​​​​​​​‘Türk devleti disiplin cezalarıyla umut hakkını ortadan kaldırmak istiyor’

Türk devletinin AİHM’in kararlarını yerine getirmemek için Önder Öcalan’a disiplin cezaları verdiğini söyleyen avukatlar, bununla umut hakkının ortadan kaldırılmak istendiği ifade edildi.

İşgalci Türk devleti, Önder Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklara (Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş) İmralı’da uyguladığı tecridi her geçen gün artırıyor ve onlara "disiplin cezaları" uyguluyor. Yaklaşık 23 aydır İmralı'dan herhangi bir bilgi alınamadı.

Önder Abdullah Öcalan'ı Savunma Komitesi Üyesi avukat Xalid Ömer, Öcalan'a yönelik hukuki ihlaller hakkında bilgi vererek, 3 ayda bir verilen disiplin cezalarının yanı sıra Öcalan'ın kaçırılması, yargılanması ve üzerindeki tecridin yasa dışı eylemler olduğunu vurguladı.

"Disiplin cezalarının" siyasi kararlar olduğunu ve hiçbir hukuki dayanağı olmadığını söyleyen Xalid Ömer, tecridi derinleştirmek amacıyla bu cezaların sürekli uzatıldığını belirtti.

UMUT HAKKI

Ömer, "disiplin cezaları" ile "umut hakkı" kararı arasındaki bağlantıya ilişkin şunları söyledi: "Türk devleti bir süre önce Önder Öcalan'ı umut etme hakkından mahrum bırakma kararı aldı. Umut hakkı, tüm müebbet mahkumların meşru hakkıdır. Önder Öcalan'a disiplin cezası verilmemesine rağmen bu haktan mahrum bırakan Türk devletinin amacı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 25 yıldır tutuklu bulunan Öcalan'ı yeniden yargılama kararı almasını engellemektir.”

CPT'NİN CİDDİ OLMAYAN ADIMLARI

Ömer, CPT'nin İmralı ziyaretlerinde ciddi bir adım atmadığına işaret ederek, "CPT ile Avrupa Parlamentosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Önder Öcalan konusunda üzerine düşen görevi yerine getirmedi. CPT'nin görevi İşkencenin Yasaklanması Sözleşmesi'ni imzalayan tüm ülkelerdeki cezaevlerinde mahkûmların durumlarını denetlemek ve net raporlarla durumlarını netleştirmektir. Mahkûmlara işkence yapan ülkeleri cezalandırır” şeklinde konuştu.

Ömer sözlerine şöyle devam etti: "CPT bir süre önce İmralı’da psikolojik işkence yapıldığını doğrulasa da ciddi bir adım atmadı."

FİZİKSEL ÖZGÜRLÜK İÇİN MÜCADELE AŞAMASINDAYIZ

Önder Öcalan'a yönelik uluslararası komplonun 24. yıl dönümü yaklaşırken, avukat Ömer, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için hukuki mücadelenin sürdürülmesinin önemine vurgu yaparak, "Komitemiz ve Kuzey ve Doğu Suriye hukukçuları tecridi kırmak için mücadelelerini sürdüreceklerdir. Bu amaca ulaşmak için birçok kurum kuruldu” ifadelerine yer verdi.

Önder Abdullah Öcalan'ı Savunma Komitesi üyesi avukat Xalid Ömer konuşmasının sonunda şunları söyledi: "Sesimizi ve davamızı tüm hukuk kurumlarına duyurmak için çabalarımızı sürdüreceğiz. Mücadelemiz sadece tecridi kırmak için değil, Önder Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün gerçekleşmesi için de mücadele ediyoruz” dedi.

Avukat Mistefa Muslim, "Normal durumlarda disiplin cezaları, mahpusların başka suç işlememeleri için dış dünyayla bağlantılarını kesmeye yönelik tedbirlerdir, ancak Önder Öcalan söz konusu olduğunda, bunun için asılsız mazeretler ileri sürüyorlar. Ailesi ve avukatları ile ilişkisini kesmeyi amaçlıyorlar" diye konuştu.

Muslim, şöyle devam etti: "Herkes biliyor ki, işgalci Türk devletinin Önder Öcalan'a verdiği cezalar, Türkiye'deki Kürt davasına muhalefetin hukuki zeminine dayanan siyasi amaçlıdır. Bu cezalar hukuka aykırıdır. Dünyanın bütün ülkelerinde mahkumlar ailesiyle görüşme hakkına sahiptir. Ancak Önder Öcalan bu hakkından mahrum ediliyor.”

CPT’nin tutumuna ilişkin olarak Mistefa Muslim, “CPT, Önder Öcalan konusunda bağımsız bir kurummuş gibi davranmıyor. CPT’nin Türk devletiyle olan ilişkisini herkes biliyor. Önder Öcalan’ın durumunu anlatan raporlarını kamuoyuna açıklamadılar” diyerek sözlerini tamamladı.

(rr)

ANHA


Diğer Haberler