Kadınların Komploya karşı 26 yıllık mücadelesi

Devlet sistemine, eril zihniyete ve patriyarkalara karşı mücadele eden Kürt Kadın Hareketi, Önder Abdullah Öcalan’ın Uluslararası Komploya karşı geliştirdiği yeni paradigma doğrultusunda örgütlenmeye ağırlık vererek Kürdistan ve dünyada özgür kadın ağları oluşturdu.

Kadınların Komploya karşı 26 yıllık mücadelesi
7 Oct 2024   03:15
HABER MERKEZİ
CİHAN BİLGİN

 Önder Abdullah Öcalan’a karşı geliştirilen uluslararası komplonun aynı zamanda özgür iradesini hedefleyen saldırı olarak değerlendiren kadınlar, 26 yılda komplocu zihniyete karşı savunma, siyasal, toplumsal, kültürel alanda “Jin Jiyan Azadî” zihniyetini geliştirdi.

KOMPLOYA KARŞI İLK EYLEM

Önder Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkmasıyla başlayan Uluslararası Komploya karşı ilk cevap, Türkiye ve Bakûrê Kürdistan zindanlarında başlayan “Güneşimizi Karartamazsınız” eylemleri oldu. Direniş çemberinin ilk halkası Mehmet Halit Oral’ın 9 Ekim 1998’de zindanda bedenini ateşe vermesiyle gerçekleşti. 23 Ekim 1998 tarihinde kadın tutsaklar Selamet Menteş ve Aynur Artan (Rotinda) Midyat zindanında bedenini ateşe vererek direnişin devamcısı oldu. Bu eylemlerde 100’den fazla devrimci bedenlerini ateşe vererek şehit düştü, yüzlercesi de yaralandı.

AÇLIK GREVLERİ-ÖLÜM ORUÇLARI

Önder Abdullah Öcalan üzerindeki işkence ve soykırım sistemine karşı 8 Kasım 2018 tarihinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven öncülüğünde açlık grevi eylemi başlatıldı. Zindanlarda dönüşümlü olarak başlayan açlık grevleri süresiz dönüşümsüz açlık grevine dönüştü. Bu süreçte tutsak Yonca Akıcı, Zülküf Gezen, Uğur Şakar, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar, Siraç Yüksek ile Mahsum Pamay zindanda fedai eylem gerçekleştirdi.

27 Kasım 2023 tarihinde Bakûrê Kürdistan ve Türkiye zindanlarında PKK-PAJK’lı ve siyasi tutsaklar dönüşümlü açlık grevine başladı. Tutsakların eylemi 4 Nisan’dan (2024) bu yana "mahkeme, aile ziyareti ve telefon görüşüne çıkmama " şeklinde devam ediyor.

SİYASETTE KÜRT KADINLARI

Zindan eylemlerin yanı sıra siyasal ve toplumsal alanda da işkence ve soykırım sistemine karşı sürekli eylem halinde olan kadınlar örgütlenmeye de ağırlık verdi.

Kadınlar yürüyüşlerde, mitinglerde, serhildanlarda, savunma alanlarında en ön saflarda olurken siyasi arenada da belirleyici aktör haline geldi. Siyasal alanda 1991’de Türkiye ve Bakûrê Kürdistan’da HEP (Halkın Emek Partisi) ile başlayan kadın mücadelesi, partilerin devlet tarafından kapatılması nedeniyle sırasıyla DEP (Demokrasi Partisi-1994), HADEP (Halkın Demokrasi Partisi-1994-2003) ile devam etti. HADEP’de 1997’den itibaren kadın birimleri oluşturulurken, 2000’de gerçekleştirilen kongrede, kadınların bütün yönetim ve karar organlarında dörtte bir oranında temsil edilme kararı alındı. 2003’de kapatılan HADEP geleneğinin devamı olarak aynı yıl kurulan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) çatısı altında çalışmalarını devam eden kadınlar temsil oranını yüzde 25’ten yüzde 35’e çıkardı.

EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ

2005’te kurulan Demokratik Toplum Partisi’nde (DTP) ise Türkiye ve Bakûrê Kürdistan’da ilk kez eş başkanlık sistemi uygulanmaya başlandı. DTP’nin ilk Eş Genel Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk oldu.

Kurulan partiler sürekli devlet tarafından kapatılırken kadın mücadelesi baskılara rağmen giderek yayıldı.  2009’da kurulan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), 2013’te kurulan Halkların Demokratik Partisi (HDP), 2012’da kurulan Yeşil Sol Parti, 2023’de kurulan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM-Parti) içinde çalışmalarını hızlandıran kadınların temsil oranı yüzde 50’ye çıktı.

