündüğü, her yaştan insanın bu katliamlarından ağır şekilde etkilendiği bir süreçte işkence, idam politikalarında ısrar etmenin hiçbir güce kazandırmadığını görüyoruz. İran devleti kadın düşmanlığında, haklar ve demokrasi düşmanlığında ısrar ederek hiçbir yere varamaz. Bu insanlık dışı uygulamalarıyla kadınlara, halklara gözdağı vermek istese de bunun bir sonuç vermeyeceğini bilmelidir. Kadınlar dün olduğu gibi bugün de devletlerin tüm kadın düşmanı politikalarına rağmen direnmeye devam edeceklerdir. Bu noktada kadınların kaybedeceği bir şey yoktur. Aksine direnişi büyüterek kazanacakları özgür bir dünya olduğunun bilincindeler. Ama kadın düşmanı egemen iktidarların uyguladıkları bu baskıcı, idamcı politikalar ile kaybedecekleri çok şey var. Bu nedenle savaş tamtamlarının İran için de güçlü çalındığı bu tarihsel momentumda İran devleti ayakta kalmak istiyorsa senelerdir uygulamadığı, yaşam şansı tanımadığı demokrasi ve insan haklarını uygulamayı öncelemelidir. Baskının, idamın, işkencenin, hak ve özgürlük gasbının İran'ı güçlendirmediği gibi tüm yaşanan toplumsal sorunların da nedeni ve sonucu olduğu görülmek durumunda.

'KARAR DERHAL GERİ ALINMALI, TUTSAKLAR BIRAKILMALI'

KJK olarak İran devletini gecikmeden bu kararı geri almasını, zindanlarda direnen tutsakları salıvermesini, haklarını talep eden tüm toplumsal, etnik güçlerin taleplerine kulak vermesini, aksi takdirde durdurak bilmez kadın mücadelesi karşısında büyük kaybedişi yaşayacağını belirtiyoruz. 

'TUTUM ALALIM, ORTAK MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM'

Bu vesile ile bir kez daha insan hakları aktivisti Pexşan Ezîzî ve son olarak Werişe Muradî’nin şahsında  haklarında idam kararı alınmış tüm kadın  özgürlük direnişçilerini selamlıyoruz. Halkları, demokratik çevreleri, kadın güçlerini, insan haklarını önceliği bilen tüm şahsiyetleri İran devletinin kadınlara karşı geliştirmiş olduğu bu idamcı, işkenceci politikalara karşı tutum almaya, ortak mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Başta Kürdistan kadınları olmak üzere tüm kadın yapılarının etkili ve süreklilik kazanmış  eylem ve etkinliklerle seslerini zindanlarda ağır işkencelere maruz bırakılan, idamla susturulmak, teslim alınmak istenen kadınlara ulaştırmaları gerektiğini belirtiyoruz."