HPG bir gerillanın şehadetini açıkladı

Armanc Mervan adlı gerillanın 22 Mart’ta şehadete ulaştığını belirten HPG, “çalışma yürüttüğü her yerde Apocu felsefenin yaşamsallaşması için çaba harcadı” dedi.

HPG bir gerillanın şehadetini açıkladı
16 May 2024   10:27
HABER MERKEZİ

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklaması şöyle:

“Amed’in yiğit evladı, değerli Apocu militan Armanc Mervan yoldaşımız 22 Mart 2024 günü şehadete ulaştı.

Apocu felsefeyi yaşam tarzı haline getiren Armanc yoldaşımız, gerilla saflarına katıldığı andan itibaren fedaice bir katılımın sahibi oldu. Durdurak bilmeden mücadelesini büyütmenin çabasında olan yoldaşımız, bu anlamda büyük bir emek verdi. Soykırımcı Türk devletine olan öfkesini eyleme dönüştürmek isteyen Armanc yoldaşımız, bunun için kendisini askeri ve ideolojik anlamda sürekli geliştirdi. Apocu militan kişiliği ile bulunduğu her alandaki yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, birçok önemli ve stratejik çalışmalarda yer alarak yoldaşlarının güvenine layık oldu. Aynı zamanda Apocu yaşam çizgisinden asla taviz vermeden mücadele eden yoldaşımız, bir komutan olarak çalışma yürüttüğü her yerde Apocu felsefenin yaşamsallaşması için çaba harcadı.

Olgun, mütevazı ve sade kişiliği ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir komutan olan Armanc yoldaşımız, aynı zamanda moralli ve coşkulu yapısıyla da yoldaşları için güç kaynağı olmayı bildi. Birlikte mücadele ettiği her bir yoldaşında mutlaka iz bırakmayı başaran Armanc yoldaşımızın şehadeti her ne kadar biz yoldaşlarını derinden üzmüşse de bizler için aynı zamanda daha fazla mücadele etmenin gerekçisi olacaktır.

Bu duygularla başta Armanc yoldaşımızın değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşımızın anısına Özgür Kurdistan’da Özgür Önderlik ile yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.

Armanc yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Armanc Mervan

Adı Soyadı: Özgür Yeni

Doğum Yeri: Amed

Anne – Baba Adı: Ayşe – Sırrı

Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Mart 2024 / Medya Savunma Alanları

Her zaman Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin merkezi olagelen Amed, bağrından binlerce yiğit yetiştirip halkımızın özgürlük kavgasına verdi. Asi ve boyun eğmeyenlerin kenti olan Amed, bu özelliğiyle her zaman halkımızın yüzünü çevirdiği başkenti oldu. Armanc yoldaşımız, direniş kenti Amed’de yurtsever ve kültürüne bağlı bir ailede dünyaya geldi. Aslen Farqîn’li olan ailesi düşmanın koruculaştırma dayatmalarına boyun eğmeyerek Amed merkeze taşındı. Armanc yoldaşımız da burada doğup büyüdü. Ailesinin derin yurtseverliği sayesinde küçük yaşta partimiz PKK’yi tanıyan yoldaşımız, çocukluk kahramanı olarak da gerillayı seçti. Bundan dolayı büyüdüğünde gerilla olmayı en büyük hayali olarak belirledi. Bir süre Türk devlet okullarına gitse de bu okulların birer asimilasyon merkezi olduğu gerçeğini bilince çıkaran Armanc yoldaşımız, özünü korumak için çaba gösterdi. Her Kürt genci gibi düşman gerçekliğini de ilk olarak ailesinin yaşadığı baskılardan, anne ve babasına yapılan işkencelerle tanıdı. Ailesinin anlatımlarından düşmanın 90’lı yıllarda halkımıza yönelik geliştirdiği sistematik işkenceleri öğrenen Armanc yoldaşımız, düşmana büyük bir öfke duydu. Aynı zamanda düşman baskılarından dolayı göç eden ailesinin maddi ve manevi anlamda yaşadığı zorlanmalar da Armanc yoldaşımızı derinden etkiledi. Hem tüm aile üyelerinin çalışması ve bununla bağlantılı olarak birbirlerinden uzakta yaşamak zorunda kalmaları hem de küçük yaşta ailesinin geçimine katkıda bulunmak için çeşitli işlerde çalışması Armanc yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da biledi. 2007 yılında abisinin gerilla saflarına katılması ve 2012 yılında da amcasının oğlu Baran – Mustafa Yeni yoldaşımızın şehadete ulaşması, Armanc yoldaşımızı derinden etkilediği gibi mücadele etme arayışına yönelmesine de sebep oldu. 2014 yılında Özyönetim Direnişi’ne katılan abisi Mervan – Cüneyt Yeni yoldaşımızı 7 yıl sonra tekrar görmesi, Armanc yoldaşımızda tarifsiz bir mutluluğu açığa çıkardığı gibi yaptıkları tartışmalarla da gerilla saflarına katılma kararlılığına ulaşmasını sağladı. Bu temelde ilk olarak 2014 yılında gerilla saflarına katılmak için çabalayan yoldaşımız, ilk seferinde amacına ulaşamadı. Fakat verdiği karardan asla vazgeçmeyerek 2015 yılında tekrar girişimde bulundu ve Amed üzerinden gerilla saflarına katıldı.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra kısa bir süre Amed’de kalan Armanc yoldaşımız, daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçti. Heftanîn bölgesinde ilk eğitimini alan yoldaşımız, istekli ve heyecanlı katılımı sayesinde kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağladı. Özgürlük değerlerine olan bağlılığı ve dürüst kişiliği ile yoldaşlarının güvenini kazanan Armanc yoldaşımız, henüz yeni bir savaşçı olmasına rağmen önemli çalışmalarda yer aldı. Her zaman kendisini askeri anlamda geliştirme çabasında olan yoldaşımız, özellikle abisi Mervan–Cüneyt Yeni yoldaşımızın Sûr Direnişi’nde şehadete ulaşmasından sonra bu çabasını daha da büyüttü. Yaşanan savaş sürecine ancak askeri yetkinlikle cevap olabileceğini belirten yoldaşımız, Rêber Apo ve şehitler gerçekliğine layık olmanın da bununla mümkün olduğunu düşündü. Bu temelde 2016 yılında Şehîd Mehmet Goyî Operasyon Okulu’nda askeri eğitim alan yoldaşımız, bu süreci başarıyla tamamladı. Savaşın yoğun olarak yaşandığı bölgelere gitmekte ısrarlı olan yoldaşımız, yüksek güven ve hassasiyet gerektiren çalışmalardaki ihtiyaçlardan dolayı bu çalışmalara dahil oldu. Uzun bir süre Heftanîn ve Metîna bölgelerinde sevk ve idare karargahımız bünyesindeki çalışmalara katılan yoldaşımız, bu süreç içerisinde kendisini anı anına geliştirmenin çabası içerisinde oldu. Rêber Apo’nun savunma ve çözümlemelerini okuyan, araştıran yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalarla kendisini ideolojik anlamda besledi. Yaşanan yoğun savaş gerçekliğini yakından takip eden Armanc yoldaşımız, yaşanan her hatadan dersler çıkarmayı bildi. Bu anlamda savaş gerçekliğini hücrelerine kadar hisseden yoldaşımız, yaşanan her şehadeti intikam gerekçesi yaptı. Bu temelde sıcak savaş alanlarına gitmek için ısrarcı oldu. Fakat yer aldığı çalışmalardaki dürüst yaklaşımları ve disiplinli çalışma tarzı nedeniyle Armanc yoldaşımızın bu isteği hep ertelendi. Daha sonra Haki Karer Akademisi’nde ideolojik eğitime katılan yoldaşımız, bu süreçte Rêber Apo felsefesinde kendisini daha da derinleştirme olanağı buldu. Yaşadığı yoğunlaşmalarla savaş gerçekliğini daha geniş anlamda ele almaya başlayan yoldaşımız, özellikle ideolojik ve örgütsel mücadele boyutunda derinleşti. Rêber Apo’nun çok büyük değer ve önem verdiği kadın özgürlük mücadelesine yoğunlaşan yoldaşımız, sistemin kişiliğinde yarattığı erkek egemenlik anlayışıyla da mücadele etti. Kadın yoldaşlarıyla ancak özgürlük felsefesi temelinde bir yaşamın anlamlı olacağını bilince çıkaran Armanc yoldaşımız, bu temelde eksik yönleriyle mücadele etmekten çekinmedi. Kişiliğinde yarattığı düzey ile kadın yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazandı.

