‘Hizbullah, İran’ın çıkarları için Lübnan’da savaş başlattı’
Teherur Hareketi kurucu üyesi Elî Xelîfe, İran’ın bölgedeki savaşlar yoluyla müzakerelerde kendisine bir kapmak istediğini, bunun içinde Hizbullah’ın güney Lübnan’da savaş çıkarmasına onay verdiğini söyledi.
İsrail-Hizbullah savaşına ve İran’ın bu savaştaki rolüne ilişkin ANHA’ya değerlendirmelerde bulunan Teherur Hareketi’nin kurucu üyesi Elî Xelife, ateşkesin uygulanmasına yönelik iç ve dış girişimlerin şu ana kadar başarısızlıkla sonuçlandığını belirterek, “Hizbullah, İran’ın bölgedeki egemenliğin parçalanmasında ve müzakerelerde yer alması için İran’ın onayıyla savaşa girdi. Gazze’deki vahşet ve insanların kanlarının dökülmesi de İran’ın verdiği yanıttır. Bunun sonucunda Hizbullah, İran’ın bölgedeki rolünü savunmak amacıyla Lübnan’ı savaşa soktu” dedi.
Xelîfe şöyle devam etti: “Hizbullah’ın Lübnan’a dayattığı savaş, her yönüyle Lübnan’a ve Lübnanlılara büyük bir zarar verdi. Savaşın önünü açma kararı verdiler ama savaşı durdurma kararı ise İsraillerin elindedir. İsrail, ateşkesin ve 1701 kararının uygulanması yönündeki diplomatik baskıyı da görmezden geliyor. Karar, Hizbullah'ın bölgedeki rolünü yok etmek. Bunun için İran, çıkarlarını korumak adına Hizbullah'ı feda edebilir. Bu, İsrail'in bölgedeki durumunu yeniden tasarlayacağı gelecekte de netleşecek.”
‘HİZBULLAH ZAYIFLIKLARI NEDENİYLE ESKİYE DÖNEMEZ’
Hizbullah’ın siyasi ve askeri kararların alınmasında rol oynayan öncü ve kilit üyelerini kaybettiğine dikkat çeken Xelîfe, “Ayrıca İran, İsrail’in hedef alınması ve saldırılması konusunda Hizbullah’a güveniyor. Bu savaşta Hizbullah ve İsrail arasındaki güç dengesizliği ortaya çıktı” diye belirtti.
Hizbullah’ın eskisi gibi olamayacağını ancak siyasi ve toplumsal tarafta Hizbullah’ın yönetiminin Feqîh vilayeti projesinin devamı olacağını belirten Xelef, “Saldırılar nedeniyle Hizbullah saldırılar nedeniyle geride kaldı. Bu da Hizbullah ve İran’ın içinde olumsuz bir etki oluşturuyor. Özellikle İran’ın Hizbullah’ı kendi çıkarları için kullandı” değerlendirmesini yaptı.
İran’ın dış politikasının çatışmaya, saha ve cephelerin birleştirilmesine, bölgede yer edinmeye dayalı olduğunu anlatan Xelife şöyle konuştu: “İran zaten kendi çıkarları için Lübnan’ın güneyinde savaşı başlattı. İsrail de uluslararası onay elde etmiş ve Lübnan savaşında Hizbullah'ın 8 Ekim'de Lübnan'ın güney cephesini açması meselesini kullandı. İsrail, Hizbullah’ın kendisine saldırdığını, onu yok etmek için ona karşı askeri savaş sürdürdüğünü söylüyor.”
Xelîfe, İran işbirliğiyle Hizbullah’ın rolünün küçültülmesi için bir anlaşma olduğunu, onunda bazı kararlara karşı olduğunu belirterek, “Bu aynı zamanda İran'ın çıkarlarına yönelik anlaşmaların geliştirilmesi çerçevesindedir” ifadelerini kullandı.
Özellikle böyle hassas bir dönemde Lübnan için ateşkes ve cumhurbaşkanlığı seçimi gibi iki önemli konusu bulunuyor.
Xelîfe, ateşkesin İsrail’in kararına bağlı olduğunu, ancak İsrail’in savaşta ısrar ettiğini, ayrıca Lübnan’da bir cumhurbaşkanının seçilmesi içinde devlet kurumlarının organize olması gerektiğine dikkat çekerek, “Devletin savunma, güvenlik, ekonomi ve toplum rollerini kullanabilecek ve uluslararası anlaşmaların uygulanması yoluyla uluslararası ilişkilerin geliştirebilecek bir cumhurbaşkanının seçilmesi önemlidir” diye belirtti.
Xelîfe şöyle devam etti: “Her iki konu da mevcut gelişmelere bağlıdır. Yeni cumhurbaşkanı da güvenliğe önem vermesi gerekiyor. Lübnan ordusunun uluslararası kararların uygulanmasında rol oynayabilmesi de bölgesel durumlara bağlıdır.”
‘SAVAŞ SONRASI TEHLİKELİ BİR AŞAMA VAR’
Savaştan daha tehlikeli olan ise savaştan sonraki süreçtir, üstelik bu savaşın getirdiği zorluklar ve felaketler her geçen gün artmakta. Sonuç olarak savaş her geçen gün daha da zorlaşacak ve daha kötü sonuçlar doğuracak. Bir milyondan fazla göçmen var. Evlerin çoğu yıkılmış ve yeniden inşa şansı da bulunmuyor.
Xelîfe, şiirleri devlete döndürmek için bir alternatif şansının hala bulunduğunu ancak bu şansın şu anda İran’ın gölgesinde çalışan ve değişiklik yapmaya çalışan Meclis Başkanı Nebîh Berî’ye bağlı olmadığını söyledi.
Xelîfe konuşmasını, “Bu aşamada, Emel hareketi ve Hizbullah dışında, Şiileri güçlendirmek için üçüncü bir yol fırsatı açılıyor. Bu yol, Şiileri Lübnan devletinin davalarının bir parçası yapacak, Hizbullah silahlarını orduya teslim edecek, uluslararası kararları uygulayacak, Lübnan toplumunun tek garantörü olarak Lübnan devletini yeniden inşa edecek ve Lübnan'ın geleceğinin inşası için çalışacaktır” sözleriyle bitirdi.
(df)
ANHA