70 Yaşında sıralara döndü: Kürtçeyi öğrenmek hayalimdi
Yıllar boyunca yok sayılan diline ve kültürüne şimdi dört elle sarılıyor. 70 yaşındaki Mihemed El-Yunis’in kalemiyle verdiği bu mücadele, bir halkın direniş hikâyesine ışık tutuyor.
Cizîrê Kantonu’na bağlı Til Temir’de yaşayan 70 yaşındaki Mihemed Tahir El-Yunis, her sabah güneşin ilk ışıklarıyla birlikte elinde kalemi, defteri ve yüreğinde büyük bir öğrenme tutkusu ile okulun yolunu tutuyor. Yıllar boyunca mahrum bırakıldığı ana dili Kürtçeyi öğrenmek için sıralara dönmekten çekinmeyen El-Yunis, kararlılığıyla çevresindekilere ilham kaynağı oluyor.
Hayatında ilk kez bir sınıf ortamında eğitim alan El-Yunis, Kürt alfabesinin harflerini tahtaya titizlikle yazarken, kaybettiği yılları telafi etmenin çabasında. Yaşının ilerlemiş olması ya da yaşam boyu karşılaştığı zorluklar onu bu yoldan döndürememiş. Eğilmiş bedeni ama dimdik bir iradeyle, kendi deyimiyle “yeniden doğmuş gibi” hissediyor.
“Hayatım boyunca hiç okula gitmedim” diyor El-Yunis ve ekliyor: “Baas rejimi döneminde Kürtçeyi öğrenme hakkımız yoktu. Arapça zorunlu kılınıyor, Kürtçe konuşmak dahi yasaklanıyordu. Kimliğimiz, dilimiz, kültürümüz sistematik biçimde yok edilmek istendi”
Ancak 19 Temmuz 2012 devrimi ve ardından 2014 yılında Kuzey ve Doğu Suriye Demorkatik Özerk Yönetim’in kurulmasıyla, bölgede köklü bir değişimin önü açıldı. Kürtçe, Arapça ve Süryanice’nin resmi diller olarak tanınmasıyla birlikte halklar, kendi ana dillerinde eğitim alma hakkına kavuştu.
Bu değişim, El-Yunis gibi binlerce kişinin yaşamında yeni bir sayfa açtı. “Hayatım boyunca sahip olamadığım bu fırsat için minnettarım” diyen El-Yunis, şöyle devam ediyor: “Artık korkmadan, dilimizi öğrenebiliyor, konuşabiliyor, yazabiliyoruz. Bu hak çok daha önce tanınmalıydı”
El-Yunis için anadil öğrenmek yalnızca bir beceri kazanmak değil; kimliğe tutunmak, köklere sarılmak ve asimilasyona karşı bir direniş biçimi. “Dilinden koparılan herkese çağrımdır” diyor: “Geri dönün ve öğrenin. Kendi dilinle dünyaya seslenmenin, okumanın, yazmanın ve bu dili çocuklarına aktarmanın değeri hiçbir şeyle ölçülemez”
Mihemed El-Yunis, sözlerinin sonunda duyduğu minnettarlığı da dile getiriyor:
“Fikirleriyle bizleri iktidarın tahakkümünden özgürleştiren Önder Abdullah Öcalan’a teşekkür ediyorum. O, zihinlerdeki prangaları kırdı. Bizlere özgürlüğün ve bilginin kapılarını açtı. Ve bugün anadilimizde onurla eğitim alabiliyorsak, bunu canlarını feda eden şehitlerimize borçluyuz. Onların anısı önünde saygıyla eğiliyorum.”
(rd)
ANHA