`Barışın temsilcisi rehin tutuldukça barış nasıl sağlanacak?'
Önder Abdullah Öcalan'la görüşenler, barışın gerçek temsilcisi Önder Abdullah Öcalan’ın rehin tutulduğunu vurgulayarak, “O zaman barış nasıl sağlanacak?” sorusunu sordu.
Önder Abdullah Öcalan, 24 yıl önce birçok devletin desteğiyle geliştirilen uluslararası komplo sonucunda Türk devleti tarafından rehin alındı. Türk devleti, 25 Mart 2021'den itibaren Önder Abdullah Öcalan'ın dış dünyayla irtibatını kesti, ailesi ve avukatlarıyla görüşmesini engelledi.
Önder Abdullah Öcalan'la farklı zaman ve mekanlarda görüşen kişiler, Önder Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan işkence ve soykırım sistemini değerlendirdi. Ayrıca fiziki özgürlüğünden asla vazgeçmeyeceklerini de belirttiler.
`KENDİNİZİ BENİM KİŞİLİĞİMLE DEĞİL, DÜŞÜNCELERİMLE BÜTÜNLEŞTİRİN'
1984’te Halep'in Seyf El Dewle Mahallesi’nde Önder Abdullah Öcalan ile görüşen Sultana Şukrî, yapılan konuşmaları ve tartışmaları anlattı.
Önder Abdullah Öcalan'ın alçakgönüllü olduğunu hatırlatan Sultana Şukrî şu ifadeleri kullandı: "Bir toplantıda, katılanlardan biri Önder Abdullah Öcalan'ı övünce Önderlik, ‘kendinizi benim şahsımla değil, düşüncelerimle bütünleştirin’ diye uyardı.”
‘HALKI İÇİN HER ŞEYİ YAPTI’
Sultana, Önder Abdullah Öcalan'ın bir başka konuşmasına da değinerek, şöyle konuştu: "Önderlik, kültür ve ahlaktan, kendi öz örgütlenmemizle, farkındalığımızı geliştirerek kötü nitelikleri nasıl iyi niteliklere dönüştürebileceğimizden uzun uzun bahsetti. Bu değişimin, kadınların özellikle de annelerin sorumluluğu olduğunu ve bunu duygularıyla gerçekleştirebilecek güce sahip olduklarını söyledi."
ÖNDER ABDULLAH ÖCALAN’IN PERSPEKTİFLERİ
Önder Abdullah Öcalan'ın annelere neden bu kadar önem verdiği sorusuna verdiği cevabı hatırlatan Sultana, Önder Abdullah Öcalan’ın "Söylediklerimi doğru anlıyorsunuz. Sebebi ise en çok kırılan, en çok ezilen kadındır. Hesaplı davranmayan, düştüğünde kimseye ihtiyaç duymadan yeniden kalkmayı ve ayakları üstünde durmayı bilen annedir. Annenin yaptığı işi dünyada hiçbir erkek yapamaz” yanıtını verdiğini ifade etti.
Sultana, Türk hükümetinin Önder Abdullah Öcalan'a uyguladığı işkence ve soykırım sistemini reddederek, "Hiçbir devlet bu şekilde davranamaz. İşgalci Türk devleti Önder Abdullah Öcalan'ın avukatı ve ailesiyle görüşmesini engelleyerek yasaları ihlal ediyor" dedi.
Mihemed Cemîl Ewlo ise 2 kez Şam'da, 2 kez de Lübnan'da olmak üzere 4 kez Önder Abdullah Öcalan ile görüşmüş. Önder Abdullah Öcalan'ın değerlendirmelerini unutmasının mümkün olmadığını belirten Ewlo, "Önderlik, öyle bir insandır ki asla unutulamaz. Her zaman ‘kendinize iyilik yapın, kendinizi ve kimliğinizi koruyun. Kendinizi bırakmayın, zorluklara karşı birbirinize destek olun, asla kin tutmayın istediğiniz sonuçları elde etmek için işinizi sevgiyle ve fedakarlıkla yapın’ derdi" ifadelerini kullandı.
