Araştırmacılar: İran-Türkiye ilişkileri çıkara dayalıdır
İran ile Türkiye arasında bölgede hegemon güç olma ve kontrolü sağlama konusunda çelişkilerin olduğunu belirten araştırmacılar, yapılan görüşmeler ve enerji anlaşmalarının çıkara dayalı olduğunu söyledi.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile AKP’li Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 24 Ocak’ta Ankara’da bir araya geldi. Yapılan görüşme sonrasında Erdoğan, İsrail saldırılarının yanı sıra birçok konuda görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Erdoğan, “30 milyar dolar ticaret hedefi bağlamında ilerleme kaydettik. Bu kulvarda daha hızlı koşmamız gerektiğinin farkındayız. 10 yeni anlaşmaya imza attık” dedi. Anlaşmaların çoğunun enerji alanında olması dikkat çekti.
Erdoğan-Reisi görüşmesinin yansımalarını, sonuçlarını ve etkilerine ilişkin ajansımıza konuşan konu hakkında uzman olan araştırmacılar Hanî Silêman ve Kerem Seîd önemli değerlendirmelerde bulundu.
İbrahim Reisi'nin Türkiye ziyaretinin iki tarafın Gazze'deki savaşına ilişkin mutabakat kalması ve iki devletin çıkarları doğrultusunda iş birliklerini güçlendirmeye yönelik olduğunu belirten Kerem Seîd, yapılan anlaşmalarda önceliğin enerji konularına verildiğini söyledi.
İLİŞKİNİN PERDE ARKASI
Kerem Seîd, "İran’a yönelik yaptırımlara rağmen Türkiye, İran'ın ekonomi ortağıdır. Ayrıca Türkiye'nin, özellikle enerji ve gaz projeleri gibi konularda İran'la ilişkilerini güçlendirmesi gerekiyor. Batılı güçler, Moskova'ya yaptırımlar uygulayarak, Rusya’nın enerjisi sektörünü hedef almaya çalıştı, Türkiye’nin enerji ihtiyacını ağırlıklı olarak Rusya’dan sonra da İran'dan sağladığı biliniyor. Reisi, ticari ilişkileri güçlendirmek için Türkiye'yi ziyaret etti. Suudi Arabistan ile anlaşmaya varıp Körfez ülkeleriyle tansiyonu düşürmek sonra da bölgesel ilişkilerini de güçlendirmek istiyor" dedi.
İran ile Türkiye arasında birçok anlaşmazlık dosyasının (konusu) da olduğunu belirten Kerem Seîd, “Suriye konusunda farklılıklar var, iki ülke de Suriye’de farklı gruplara destek veriyor ve Orta Asya'daki gerginlikler yaşanıyor. Tüm bunlar iki ülke arasında ilişkilerin gelişmesini engelliyor” diye belirtti.
İKİ ÜLKE DE BÖLGEYE HAKİM OLMAK İSTİYOR
Kerem Seîd devamında şunları söyledi: “Bölgede hakimiyet konusunda gerginlik yaşanıyor çünkü her iki ülke de bölgeyi kontrol etmek ve yönetmek istiyor. Irak'ta da büyük bir gerilim var, İran yanlısı siyasi taraflar bu konuda sürekli Türkiye’yi Irak’a müdahalesini ve egemenliğini ihlal etiği yönünde eleştiriyor. Bu ana gerilimler kendini dayatıyor ve Türkiye ile İran arasındaki ilişkileri olumsuz etkiliyor. Suriye ve Irak'ta Kürtlerin hedef alınması konusunda iki ülke arasında herhangi bir fikir ayrılığı veya gerginlik yok. Aksine bu her iki ülke için de önemli bir konu, Türkiye için ise daha önemli bir konudur.
Suriye sorununun çözümü konusunda derin görüş farklılıkları var. Türkiye, kendi yerel tüm destekçilerinin siyasi çözüme dahil olması gerektiğine inanıyor. İran, Esed'ın iktidarda kalmasını istiyor çünkü kendi çıkarları sağlıyor."
SALDIRILAR
Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye ve Başûrê Kurdistan’a yönelik saldırılarına değinen Kerem Seîd, “Türk devleti bu saldırılarla Kürtleri yenmek istiyor. İran ise Suriye'de stratejik dengeyi kontrol etmek istiyor. Rusya-İran’ın Esed’e destek konusunda aralarında bir anlaşma var ama iki ülke arasında çelişkiler de var. Her iki ülke de Suriye'deki hegemonyasını birbirlerinin üzerinden sürdürmek istiyor."
ÇELİŞKİLER VE ANLAŞMALAR
İran-Türkiye konularında araştırmaları olan Hanî Silêman ise şunları söyledi: "İki ülkeyi de etkileyen uluslararası değişiklikler ve Gazze'deki savaş dahil olmak üzere pek çok ortak dosya konusunda görüşmeler, diplomatik ilişkiler ziyarette konuşuldu. İran-Türkiye ilişkileri ekonomik açıdan güçlü ancak siyasi açıdan çelişkili ve istikrarsızdır. Birçok olay iki ülke arasındaki çatışma meselesidir. Kürt konusunda farklı pozisyonlar var. İki ülkenin Ermenistan ve Azerbaycan'a yaklaşımları farklıdır. Türkiye’nin Azerbaycan çıkışı ve desteği İran'a göre, İran’daki Azeri azınlığa destek veriyor ve bu da İran'ı tehdit ediyor. İran açısından bu dosya İran’ın ulusal güvenliğine yönelik bir tehdittir."
İki ülke arasındaki tartışmalı olan diğer bir dosyanın ise Suriye içindeki klasik ilişkiler olduğunu söyleyen Hanî Silêman, "Türkiye radikal silahlı grupları destekliyor, İran ve Rusya ise Suriye rejimini destekliyor, bu da diplomatik, siyasi ve çıkar çatışmaları olduğunu gösteriyor. Her iki devlet de kendi ideolojisini bölgede hayata geçirmek istiyor. İran, Irak ve Suriye'yi kendisine bağlayarak, ‘Altın Hilal-Hîlala Zêrîn'i inşa etmek istiyor. Türkiye ise bölgede Osmanlı İmparatorluğu'nu ve Misak-i Milli'yi yeniden canlandırmak istiyor” dedi.
(ma)
ANHA