‘6 Mayıs şehitlerini nasıl anmalıyız?’
Osmanlı devleti, 6 Mayıs 1916 günü şafak vakti 21 yurtsever aydını idama mahkûm etti. Bu aydınların tek hedefi, 400 yılı aşkın bir süre ülkelerindeki Osmanlı işgaline son vermekti. Bunlardan 14'ü Beyrut'un daha sonra Şehitler Meydanı adını alan Burc Meydanı’nda, 7’si de Şam hakimi Cemal Paşa Sefah'ın onları İngiltere ve Fransa adına casusluk yapmakla suçlamasının ardından Şam'ın Merc Meydanı’nda asıldı.
O tarihten bu yana Suriye ve Lübnan’da, 6 Mayıs bu şehitlere saygı duymak ve Osmanlı’ya karşı mücadele edip şehadete ulaşan tüm şehitleri anmak için kutlanıyor.
Osmanlı devletinin gerçekleştirdiği tek katliam elbette bu değildir. 21 Ağustos 1915'te de Beyrut'ta 10'u Filistin, Suriye ve Lübnan'dan olmak üzere çok sayıda yurtsever asılmıştır.
Tartışmasız işgalci Türk devletinin tarihi bölge halklarına yönelik gerçekleştirilen katliamlarla doludur. Günümüzde de Halk Savunma Güçleri (HPG) gerillalarına yönelik her türlü kimyasal, fosfor ve nükleer taktik silahlarla saldırılarına devam etmektedir. Kürdistan Demokratik Partisi (KDP), Irak hükümeti ve Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü bu saldırılara karşı sessiz kalıyor. KCK, HPG gerillaları ve tüm Kürt partilerinin hedef bölgeleri ziyaret ederek işgalci Türk devletinden hesap sorma çağrılarına rağmen dünya ve ilgili taraflar sessizliğini koruyor.
İşgalci Türk devleti Suriye'ye de müdahale ederek birçok soruna yol açtı. Ağustos 2016'da Cerablus, Bab ve Ezaz'ı işgal etti. 20 Ocak 2018'de Efrîn'e saldırdı, aynı yılın 18 Mart'ında da Efrîn'i işgal etti. İşgalci Türk devleti, 2 ay boyunca Efrîn halkına yönelik 12 katliam gerçekleştirdi. İşgalci Türk devletinin Efrin'de yaşayanlara yönelik katletme, insan kaçırma, işkence, mallara el koyma ve demografik yapının değiştirilmesi eylemleri günümüzde de devam etmektedir.
İşgal saldırılarını durdurmayan Türk devleti, Ekim 2019'da da Serêkaniyê ve Girê Spî'yi işgal etti.
Şu ana kadar Kuzey ve Doğu Suriye'nin su istasyonları, petrol kuyuları, elektrik ve gaz tesisleri, sağlık merkezleri ve okullar gibi sivil altyapısı hedef alınıyor ve Suriye’nin yeni bölgelerini işgal tehdidinde bulunuyor. Burada işgalci Türk devleti uluslararası toplumun sessizliğinden faydalanıyor ve bu da bölge halkına yönelik soykırımın onaylanması olarak kabul görüyor.
6 Mayıs, Suriyeli aydınların yurtseverlik bilincini ifade etmeleri ve bu anıyı etkinliklerle yeni nesillere aktarmaları için bir fırsattır. Böylece işgalci Türk ordusunun ve çetelerinin suçları ortaya çıkarılabilir ve suçluların cezalandırılması için bütün aydınlar tarafından çağrılar yapılabilir.
Ayrıca aydınların özgürlük ve bağımsızlığın önemini panel, seminer ve sergiler aracılığıyla göstermeleri ve fedakârlık değerlerini vurgulamaları gerekiyor.
Kuzey ve Doğu Suriye halkları, bu katliamın 108'inci yıldönümünde, işgalci Türk ordusu ve çetelerinin saldırılarına karşı direnişlerini sürdürecekleri, şehitlerin yolundan gidecekleri ve işgal altındaki bölgeleri özgürleştirecekleri sözünü veriyor.
(mab-df)
ANHA