‘Önderliğin Fiziki özgürlüğüNÜ sağlamak mücadele düzeyine bağlı’
Ewlo, işkence ve soykırım sistemini reddederek şunları söyledi: "Önderliğimiz 24 yılı aşkın bir süredir rehin tutuluyor. İşkence ve soykırım sistemini asılsız suçlamalarla sürdürüyorlar. Türk devleti, hareketimizi ve davamızı yok edemeyeceğini anlamalıdır. Yok etmek için ne kadar çabalasa da amacına ulaşamaz. Halkımız Önder Abdullah Öcalan'ın fikirleri temelinde artık kendini tanımış ve haklarından asla vazgeçmeyecektir.”
Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü sağlamanın mücadelenin düzeyine bağlı olduğuna dikkat çeken Ewlo, "Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü bizim çalışmamıza, direnişimize, davamıza olan ciddiyetimize bağlıdır. Bir gün Önder Abdullah Öcalan'ı aramızda göreceğimizden umudumuzu kesmemeliyiz. Bu beklentimiz yakında gerçekleşecektir. Önderliğimiz daima gönlümüzdedir" şeklinde konuştu.
KENDİMİZİ ÖNDERLİĞİMİZİN KİŞİLİĞİNDE VE DİRENİŞİNDE GÖRDÜK
1999’da Bakûrê Kürdistan'da şehadete ulaşan şehit Şînda'nın (Sultana Beko) babası Qenber Hisên Beko ise, "Bizim için her şeyi yapan Önder Abdullah Öcalan'a minnettarız. Onun kişiliğinde ve fikirlerinde kendimizi gördük. Onun sayesinde yok olmadık. Kürt halkı Önderliğin fikirleri sayesinde var olduklarını ispatladılar. Kürt halkı olarak Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz. Bu temelde mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bizim meşru hakkımızdır. Önder Abdullah Öcalan'ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi engellenmemelidir. Çünkü biz savaş değil, barış istiyoruz. Barışın gerçek temsilcisi Önder Abdullah Öcalan rehin tutuldukça barış nasıl sağlanacak?" sorusunu sordu.
(mab/df)
ANHA
`Barışın temsilcisi rehin tutuldukça barış nasıl sağlanacak?'
Önder Abdullah Öcalan, 24 yıl önce birçok devletin desteğiyle geliştirilen uluslararası komplo sonucunda Türk devleti tarafından rehin alındı. Türk devleti, 25 Mart 2021'den itibaren Önder Abdullah Öcalan'ın dış dünyayla irtibatını kesti, ailesi ve avukatlarıyla görüşmesini engelledi.
Önder Abdullah Öcalan'la farklı zaman ve mekanlarda görüşen kişiler, Önder Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan işkence ve soykırım sistemini değerlendirdi. Ayrıca fiziki özgürlüğünden asla vazgeçmeyeceklerini de belirttiler.
`KENDİNİZİ BENİM KİŞİLİĞİMLE DEĞİL, DÜŞÜNCELERİMLE BÜTÜNLEŞTİRİN'
1984’te Halep'in Seyf El Dewle Mahallesi’nde Önder Abdullah Öcalan ile görüşen Sultana Şukrî, yapılan konuşmaları ve tartışmaları anlattı.
Önder Abdullah Öcalan'ın alçakgönüllü olduğunu hatırlatan Sultana Şukrî şu ifadeleri kullandı: "Bir toplantıda, katılanlardan biri Önder Abdullah Öcalan'ı övünce Önderlik, ‘kendinizi benim şahsımla değil, düşüncelerimle bütünleştirin’ diye uyardı.”
‘HALKI İÇİN HER ŞEYİ YAPTI’
Sultana, Önder Abdullah Öcalan'ın bir başka konuşmasına da değinerek, şöyle konuştu: "Önderlik, kültür ve ahlaktan, kendi öz örgütlenmemizle, farkındalığımızı geliştirerek kötü nitelikleri nasıl iyi niteliklere dönüştürebileceğimizden uzun uzun bahsetti. Bu değişimin, kadınların özellikle de annelerin sorumluluğu olduğunu ve bunu duygularıyla gerçekleştirebilecek güce sahip olduklarını söyledi."