Toplumsal alandaki mücadele ve örgütlülüğünü Türk parlamentosuna da taşıyan kadınlar, siyasete de yeni bir anlayış kazandırdı. 1991 yılındaki seçimlerde Leyla Zana ile Türk meclisinde temsil edilen özgür kadın hareketi, 2007'deki genel seçimlerde 8, 2011 yılındaki seçimlerde 11, 2015’te 31, 2018’de 24, 2023’te 30 kadın vekil ile mecliste yer aldı.

ÖZGÜN ÇATI ÖRGÜTLENMESİ

Bakûrê Kürdistan’da kadınlar Önder Abdullah Öcalan’ın “Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez” perspektifi doğrultusunda 2003 yılında Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) kurdu. Çatı örgütlenmesi olarak kurulan DÖKH, Türkiye ve uluslararası alanda kadın hareketleriyle ittifak ağı geliştirerek önemli çalışmalara imza attı.

DÖKH tarafından Amed’te 2013’te gerçekleştirilen 1. Ortadoğu Kadın Konferansı’na Afrika, Avrupa, Amerika ve Asya kıtalarından 26 ülkeden kadınlar katılım gösterdi. Konferansta Önder Abdullah Öcalan’ın “Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez” sözü mücadele çizgisi olarak kabul gördü.

DÖKH, 2015 yılında gerçekleştirdiği 1’nci Kadın Kongresi’nde ismini Özgür Kadınlar Kongresi (KJA) olarak değiştirdi ve “örgütsüz tek bir kadın kalmamalı” şiarıyla mücadelesini sürdürdü. Türk devleti tarafından birçok kadın kurumu gibi 2016 yılında kapatılan KJA, Özgür Kadın Hareketi (TJA) adıyla yoluna devam ediyor.

KADIN ORDULAŞMASINA DOĞRU

Savunma alanında da öncülük eden Kürt kadınları ordulaşmaya giderek dünyada bir ilke imza attı. PKK’nin ilk kuruluş kongresinde yer alan Şehit Sakine Cansız’ın izinden binlerce kadın özgürlük saflarında yer aldı. 

İlk özgün örgütlenme olan Kürdistan Yurtsever Kadın Birliği (YJWK) 1987’de kurulurken, kadınların ataerkil sisteme ilişkin ilk teorik değerlendirmeleri bu süreçte yapıldı ve 1987'den 1993'e kadar önemli atıldı.

1992’de Türkiye ve KDP’nin gerilla güçlerine karşı başlattıkları saldırılara karşı 25 Ekim’de (1992) teslimiyete karşı efsaneleşen Şehit Gülnaz Karataş (Bêrîtan Hêvî) anısına 1993'te ARGK (Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu) içerisinde kadın birliklerini oluşturularak kadın ordulaşmasının ilk adımı atıldı.

1995'te 1’nci Kürdistan Kadın Özgürlük Kongresinde, YAJK (Kürdistan Özgür Kadın Birlikleri) adıyla örgütlenmeye gidildi.

PARTİLEŞME VE KONFEDERALİZME DOĞRU

Önder Abdullah Öcalan’ın 8 Mart 1998 tarihinde formüle ettiği Kadın Kurtuluş İdeolojisi temelinde, 8 Mart 1999’da PJKK (Kürdistan Yurtsever İşçi Kadın Partisi) kuruldu. 29 Temmuz-21 Ağustos 2000’de 3. Özgür Kadın Kongresi’nde PJKK ismi Özgür Kadın Partisi (PJA) olarak değiştirildi. 17 Haziran-2 Temmuz 2004’te 5. Özgür Kadın Kongresi’nde ise PJA, Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) ismini aldı. 21. Yüzyılın kadın yüzyılı olacağı perspektifi ile çalışmalarını sürdüren PAJK; Kürdistan, Ortadoğu ve dünyada özgür kadın çizgisini temsil eden en önemli güç konumunda.

20 Nisan 2005'te dört parça Kürdistan'ın yanı sıra, yurtdışındaki kadınların katılımıyla Yüce Kadınlar Topluluğu (KJB) kurularak konfederal sisteme doğru adım atılırken, 2014 yılında Kürdistan Kadın Toplulukları (KJK) ismiyle bir üst aşamaya taşırıldı.

