‘Ankara ve Şam, Özerk Yönetimi ortadan kaldırmayı amaçlıyor’
Siyasi ve toplumsal kesimler, işgalci Türk devleti ve Şam hükümeti arasında Demokratik Özerk Yönetim projesinin ortadan kaldırılmasına dönük ortak bir amaç olduğunu belirtti.
Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Halkla İlişkiler Ofisi, “Türkiye-Suriye yakınlaşması, sonuç ve amaç” başlığıyla Reqa Kantonu’ndaki MSD merkezinde bir panel düzenledi. Panele, ofis üyeleri, Demokratik Birlik Partisi (PYD), Kürt Sol Partisi, İnşa ve Kalkınma Partisi, Muhafazakar Parti ve Suriye’nin Geleceği Partisi’nin temsilcileri katıldı.
Panelde ilk olarak El Şerq El Ewset El Demokratik gazetesinin yazarı ve araştırmacı İsmaîl El Xalid, “sonuç ve amaç” başlıklı konuyu tartıştı.
El Xalid, işgalci Türk devleti ve Suriye’nin diktatör rejimler olduğunu, bu nedenle bu sürecin bir yakınlaşma olduğunun söylenemeyeceğini, yakınlaşmanın siyasi veya ekonomik bir faydasının bulunmadığını ifade etti.
Adana Anlaşması’nın iki ülke arasında sözde “Türk devletinin ulusal güvenliğini” korumak amacıyla imzalandığını belirten El Xalid, “Anlaşmada Türk ordusunun Suriye topraklarına 5 kilometre gireceği belirtildi. Ancak daha sonra bu madde 35 kilometre olarak değiştirildi. Bu da Suriye topraklarının işgal edilmesi anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ardından konuşan siyasetçi Fexrî Derwêş, işgalci Türk devleti ve Suriye rejiminin yakınlaşmasının amacının, özellikle Kuzey ve Doğu Suriye anayasası olan Toplumsal Sözleşmesi’nin yapılmasından sonra Özerk Yönetim projesini boşa çıkarmak olduğunu söyledi.
PYD Halkla İlişkiler Ofisi üyesi Xazî Yasîn ise iki rejim arasında bir anlaşma olmadığını ancak aynı fikirde olduklarını söyledi. Ayrıca işgalci Türk devletinin iç kriz yaşadığını ve bu nedenle bölge devletleriyle dostane ilişkiler kuramayacağını belirtti.
‘TÜRK DEVLETİ ÇETELERİ SURİYE VE ORTADOĞU’DA AMAÇLARI İÇİN KULLANIYOR’
Panelin ikinci konusu da Reqa Özgür Basını Birliği Eş Başkanı Hisên Osman tarafından tartışıldı.
Suriye krizinin başından işgalci Türk devleti ile Şam hükümeti arasındaki ilişkilerin iyi olmadığını ve Suriyelilerden göç aldığını belirten Osman, işgalci Türk devletinin Suriyelileri çetelere dönüştürerek Suriye ve Ortadoğu’daki çıkarları için kullandığına dikkat çekti.
Osman, Erdoğan’ın Suriye’nin huzurunu yok etmeye ve sınır bölgelerini işgal etmeye çalıştığını söyleyerek, “İki tara arasında ortak bir amaç var, bu da Özerk Yönetim projesinin ortadan kaldırılmasıdır” dedi.
AMAÇ ÖZERK YÖNETİM PROJESİNİN ORTADAN KALDIRILMASI
Daha sonra katılımcılar panelin ikinci konusu üzerine tartıştı. Suriye’nin Geleceği Partisi üyesi Emîr Xabûr, bu sürecin bir yakınlaşma değil, özgürlük isteyen halkın iradesinin yenilgiye uğratılması olduğunu, işgalci Türk devletinin amacının Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden canlandırmak olduğunu belirtti.
Suriye’nin Geleceği Partisi Genel Meclisi üyesi Omer Ziyab, “Dış müdahaleleri sonlandırmamız gerekiyor. Çünkü temel amaçları bölgenin ekonomisini kontrol etmektir. Bu nedenle bu konu da uyanık ve bilgi sahibi olmalıyız” diye konuştu.
El Şemal El Demokratik Tugayı Sözcüsü Mehmûd Hebîb ise, “Son dönemde Türkiye halkı AKP’ye karşı rahatsızlığını gösteriyor. Türk devleti, Adana Anlaşması’na göre işgal alanını genişletmek istiyor. Ekonomik, askeri ve siyasi olarak kendini güçlendirmek için 35 kilometre derinliğinde Suriye topraklarına girmek istiyor” ifadelerini kullandı.
Panelin sonunda MSD Halkla İlişkiler Ofisi üyesi Receb El Muşrif de, “Şimdiye kadar her iki taraf arasında bir yakınlaşma bulunmuyor ve işgalci Türk devletinin amacı Özerk Yönetim projesinin ortadan kaldırılmasıdır” şeklinde konuştu.
(df)
ANHA