ÖNDER ABDULLAH ÖCALAN’IN PERSPEKTİFLERİ
Önder Abdullah Öcalan'ın annelere neden bu kadar önem verdiği sorusuna verdiği cevabı hatırlatan Sultana, Önder Abdullah Öcalan’ın "Söylediklerimi doğru anlıyorsunuz. Sebebi ise en çok kırılan, en çok ezilen kadındır. Hesaplı davranmayan, düştüğünde kimseye ihtiyaç duymadan yeniden kalkmayı ve ayakları üstünde durmayı bilen annedir. Annenin yaptığı işi dünyada hiçbir erkek yapamaz” yanıtını verdiğini ifade etti.
Sultana, Türk hükümetinin Önder Abdullah Öcalan'a uyguladığı işkence ve soykırım sistemini reddederek, "Hiçbir devlet bu şekilde davranamaz. İşgalci Türk devleti Önder Abdullah Öcalan'ın avukatı ve ailesiyle görüşmesini engelleyerek yasaları ihlal ediyor" dedi.
Mihemed Cemîl Ewlo ise 2 kez Şam'da, 2 kez de Lübnan'da olmak üzere 4 kez Önder Abdullah Öcalan ile görüşmüş. Önder Abdullah Öcalan'ın değerlendirmelerini unutmasının mümkün olmadığını belirten Ewlo, "Önderlik, öyle bir insandır ki asla unutulamaz. Her zaman ‘kendinize iyilik yapın, kendinizi ve kimliğinizi koruyun. Kendinizi bırakmayın, zorluklara karşı birbirinize destek olun, asla kin tutmayın istediğiniz sonuçları elde etmek için işinizi sevgiyle ve fedakarlıkla yapın’ derdi" ifadelerini kullandı.
‘Önderliğin Fiziki özgürlüğüNÜ sağlamak mücadele düzeyine bağlı’
Ewlo, işkence ve soykırım sistemini reddederek şunları söyledi: "Önderliğimiz 24 yılı aşkın bir süredir rehin tutuluyor. İşkence ve soykırım sistemini asılsız suçlamalarla sürdürüyorlar. Türk devleti, hareketimizi ve davamızı yok edemeyeceğini anlamalıdır. Yok etmek için ne kadar çabalasa da amacına ulaşamaz. Halkımız Önder Abdullah Öcalan'ın fikirleri temelinde artık kendini tanımış ve haklarından asla vazgeçmeyecektir.”
Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü sağlamanın mücadelenin düzeyine bağlı olduğuna dikkat çeken Ewlo, "Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü bizim çalışmamıza, direnişimize, davamıza olan ciddiyetimize bağlıdır. Bir gün Önder Abdullah Öcalan'ı aramızda göreceğimizden umudumuzu kesmemeliyiz. Bu beklentimiz yakında gerçekleşecektir. Önderliğimiz daima gönlümüzdedir" şeklinde konuştu.
KENDİMİZİ ÖNDERLİĞİMİZİN KİŞİLİĞİNDE VE DİRENİŞİNDE GÖRDÜK
1999’da Bakûrê Kürdistan'da şehadete ulaşan şehit Şînda'nın (Sultana Beko) babası Qenber Hisên Beko ise, "Bizim için her şeyi yapan Önder Abdullah Öcalan'a minnettarız. Onun kişiliğinde ve fikirlerinde kendimizi gördük. Onun sayesinde yok olmadık. Kürt halkı Önderliğin fikirleri sayesinde var olduklarını ispatladılar. Kürt halkı olarak Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz. Bu temelde mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bizim meşru hakkımızdır. Önder Abdullah Öcalan'ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi engellenmemelidir. Çünkü biz savaş değil, barış istiyoruz. Barışın gerçek temsilcisi Önder Abdullah Öcalan rehin tutuldukça barış nasıl sağlanacak?" sorusunu sordu.
(mab/df)
ANHA
