​​​​​​​‘Suriye krizi sadece diyalogla çözülebilir’

Reportaj Summay

​​​​​​​‘Suriye krizi sadece diyalogla çözülebilir’
24 OCAK 2023   07:51

Şam hükümetiyle uzlaşmaya çalışan Türk devletinin işgal ettiği bölgelerden çekilmesinin uzak bir ihtimal olduğunu belirten Mihemed Ebû Sebha, Suriye krizin sadece diyalogla çözüleceğini kaydetti.

Türkiye uzmanı Mihemed Ebû Sebha, Türk devletinin Suriye’de geniş bir alanı işgal etmek ve seçimlerden önce mülteci krizinden kurtulmak için Şam hükümeti ile anlaşmaya çalıştığına dikkat çekti.

ANHA’ya demeç veren Mihemed Ebû Sebha, Türk devletinin mülteciler üzerinden Avrupa’ya karşı birçok kez şantaj yaptığını ve çete gruplarını Kürtlere karşı kullandığını belirtti.

Röportajın içeriği şöyle:

*Türk devletinin Suriye'ye müdahalesindeki amacı nedir

Şüphesiz Erdoğan'ın Suriye'de yürüttüğü siyaset çıkar siyasetidir. Bir taraftan uluslararası arenada varlığını ispatlamaya çalışıyor bir yandan da içeride siyasi zafer kazanmak istiyor.

Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası alanda Rusya ve Uluslararası Koalisyon’un yanında olduğunu aynı zamanda büyük güçlerle diyalog masasına oturmaya hakkını olduğunu söylediği zamanda Suriye’ye müdahalede başarı elde etti. Fakat Erdoğan'ın Suriye’ye müdahalesi bölge halkına çıkar sağlamadı. Mülteci kartını Avrupa devletlerine karşı devamlı bir şantaj aracı olarak kullandı. Silahlı örgütleri ise Kürtlere karşı kullanarak bir savaşa çekti. Bunun en büyük kanıtı ise Erdoğan’ın çıkarları için Şam’la ilişkilerini normalize etmeye çalışması. Türkiye, iç savaşı derinleştirmek yerine diploması ve dostluk ilişkileriyle savaşı sona erdirebilir.

*Arapların Türkiye’nin Arap devletlerin işlerine müdahale etmesi karşısındaki tutumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Yarım bir birliktelikle de olsa Türk devletinin Suriye ve Arap bölgesine müdahalesine karşı çıkan bunu ret eden bir tavır vardı. Arap Birliğine bağlı bir komitenin özellikle Türkiye'nin Suriye ve Irak'a müdahalelerini takip eden uzman bir komitesi var. İran devletinin, Suriye'de oluşturduğu hegemonyadan ve Araplar arası iç çatışmaya karşı olmalarından birçok Arap devleti Suriye ile resmi görüşmelere dönmek istemese de Katar hariç tüm Arap Birliği Türk devletinin Suriye'ye müdahalesine karşıdır. Fakat hiçbir Arap devleti Türk devletinin Suriye, Libya ve Irak'a müdahalesine karşı ciddi tutum sergilemedi.

Son olarak Mısır ve Suudi Arabistan yaptığı ortak açıklamada, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesine karşı çıktığını belirtti.

*Son olarak Türkiye, Suriye ve Rusya savunma bakanları arasında 3'lü toplantı yapıldı. Türkiye’nin bu toplantılardan amacı nedir?

Erdoğan ilk olarak ülkesinde olan Suriyeli mültecilerin yükünden kurtulmak istemekte. Bu sorundan kurtulmanın da tek çaresi Suriye hükümeti ile anlaşmak. Güvenlikli bölge projesi Avrupa tarafından kabul edilmedi. Türk cumhurbaşkanı, uzun süreli bir ateşkesle Türkiye'de bulunan mültecileri ülkesinde ciddi bir soruna yol açmadan Suriye'ye tekrardan döndürmek için çabalamakta çünkü mültecilerle ilgili en ufak krizin ona mal edileceğini biliyor.