Eğitimden sonra Merkez Karargah Komutanlığımız bünyesindeki çalışmalara katılan Armanc yoldaşımız, aynı çalışma temposunu burada da sürdürdü. Yer aldığı çalışmadaki görev ve sorumluluklarının artması nedeniyle daha fazla yoğunlaşan yoldaşımız, kısa sürede başarılı bir pratiğin sahibi oldu. Örgütsel bilinci ve ulaştığı ideolojik birikim sayesinde, stratejik çalışmalarda yer alan yoldaşımız, hiçbir zaman kendisini yeterli görmedi. Bunun için gelişimini daimi kılarak Apocu gelişim diyalektiğini başarılı bir şekilde uyguladı. Apocu bir militan olarak soykırımcı Türk devletinin halkımıza yönelik saldırılarına tahammül etmeyen yoldaşımız, savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmek için her zaman ısrarcı oldu. Bu temelde yeni dönem gerilla taktiklerinde uzmanlaşmayı amaçlayan yoldaşımız, Şehîd Mahîr Akademileri’nde uzmanlık eğitimi almaya başladı. Eğitimde sergilediği azim, başarma hırsı ve verdiği emekle örnek olan Armanc yoldaşımız, eğitimini bitirdikten sonra akademide kalarak yoldaşlarının eğitimini üstlendi. İki dönem boyunca yoldaşlarını ideolojik ve askeri anlamda eğiten yoldaşımız, her bir yoldaşıyla birebir ilgilenerek eğitimlerini başarıyla tamamlamalarını sağladı. Bu anlamda bugün işgalcilere karşı geliştirilen tarihi mücadelede Armanc yoldaşımızın da önemli bir emeği oldu. Eğitim çalışmalarından sonra ısrarla Bakurê Kurdistan’a gitmeyi öneren yoldaşımız, edindiği tecrübelerden dolayı yine Merkez Karargah Komutanlığımız bünyesindeki çalışmalara dahil oldu. Başta Bakurê Kurdistan olmak üzere Metîna, Zap ve Avaşîn’de savaşın yoğunca yaşandığı bir süreçte, direniş mevzilerindeki yoldaşlarını derinden hisseden Armanc yoldaşımız, her anında mücadele temposunu büyüterek yoldaşlarının direnişine cevap olmak istedi.

Apocu fedai militanlığı bir yaşam biçimi olarak belirleyen ve buna göre bir pratiğin sahibi olmak için sürekli çaba harcayan Armanc yoldaşımız, yaşamdaki duruşu ve güçlü yoldaşlığı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan ve komutan oldu. Sade, mütevazı ve olgun bir kişiliği olan yoldaşımız, birlikte çalıştığı her bir yoldaşında iz bırakmayı başardı. Yoldaşları olarak Armanc yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin anısına layık olmanın bilinciyle mücadelemizi daha da büyüteceğimizin sözünü yineliyoruz.”