Suriye'de çatışmaların başlamasının üzerinden 11 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen işgalci Türk devleti, planlarını gerçekleştirmek için Suriye’ye müdahalesini sürdürüyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye ve Irak'taki gerçek niyetlerini ve eski Osmanlı hayallerini, Suriye ve Irak’ın geniş alanlarını Türkiye'ye dahil etmeyi amaçlayan planlarını açık şekilde ortaya koydu. Bu temelde Suriye topraklarına müdahalede bulunup çete gruplarının katılımıyla birçok alanı işgal etti.
Suriye krizinin başlamasıyla AKP hükümeti kapılarını çetelere açtı. Eğitip donattığı çeteleri Suriye’ye gönderdi. Suriye halkına topraklarından göç etmeleri için sınırlarını açtı. Bunu dünyaya karşı bir baskı kaldıracı olarak kullandı.
2016 yılının başında işgalci Türk devletinin paralı askerleri haline gelen "Suriye Muhalefeti", Türk işgali ile Rusya arasındaki pazarlıklar sonucunda kontrollerindeki bölgelerin çoğunu kaybetti. Ayrıca bu bölgelerin sakinleri topraklarından sürülerek Türkiye'nin son bölgesine ve Suriye'nin kuzeyindeki paralı askerlerin elindeki bölgelere yerleştirildi. Türkiye bunları bölgedeki zalim çıkarlarını yerine getirmek için kullanıyor. Efrîn’de yerinden ettiği 350 binden fazla yurttaşın yerine dışarıdan getirdiği insanları yerleştirdi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye geniş ve genel bir saldırı düzenleme tehdidiyle, geçtiğimiz günlerde ülkesinin Şam hükümetine siyasi destek vermeye hazır olduğunu açıklamıştı.
Suriye'nin kuzeyinde Cerablus'tan İdlib'e kadar işgal altındaki bölgelerde yaşayanlar Türk işgaline ve politikalarına karşı ayaklanarak Türk bayrağını ve Erdoğan'ın fotoğraflarını yaktı. İşgalci Türk ordusunu Suriye'nin kuzey kesimini terk etmeye çağırdı.
Halep'in kuzeyindeki Ezaz'da da işgalci TC ordusunun eylemcilere kurşunla karşılık vermesi sonucu bir çocuk öldü, çok sayıda eylemci yaralandı.
ŞAM İLE ANKARA ARASINDA ANLAŞMA
Konuyla ilgili olarak Efrîn-Suriye İnsan Hakları Örgütü Sözcüsü İbrahim Şêxo, işgalci Türk devletinin özellikle Şam hükümetiyle pazarlık yapıp bölgeyi kendisine teslim ederken Suriye muhalefetini çeteleştirdiğini söyledi. İbrahim Şêxo, "Türkiye çeteleri Suriye'nin kuzeyindeki başka bir bölgeye götürdü ve Suriye devriminin pusulasını Kürtlerle savaşa çevirdi" dedi.
Şêxo, Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî gibi işgal altındaki bölgelerde sözde "Suriye Milli Ordusu" çetelerinin her türlü suçu işlediğine dikkat çekerek, bu suçların savaş suçu düzeyine ulaştığını söyledi.
Şam hükümetinin işgal altındaki kuzey Suriye'deki Türk işgalinin suçlarına karşı sessiz kalmasına da dikkat çeken Şêxo, "Hükümetin utanç verici açıklamaları, Şam hükümeti ile Türk hükümeti arasında bir anlaşma olduğunun açık bir kanıtıdır" ifadelerini kullandı.
Şêxo, sözlerinin devamında Şam hükümeti ve Ankara’nın Kürtlere karşı yaptığı Adana Anlaşması’na işaret ederek, "Daha birçok gizli anlaşma var. Bunlar açığa çıkmadı. Türk devleti bu konuları gizliyor. Feysel Miqdad ile Ekim ayında Belgrad'da görüştüğünü söyleyen dışişleri bakanının açıklaması, Suriye ile Türkiye arasında gizli bir yakınlaşma olduğunu ve bunun Rusya tarafından koordine edildiğini kanıtlıyor” diye konuştu.
Türk devletinin Şam hükümetine destek veren en önemli devletlerden biri olduğunu hatırlatan İbrahim Şêxo, sözlerine şunları ekledi: “Halep, Dera, Humus ve Şam bölgelerinden gelen tüm çeteleri sınır hattından Kürtlere saldırmaya itti. İşgalci Türk devletinin politikaları başarısız olduğu için Türk devleti delice hareket ediyor” ifadelerine yer verdi.
İŞGAL EDİLEN BÖLGELERİN ÇOĞUNDA İSYAN
İşgal altındaki bölgelerdeki protestolarla ilgili olarak İbrahim Şêxo, "İşgal altındaki bölgelerin çoğunda halk işgal makamlarına karşı ayaklandı. Eylemciler, Türk bayrağını ve Erdoğan'ın resimlerini yaktı" dedi.
İbrahim Şêxo konuşmasının sonunda, "Türk işgali Ezaz, Cerablus ve İdlib vilayetinde düzenlenen gösterilere ateş ederek karşılık verdi. Bunun sonucunda bir çocuk yaşamını yitirdi. Onlarca sivil yaralandı" dedi.
(rr)
ANHA