‘Kadın gazeteci olarak kadın öncülüğündeki mücadeleyi aktarmak gurur verici’
Savaş cephelerindeki gerçekleri ve direnişi aktarmanın zorlukları olduğunu belirten gazeteci Ciwana Cuma, “Ancak kadın gazeteciler olarak sorumluluklarımız bilindeyiz. Kadın öncülüğündeki devrimi ve mücadeleyi bir kadın gazeteci olarak dünyaya duyurmam gurur vericidir” dedi.

Kadınlar için özgürlüğe giden yolda direniş, kararlılık, bilinç ve örgütlenme anlamına gelen, tüm dünyada sembol bir gün olarak kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, mikrofonumuzu başta kadın mücadelesi olmak üzere, savaş alanlarındaki gelişmeleri aktaran gazeteci bir arkadaşımıza uzattık.
Kuzey ve Doğu Suriye’de birçok alanda savaş muhabirliği yapan Ciwana Cuma ile bu bölgede kadın gazeteci olarak yapılan mücadele ve zorlukları konuştuk.
Rojavayê Kürdistan'da ve Kuzey-Doğu Suriye’de 2012’de başlayan ve tüm dünyayı etkileyen devrim sürecinde kadınların siyaset, toplum, savunma ve diplomasi alanlarında öncülük ettiğine dikkat çeken Ciwana Cuma, kadınlar olarak basında da aktif rol alarak öncülük ettiklerini kaydetti.
Ataerkil zihniyet nedeniyle geçmişte sokağa çıkması dahi mümkün kadınların devrimle birlikte topluma öncülük ettiklerine dikkat çeken Ciwana Cuma, basın alanında aynı kararlılıklar mücadele yürüttüklerini söyledi.
‘İNANC VE KARARLILIK ENGELLERİ AŞIYOR’
Özgür basın çalışmalarında yer alan kadınların sadece savaş alanlarındaki zorluklarla karşılaşmadıklarını, aynı zamanda geleneksel ve ataerkil zihniyete karşı da mücadele ettiklerini, fakat uğruna mücadele ettikleri inançtan güç aldıklarını ifade eden Ciwana, “Birçok konuda elbette zorluklar yaşanıyor. Ancak bir amaca duyulan inanç ve kararlılık olduğunda, tüm engelleri aşabiliyorsun. Özgür Basın alanındaki kadınlar olarak da bu inançla ataerkil, geleneksel ve kadını köleleştiren her türlü zihniyete karşı mücadele ediyoruz. Devrimle birlikte kadınların kazanımları her yıl daha fazla oluyor” dedi.
‘HALKIN SESİ OLMAK GURUR VERİCİ’
8 yıldır gazetecilik yapan ve en son Tişrin Barajın’daki direnişi takip eden Ciwana Cuma, bölgedeki gelişmeleri; saldırılara, haksızlıklara, işgale ve katliamlara karşı gösterilen direnişi, halkın inanç ve kararlılığını dünyaya duyurmanın gurur verici bir şey olduğunu dile getiren Ciwana, “Bir kadın gazeteci olaram bunun benim için anlamı çok daha büyük. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın gazeteciler olarak El Kaide, El Nusra ve DAIŞ çetelerinin saldırıları ile işgalci Türk devletinin saldırılarını yakından takip ettik, dünyaya duyurduk. Daha da önemlisi saldırılara karşı ‘Jin Jiyan Azadi’ felsefesiyle gösterilen direniş, kahramanlıklar ve yazılan destanlara şahitlik ettik. Bir kadın olarak, mevzilerde kahramanca direnen savaşçıların sesi olmanın, barajda nöbet tutan anne ve babalara moral veren YPJ savaşçılarının gülümseyen yüzlerini dünyaya aktarmanın onurunu yaşıyoruz. Nerede olursa olsun, gerçeği halkımıza ve kamuoyuna ulaştıracağız. Sorumluluğumuzun farkındayız. Kara propaganda ile halkımızı, özellikle de kadınları etkilemeye çalışan zihniyeti teşhir etme gücüne sahip olduğumuza inanıyoruz. Savaş alanlarında kadınlar, hakikatin sesi ve rengine öncülük ediyor. Bugün Tişrin Barajı’nda halkın mücadelesini takip ediyoruz. Bu halkın sesi olmakla sorumluyuz” şeklinde konuştu.