STAR GÜCÜ

Özgür Kadın ideolojisiyle derinleşen kadın gerillacılığı, 2004 yılında gerçekleştirilen konferansta Önder Abdullah Öcalan’ın perspektifi temelinde kadın gerilla örgütlenmesini YJA STAR (Star Özgür Kadın Birlikleri) olarak tanımladı. YJA STAR’ın öncü komutanlarından Viyan Soran (Leyla Walî Huseyin) Önder Abdullah Öcalan’a yönelik geliştirilen Uluslararası Komploya karşı 1 Şubat 2006 tarihinde Heftanîn’de bedenini ateşe vererek şehit düştü.

KADIN DEVRİMİ…

Önder Abdullah Öcalan’ın 20 yıl boyunca mücadele yürüttüğü Rojava Kürdistan’ında kadın örgütlenmesi, 2005’te Yekîtiya Star (Star Birliği) ile kurumsallaşmaya kavuştu. 19 Temmuz Devrim’in de öncü rol oynayan Yekîtiya Star, 2016 yılında yaptığı kongrede ismini Kongra Star olarak değiştirerek, Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm kadın birleşenlerinin çatı örgütü olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Rojava’nın; Şam Hükümeti, El Nusra ve DAIŞ çetelerinden temizlenmesinde kadınlar ön saflarda yer aldı. Öz savunmaya öncülük eden kadınlar, 4 Nisan 2013 yılında Kadın Savunma Birlikleri'ni (YPJ) oluşturdu. Kadın ordusu olarak her geçen gün büyüyen YPJ; Kürt, Arap, Ermeni ve Süryani kadınların katılımıyla birleştirici güç haline geldi.

Tarihe geçen Kobanê direnişinde, “Jin, Jiyan, Azadî” sloganını dünyaya yayan YPJ savaşçıları, Arîn Mîrkan, Rêwan Kobanê, Avesta Xabûr gibi yüzlerce fedaisiyle 2019’da DAIŞ’in Baxoz’da coğrafik olarak varlığına son verilmesinde en büyük rol sahibi oldu. Kuzey ve Doğu Suriye’de Özerk Yönetimin oluşturulmasıyla iç güvenlik güçleri ve Öz Savunma Güçlerinde de özgün örgütlenmeye giden kadınlar savunmanın iktidara değil topluma ait olduğu düşüncesini yaydı.

Demokratik Özerk Sistemin inşasında da aktif yer alan kadınlar kominlerden halkların meclisine kadar yönetim kademelerin tüm aşamalarında eşit temsiliyet ve eş başkanlık sistemini geliştirdi. Oluşturulan Toplumsal Sözleşmede de tüm kurum ve kuruluşlarda kadın temsil oranı yüzde 50 olarak belirlendi. Ayrıca eğitimden sağlığa, kültürden basına, ekolojiden adalete ve ekonomiden diplomasiye kadar birçok alanda özgün örgütlenmelere gidilerek özgür kadın bilinci yaşamsallaştırıyor.

BİR KADIN BİLİMİ OLARAK JİNEOLOJİ

Giderek toplumun her hücresine yayılan kadın mücadelesinin bilimini, zihniyetini oluşturmak ve yaymak amacıyla bilimsel ve akademik çalışmalar yürütüldü. Önder Abdullah Öcalan’ın Özgürlük Sosyolojisi adlı savunmasında çerçevesini sunduğu ve tanımladığı jineoloji çalışmaları 2011 yılından itibaren başladı.

“Kadın bilimi”, “Yaşam Bilimi”, “Toplum Bilimi”, “Eş Yaşamın Bilimi”, “Demokratik Modernitenin Dayandığı Bilgi Yapılanmalarını Açığa Çıkaran Bilim” olarak tanımlanan Jineoloji, çalışmaları kapsamında 2015 yılında Jineoloji Akademisi kuruldu. Din, felsefe, bilim ve mitoloji konuları kadın bakış açısı ile yeniden ele alırken, bu çerçevede Kürdistan ve dünyanın birçok yerinde seminerler, konferanslar verildi; kamplar, atölyeler kuruldu. 2016 yılında Jineolojî Dergisi yayına başlarken, 2017’de Rojava’da Jineolojî Araştırma Merkezleri, Rojava Üniversitesinde ise Jineolojî Fakültesi kuruldu. 2018’de Belçika’da Jineolojî Merkezi kurulurken, farklı ülkelerinde Jineolojî komiteleri, birimleri, atölyeleri oluşturuldu.

