Çatışmalar Libya’yı krize sürüklüyor
Libya’nın başkenti Trablus’ta birkaç gündür şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Çatışmaların ardından yapılan protestolarda Dibeybe hükümetinin istifası istendi.

Aralarında Deutsche Welle’nin de bulunduğu çok sayıda basın kuruluşu 14 Mayıs’ta Libya’da Başkanlık Konseyi’ne bağlı 444’üncü Tugay ile Dibeybe hükümetine bağlı Savunma Bakanlığı güçleri arasında çatışmaların yaşandığını yazdı. Çatışmalar kısa sürede kentin birçok yerine yayıldı.
Trablus’ta yeniden kriz baş gösteriyor. Geçici Başbakan Abdülhamid Dibeybe, iktidarını güçlendirmek için kontrolü altında olmayan bazı grupları dağıtmaya çalıştı. Dibeybe, Libya Başkanlık Konseyi’ne bağlı ‘El Redi Terör ve Örgütlü Suçlarla Mücadele’ güçlerinin dağıtılması emrini verdikten sonra çatışmalar yaşanmaya başladı. Bu emir El Redi güçleri ile Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Mihemed El Menfi tarafından kabul görmedi.
Trablus’taki askeri kriz 12 Mayıs günü patlak verdi. El Redi güçleri silahlı güçleri taşıyan araçları Ebû Selim bölgesinde toplamaya başladı. Ardından Dibeybe hükümetine bağlı Savunma ve İçişleri Bakanlığı güçleri buradaki güçlerin etrafını sarmaya çalıştı. Bu arada gerilimi azaltmak amacıyla silahlı grupların komutanları arasında bir toplantı alındı. Toplantıda El Redi güçleri komutanı Abdülhani El Kekli ile etraflarını saran güçler arasında yaşanan tartışmalarda El Kekli yaşamını yitirdi. El Kekli’nin ölmesinin ardından Savunma Bakanlığı güçleri hızlı bir operasyonla bölgedeki tüm üsleri ele geçirdi.
Çatışmaların hassas olmasının nedeni, çatışmanın her iki tarafının da ülkenin en büyük askeri güçleri olması. Birine Dibeybe hükümeti hükmederken diğerine Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed El Menfi hükmediyor. Bu ikili durum büyük çatışmalara neden olabilecek bir risk barındırıyor.
Bu krizin ardından Muhammed El Menfi bir kararla Geçici Ulusal Birlik Hükümeti ve Dibeybe’nin güvenlik ve savunmayla ilgili alacağı tüm kararları durdurdu.
Bu kriz ülkenin doğusunda etkili olan Libya Ulusal Ordusu Başkanı Halife Hafter’in durumdan faydalanmasını teşvik edebilir. Birçok güvenlik raporu Hafter’e bağlı taburların Sirte’ye doğru ilerlediğini yazdı.
Bu gelişmelerin ardından sonra Libya’nın birçok batı kentinde halk sokaklara dökülerek, geçici hükümetin dağıtılmasını istedi. Bu protestoların bastırılmasında şiddet kullanıldı. Eylemlerde onlarca kişi yaşamını yitirdi ve yaralandı.
Dibeybe hükümetinde bulunan bakanlar istifa ettiklerini duyurdu. Şehitler Meydanı’nda toplanan binlerce kişi hükümetin tamamen dağıtılmasını ve seçimlerin yapılmasını istedi.
Bu çatışmaların birçok sonucu var.
Libya krizinde yeni bir patlama yaşandı. Krizin komutanların öldürülmesinden başlaması gösteriyor ki Libya’da güvenlik ve savunma kurumları henüz tam olarak oturmuş değil. Bu durum ülkenin bir kriz ve istikrarsızlıkla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Hükümet ve kurumların karşı karşıya geliyor olması da bir başka istikrarsızlık nedeni olarak ortaya çıkıyor.
Trablus’ta silahlı güçler arasında yaşanan bu kriz DAIŞ’in de ülkede canlanması riskini barındırıyor. El Redi güçleri DAIŞ ve El Kaide tutuklularının bulunduğu çok sayıda cezaevini kontrol ediyordu. Cezaevlerine yönelik olası saldırılar burada tutulan tutukluların çıkması anlamına gelebilir.
Trablus’ta yaşanan bu çatışmalar ve rejimin yıpranması Dibeybe hükümetini endişelendiriyor. Zayıflayan Dibeybe’ye karşı olanlar bu durumdan faydalanmaya çalışıyor. Birçok kesim hükümetin meşruluğunu tartışmaya başladı. Erken seçim tartışmaları da yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.
Türkiye’ye yakın olan geçici hükümet ve Dibeybe, her ne kadar şu an için kendini güçlendirmiş gibi olsa da Trablus’ta uzun süre devam eden çatışmalar dışarıdaki güçleri Trablus’a çekme riskini de barındırıyor. Birkaç yıllık çatışmasız yılların ardından Libya’da yeniden çatışmalar alevlenebilir.
(rr/cj)
ANHA