‘BEDEL ÖDEDİK GERİ ADIM ATMADIK’
Kadın öncülüğündeki devrimde, özgür basında çalışan kadınların da ağır bedel ödendiğini hatırlatan, Ciwana Cuma şöyle konuştu: “Halkın içinde ve sıcak gelişmelerin yaşandığı her alanda yer alan birçok arkadaşımız şehit oldu. DAIŞ ve işgalci Türk devletinin saldırılarında Dilişan, Dilovan, Cîhan ve ismini sayamadığım birçok arkadaşımızı şehit verdik. Ancak asla geri adım atmadık. Acı çektik, en büyük acı da arkadaşlarımızın gözlerimizin önünde şehit olması ve bir şey yapamayışımız oldu. Fakat yapacağımız en büyük şey onların mücadelesine bağlı kalarak, başarıya ulaşmaktır. Kadınlar olarak ağır bedeller ödesek de sözümüzün arkasında durmaya devam edeceğiz. Dilişan ve Dilovanların mücadele ruhuyla çalışmalarımızı daha da büyüteceğiz”.
“Bir kadın gazeteci olarak savaş alanlarında yer almanın elbette büyük zorlukları var” diyen Ciwana kendisinin de bu zorluğu yaşadığına dikkat çekerek, “İşgalci Türk devleti gazetecileri hedef alıyor, tehdit ediyor. Tehdit edilenlerden biri de benim, doğrudan tehdit edildim. Ancak mesleğini sürdürmeye devam edeceğiz. Bu uğurda şehadeti göze alıyoruz ve gerçekleri aktarma mücadelemizde başarılı olacağız. Şehid arkadaşlarımızın mücadele ruhuyla hareket ediyoruz” dedi.
‘BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN TIŞRİN’DEKİ ÖZGÜRLÜK HALAYI OLDU’
Tişrin Barajı’nda devam eden halkların direnişinden derinden etkilediğini dile getiren Ciwana şunları belirtti: “Şahit olmak ayrı bir şeydir. İnsan, bazı şeyleri anlatırken eksik kalabiliyor. Beni en çok etkileyen şeylerden biri, barajda çekilen özgürlük halayı oldu. Halay çekilirken saldırı oldu ve katliam yaşandı. Fakat halkın kararlılığı sürdü. Şehit ve yaralılarını naklettikten sonra, direnişlerini sürdürdü. 'ölümden büyüğüz. Savaş uçakları ve SİHA’lar altında barajımızı savunacağız’ sözlerine tanıklık ediyoruz. Bu halkın gücü, morali, fedakârlığı ve kahramanlığı nasıl kırılabilir?
70-80 yaşlarında, sağlık sorunlarına rağmen bastonlarıyla baraj direnişine katılan ve, 'eğer bir ölüm olacaksa, bu onurlu bir ölüm olsun' diyen anneler de beni çok etkiledi. Bu sahneler insanı derinden etkiliyor ve tüm dünyanın ilgisini çekiyor. Kim Tişrin Barajı’nda savaş uçakları ve SİHA’ların saldırıları altında özgürlük halayı çekebilir?
Elbette birçok yerde arkadaşlarımız şehit oldu. Ancak en çok etkilendiğimiz, acısını derinden hissettiğimiz yer Tişrin oldu. Kadınların öncülüğünde direniş gerçekleşiyor. Burada büyük bedeller ödedik, en son gazeteci arkadaşımız Egid Roj gözümüzün önünde şehit düştü. Gazeteci arkadaşlarımız Egid, Cihan, Nazım, Dilişan, İsam, Hiro, Gulistan ve Dilovan’ın ruhuyla Tişrin Barajı direnişini aktarıyoruz.”
‘HALKIN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
“Ne olursa olsun halkımızın sesi olacağız olmaya devam edeceğiz, analarımızın yüzündeki gülümsemeyi kamuoyuna duyuracağız” diyen Ciwana Cuma, “Savaş mevzilerinde kahramanlık destanları yazan örgülü kadınların sesi olacağız, onların umut, güç ve morallerini aktaracağız. Şehit arkadaşlarımızdan aldığımız güç ile daha fazla mücadele ederek, kadın öncülüğündeki mücadelesini duyurmaya devam edeceğiz” dedi.
(rd)
ANHA