BAŞÛR’DA İLK KADIN ÖRGÜT RJAK

Başûrê Kürdistan’da Önder Abdullah Öcalan’ın “Güney devrimi bir kadın devrimi olmak durumundadır” perspektifiyle hareket eden kadınlar, Başûrê Kürdistan’da iktidarın Türk devleti ile işbirliği temelinde özgür kadın çizgisine yönelik saldırılarına karşı yoğun bir mücadele veriyor.

Başûrê Kürdistan’da KDP iktidarında kadın hakları adı altında kurulan ancak yöneticileri erkek olan kurumlara karşı, kadınların sosyal, siyasi, ekonomik, eğitim ve kültürel alanlarında iradesini ortaya çıkaran önemli adımlar atıldı. Bu çalışmaların sonucu olarak Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) 21 Aralık 2002’de kadın iradesiyle kurulan ilk örgüt oldu. 2007’de Irak yasalarına göre de resmiyet kazanan RJAK, 2009 yılında ismini Kürdistan Özgürlükçü Kadın Örgütü (RJAK) olarak değiştirdi.

ŞENGAL’DE YJŞ İLE TAJÊ

DAIŞ’in 3 Ağustos 2014 yılında gerçekleştirdiği saldırıya karşı Şengalli kadınlar, öz savunmalarını oluşturmak amacıyla 2014 yılında Êzîdî tarihinin ilk kadın birliği olan Şengal Kadın Birliği’ni (YJŞ) kurdu. Şengal’in DAIŞ’tan temizlenmesinde öncü rol oynayan kadınlar, Şengal’de kurulan Özerk Sistemin öz savunma gücünün de temelini oluşturdu. 2019’da Şengal’in Xanesor ilçesinde Kadın Asayişi kurulurken, toplumsal, siyasal ve kültürel alanda çatı örgütlenmesi olarak 2015 yılında Êzîdî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) kuruldu.

ROJHİLAT’TA İLK KADIN ORDUSU

Rojhilat Kürdistan-İran’da da iktidar zihniyetine karşı mücadele eden kadınlar, özgür kadın bilinciyle toplumsal ve askeri alanda mücadelelerini sürdürüyor.

2006 yılında Rojhilatê Kürdistan’ın ilk kadın ordusu olarak kurulan Rojhilatê Kürdistan Kadın Savunma Güçleri (HPJRK), 2014 yılında adını HPJ (Kadın Savunma Gücü) olarak değiştirdi.

HPJ, demokratik, ekoloji ve kadın özgürlükçü toplum paradigması temelinde Rojhilatê Kürdistan ve İran’da kadın savunma anlayışını geliştirdi.

‘JIN JİYAN AZADÎ’ İLE ROJHİLATÊ KÜRDİSTAN

Önder Abdullah Öcalan’ın Kadın ve Yaşam üzerine yaptığı değerlendirmeler ve perspektiflerinin yaşam bulduğu en önemli coğrafyalardan biri de Rojhilatê Kürdistan ve İran oldu.

Önder Abdullah Öcalan’ın “Jin ve jiyan’ın kadın ve yaşam olmaktan çıktığı koşulların toplumun çöküş ve çözülüşünü yansıttığını hep söylüyoruz. Bu gerçekliği çözmeden ve özgürlük yoluna seferber etmeden adına devrim, devrimci parti, öncü ve militan diyebileceğimiz unsurların rol oynayabilmeleri düşünülemez. Fakat sizler yine de özgür veya Jin-Jiyan-Azadî sihirli formülünü öğretmeye ve temsil etmeye devam etmelisiniz” şeklindeki perspektifi yaşam buldu.

Toplumsal alanda da ilklere imza atan Rojhilat kadınları, 2014 yılında Rojhilatê Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (KJAR), örgütünü kurarak tüm İran’ı da kapsayan bir örgütlenme ağı oluşturdu. Özgür kadın anlayışı yaygınlık kazanırken devletin kadını yok sayan zihniyetine karşı Rojhilatê Kürdistan ve İran’da başlayan “Jin, Jiyan, Azadî” serhildanları dünyaya yayıldı.

8 Eylül 2022 günü Şilêr Resûlî (36) ile 16 Eylül'de 2022’de Jina Emini’nin (22) katledilmesine karşı Rojhilatê Kürdistan ve İran’ın genelinde “Jin Jiyan Azadî” sloganıyla serhildan başlattı. Tüm dünyada yankı uyandıran serhildanlar İran devletine de adım attırdı.

ANHA