'İmralı tecrit sisteminin teşhir edilmesi aydınların görevidir’
Önder Öcalan’a yönelik tecridi Kürdistan halklarına yönelik ideolojik ve kültürel bir soykırım olarak tanımlayan sanatçı Mihemed Mesê, İmralı tecrit sisteminin teşhir edilmesinin aydınların görevi olduğunu söyledi.
Şair ve hikâyeci Mihemed Mesê, Türk devletinin İmralı’daki politikalarının teşhir edilmesinin ve Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün hayata geçirilmesi sorumluluğunun öncelikle aydınlara düştüğünü belirtti. Mihemed Mesê, Önder Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi Kürdistan halkına yönelik ideolojik ve kültürel soykırım olarak nitelendirdi.
Önder Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sadece fiziki olmadığına, fiziki işkence amacı taşıdığına dikkat çeken Mihemed Mesê, "Ancak tecridin arkasında siyasi hedefler ve tehlikeli planlar var. Bu politika ve planların amacı, halkın kültürel kimliğini yok etmektir. Önderlik fikri ve felsefesi ortaya çıktığından beri Kürt halkı korku bariyerini aşmıştır, dolayısıyla Önderlik fikrine sahip olanlar boyun eğmez” ifadelerini kullandı.
İşgalci Türk devleti, 25 Mart 2021 tarihinden itibaren Önder Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi artırdı. Son olarak kardeşi Mehmet Öcalan, Önder Abdullah Öcalan ile 4 dakika telefonda görüştü ve bir anda bağlantı kesildi. Avukatlar Rezan Sarıca ile Newroz Uysal'ın son görüşmesi 7 Ağustos 2019'da gerçekleşti.
Önder Abdullah Öcalan'ın aydınlara büyük önem verdiğine işaret eden Mihemed Mesê, “Onları toplumun liderleri ve Kürdistan toplumunun kültürünün savunucuları olarak nitelendirdi. Aydınların görevi mazlumları doğruya çağırmak, dil ve din çeşitliliği ile birlikte halkların birliğine çağrıda bulunmaktır. Bu, işgalci Türk devleti gibi kendi dilini Bakurê Kurdistan’da yaşayan tüm halklara dayatan despotik rejimlerin politikalarına aykırıdır” dedi.
Önder Abdullah Öcalan'ın fikri sayesinde Kürdistan halkının büyük başarılara imza attığını söyleyen Mesê, "Tarihte Kürt serhildanları yenildi ama Kürdistan'daki mevcut devrim diğer serhildanlara benzemiyor. Şartlar ve hesaplar farklıdır. Bu devrim Önder Abdullah Öcalan'ın fikir ve felsefesine dayanıyor ve halkımız eğitimli hale geldi ve düşmanların oyun oynadığını iyi biliyor” diye konuştu.
Mesê, Kuzey ve Doğu Suriye'deki durumla ilgili olarak, "Demokratik ulus projesi sayesinde Kuzey ve Doğu Suriye toplumunun tüm bileşenleri birlikte çalışıyor. Bu proje, halkın katliamlardan ve soykırımlardan kurtarıcısıdır. Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri bütün dünya insanları içindir” dedi.
Mihemed Mesê, Kürt düşmanlarının gündemine destek veren aydınlara dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: "Kürt aydınları son yüzyılda Bakurê Kurdistan'da Kürtlere yönelik yaşananları ve Kürtlerin işlediği suçları anlamalıdır.”
(rr)
ANHA
'İmralı tecrit sisteminin teşhir edilmesi aydınların görevidir’
Şair ve hikâyeci Mihemed Mesê, Türk devletinin İmralı’daki politikalarının teşhir edilmesinin ve Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün hayata geçirilmesi sorumluluğunun öncelikle aydınlara düştüğünü belirtti. Mihemed Mesê, Önder Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi Kürdistan halkına yönelik ideolojik ve kültürel soykırım olarak nitelendirdi.
Önder Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sadece fiziki olmadığına, fiziki işkence amacı taşıdığına dikkat çeken Mihemed Mesê, "Ancak tecridin arkasında siyasi hedefler ve tehlikeli planlar var. Bu politika ve planların amacı, halkın kültürel kimliğini yok etmektir. Önderlik fikri ve felsefesi ortaya çıktığından beri Kürt halkı korku bariyerini aşmıştır, dolayısıyla Önderlik fikrine sahip olanlar boyun eğmez” ifadelerini kullandı.
İşgalci Türk devleti, 25 Mart 2021 tarihinden itibaren Önder Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi artırdı. Son olarak kardeşi Mehmet Öcalan, Önder Abdullah Öcalan ile 4 dakika telefonda görüştü ve bir anda bağlantı kesildi. Avukatlar Rezan Sarıca ile Newroz Uysal'ın son görüşmesi 7 Ağustos 2019'da gerçekleşti.
Önder Abdullah Öcalan'ın aydınlara büyük önem verdiğine işaret eden Mihemed Mesê, “Onları toplumun liderleri ve Kürdistan toplumunun kültürünün savunucuları olarak nitelendirdi. Aydınların görevi mazlumları doğruya çağırmak, dil ve din çeşitliliği ile birlikte halkların birliğine çağrıda bulunmaktır. Bu, işgalci Türk devleti gibi kendi dilini Bakurê Kurdistan’da yaşayan tüm halklara dayatan despotik rejimlerin politikalarına aykırıdır” dedi.
Önder Abdullah Öcalan'ın fikri sayesinde Kürdistan halkının büyük başarılara imza attığını söyleyen Mesê, "Tarihte Kürt serhildanları yenildi ama Kürdistan'daki mevcut devrim diğer serhildanlara benzemiyor. Şartlar ve hesaplar farklıdır. Bu devrim Önder Abdullah Öcalan'ın fikir ve felsefesine dayanıyor ve halkımız eğitimli hale geldi ve düşmanların oyun oynadığını iyi biliyor” diye konuştu.
Mesê, Kuzey ve Doğu Suriye'deki durumla ilgili olarak, "Demokratik ulus projesi sayesinde Kuzey ve Doğu Suriye toplumunun tüm bileşenleri birlikte çalışıyor. Bu proje, halkın katliamlardan ve soykırımlardan kurtarıcısıdır. Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri bütün dünya insanları içindir” dedi.
Mihemed Mesê, Kürt düşmanlarının gündemine destek veren aydınlara dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: "Kürt aydınları son yüzyılda Bakurê Kurdistan'da Kürtlere yönelik yaşananları ve Kürtlerin işlediği suçları anlamalıdır.”
(rr)
ANHA
