Tarih boyunca ve bugüne kadar ataerkil zihniyete dayalı sistemler kadınların mücadelesini bitirmeye, susturmaya ve tüm haklarından mahrum etmeye çalışmıştır. Bu çabalara karşı kadınlar her zaman farklı şekillerde ayağa kalkmış, hak, özgürlük ve demokrasi mücadelesini günümüze kadar getirmiştir.
Kuşkusuz mücadele farklı alanlarda ve farklı yöntemlerle yürütülüyor ancak 21. yüzyılda bu mücadeleyi birleştirmek için daha çok çaba harcanıyor. Bunun için birçok kongre, konferans, girişim ve farklı etkinlikler düzenleniyor. ' Barış ve Güvenlik için İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Girişim” bunlardan biridir.
İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Girişim, Suriye’nin Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef’in bir ölüm yıldönümü olan 12 Ekim 2022’de Lübnan’daki Kadın Yaşam Derneği tarafından kuruldu. O tarihin tercih edilmesinin nedeni kadınların öldürülmesine, hedef alınmasına ve buna karşı mücadeleye odaklanmak içindi.
Ortadoğu ve Kuzey ve Afrîka düzeyinde yürütülen girişime Suriye, Irak, Mısır, Filistin, Fas, Lübnan, Türkiye, Tunus, Yemen ve Libya’dan 35 kadın yer alıyor. Girişimin koordinasyonunda Suriye, Filistin ve Faslı kadınlar yer alıyor. Lübnan, Irak ve Suriye’de de girişimin komiteleri bulunuyor. Basın ve Dokümantasyon Komisyonu’nun kurulması için çalışmalar yapılıyor.
GİRİŞİMİN HEDEFLERİ
Girişim, egemen ve ataerkil sistemlerin işgaline karşı çıkmak, kadın soykırımına karşı mücadele etmek, kadın dayanışmasını inşa etmek ve dünyadaki kadınların deneyimlerinden yararlanmak amacıyla kuruldu. Egemen ve baskıcı sistemlere karşı Halkların Baharı devrimlerinin başlamasının ardından inisiyatifte yer alan kadınlar, birlik ve ortak mücadele yoluyla yeni değişiklikler yapmak istiyor.
Kadınların ve toplumların kazanımları ulus-devlet politikaları nedeniyle tehlike altındadır. Bu nedenle, kadınların başarılarını korumak girişimin en önemli hedeflerinden biridir.
Girişim, Berlin'de düzenlenen 2. Uluslararası Kadın Kongresi'ne (5-6 Kasım) katıldı. Kongrede inisiyatif, Kadın Demokratik Konfederalizmini Ortadoğu ve Kuzey Afrika düzeyinde uygulanma kararı aldı.
GİRİŞİMİN ÇALIŞMALARI
Güvenlik ve Barış için İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Girişimi, 2022 yılında Ortadoğu ve Kuzey Afrika düzeyinde Neda İttifakı’na katıldı.
Girişimin eylemleri genellikle kadın karşıtı politikalara, kadınların tutuklanması ve susturulmasına karşı mücadeledir. Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde kadın çalışmaları için daha fazla fırsat olduğu için girişim adına birçok faaliyet yürütülmektedir.
Girişim şimdiye kadar birçok çevrimiçi panel düzenledi, diğer kadın örgütlerinden ve hareketlerinden kadınlar da bu panellere katılmakta. Düzenlenen paneller şu başlıklarla gerçekleşti; "Gücümüz birliğimizdir, işgalci ve baskıcı zihniyetinin kadına uyguladığı şiddet, Şengal ile Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınları hedef alınması, kadınların özgürleşmesi, Ortadoğu zindanlarında tutsak kadınların direniş kültürü, işgal kadına şiddettir, Suriye'deki kadın kanunları ve Kuzey Suriye'deki alternatifi, Türkiye anayasasındaki kadın kanunları ve siyasi suçlar.
TÜM KADINLARA ULAŞMAK STRATEJİK BİR HEDEFTİR
İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Girişim Sözcüsü ve Kongra Star Demokratik İttifak ve İlişkiler Üyesi Rûken Ehmed, girişim üyelerinin yaşadığı ülkelerde kadınların siyasi ve toplumsal baskılarla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Kürdistan'daki kadınların durumuna dikkat çeken Rûken, "Rojava'da kadınların iradesini kırmak için kadınlar hedef alınıyor. Bakurê Kurdistan ve Türkiye'de kadınlara yönelik siyasi soykırım operasyonları yürütülüyor. Rojhilat ve İran'da kadınları asılarak veya farklı şekilde katlediliyor” dedi.
Girişimin görüşlerinin çözüme ve kazanımların korunmasına dayandığını, kadınların birbirlerinin deneyimlerinden yararlandığını belirten Rûken şöyle devam etti: “Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da kadınların katılımını güçlendirmek için çalışmalarımızı genişletmek. Kapımız tüm kurum ve kişilere açıktır. Kadın milletvekillerine de ulaşmaya çalışıyoruz. Bu şekilde kadın davaları çözülecektir. Bu bizim stratejik hedefimizdir. Hedeflerimize ulaşmak bir mücadele meselesidir.”
IRAK VE MISIR’DA KADINLARIN DURUMU
Kadın Hakları Merkezi Yürütme Meclisi Başkanı ve Girişim Üyesi Meha El Sekban, Irak’ta kadınların durumu hakkında bilgi vererek, birinci ve ikinci Körfez Savaşları gibi savaş yıllarında Irak-İran savaşı ve ABD’nin Irak’ı işgalinden (2003) sonra kadınların çok acı çektiğini belirterek, “Kadınlar yeni bir baskı mekanizmasıyla karşı karşıya kaldı. Şimdi ırkçılık, mezhepçilik ve ihmal konuları gündeme geldi. Kadın haklarıyla ilgili yasalar da şeklini korudu. Kuşkusuz kadınların bir direnişi vardı ve halen ellerinden alınan hakları almak için mücadele ediyorlar” bilgisini paylaştı.
Mısır’daki kadınların durumuna ilişkin olarak Mısır Kadın Değişim Hareketi Girişimi Üyesi Nûrelhuda El Zekî, Mısırlı kadınların 25 Ocak Devrimi (2011) ve 30 Haziran Devrimi’ne (2013) güçlü bir şekilde katıldığını ve karar merkezlerinde yer almak istediğini belirterek şöyle devam etti: “Ama sonra anayasa komisyonlarından ve milletvekili seçim komisyonlarından kadınlar çıkarıldı. Yalnızca Mısır'ın yönetici rejimine mensup kadınlar seçildi. Mısır toplumunda ataerkil zihniyet bir kültür haline geldi ve kadınlar hala bu zihniyet yüzünden birçok engelle karşılaşıyor.”
Nûrelhuda, kadın gazeteciler üzerindeki baskılara dikkat çekerek, “Birçok kadın iktidar korkusu nedeniyle siyasi görüşlerini paylaşmıyor. Paylaşırlarsa hapis cezasıyla karşı karşıya kalıyor. Gazeteciler Sendikası üzerine düşen rolü oynamıyor” dedi.
(df)
ANHA