Mültecilerden kurtulmak istemesinin diğer bir nedeni ise Türkiye'de yaklaşan seçimler. Erdoğan bir milyon Suriyeli mülteciyi ülkelerine göndereceğine söz verdi ve Türkiye’deki muhalefet ise son birkaç yılda bu konuyu gündemine aldı. Bu doğrultuda Erdoğan ise seçimlerde kullanacağı bir zafer kazanmak istedi. Yani ülkesinde en çok mültecileri kabul eden cumhurbaşkanından en çok mültecilerin yükünden kurtulan cumhurbaşkanı olmak istiyor.

Erdoğan aynı zamanda radikal grupları Kürtlere karşı savaşında kullanmak istedi ve onları finanse etti. Şimdi de onları mevcut duruma ikna etmeye çalışacak. Bu grupları Libya ve Karabağ’da olduğu gibi başka alanlarda kullanabilir.

*Türkiye Suriye’de işgal ettiği bölgelerden çekilecek mi?

Normalleşmenin ilerlemesiyle birlikte Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri varlığı mutlaka azalacak ama bitmeyecek. İki taraf arasında da anlaşma olacak. Şam bu anlaşmayı ilan etse de etmese de. Türk askerlerin üslerinin kurulduğu Astana anlaşmalarının sonucuna benzer şekilde Türkiye, sınırlarının güvenliğini korumak için Adana anlaşmasını gerekçelendirecek. Türkiye’nin Suriye sınırları içindeki güvenlik varlığını uzun süre devam ettirebilmesi için Rusya’nın sponsorluğunda bir güvenlik anlaşması yapılacak.

Halep, Türk devleti için ticaretin başkentidir bu yüzden işgal etmek istiyor. Yapılan tüm siyasi analizler de doğruyu nede gerçeği yansıtmaktadır. Ama şunu söyleyebiliriz; Türkiye-Suriye barışının tamamlanmasıyla iki ülke arasındaki ticari hareketin bir kısmı kısmen geri dönecektir. Özellikle Suriye’nin kuzeyinde. Halep veya başka bir şehri kontrol etmeden önce bu, Türkiye’ye ithal mallar için Suriye pazarını kontrol etme meşruiyetini verecektir.

*Aynı çerçeveye bağlı olarak, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Suriye’deki çatışmaların çözümünün örtünen genel ulusal diyalogda yer aldığını ifade etti. Şam hükümetini diyalog başlatmaya çağırdı. Türk devletinin işgalci bir devlet olduğunu ve onunla müzakere etmenin mümkün olmadığını söyledi, Özerk Yönetim'in açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şüphesiz Suriye ile diyalog kurulmadan Suriye krizi çözülmez. Son gelişmeler Özerk Yönetim üzerinde olumsuz etkisi oldu. Erdoğan, Suriye hükümetinin Suriye’nin doğusu üzerindeki hegemonyasını yeniden geri kazandırmada rol oynayabilecekmiş gibi kendini gösterdi. Türk ordusu, Kürtleri yok etmek için operasyon başlattığında Özerk Yönetim ve Şam hükümeti arasındaki diyalog da yavaş yavaş azaldı. Şam, Kuzey ve Doğu Suriye'de varlığını dayatmaya çalışan Türkiye tehdidiyle uğraştı.

Türkiye, Beşar Esad ile ilişkileri normalleştirmeye çalışırken, Arap devletleri savaşa ve İran'ın Suriye'deki hegemonyasına yönelik tutumlarından dolayı Suriye ile ilişkilerin yeniden kurulmasından endişe duyuyor. Ayrıca Şam, düşmanı tarafından bile uluslararası bir tanınmayı veya yakınlaşmayı olumlu değerlendiriyor.

Kürt halkının Suriye-Türkiye arasındaki müzakerelerde istikrarlı bir varlık göstermesi çok önemli. Suriye halkının gerçek bir parçasıdır. Suriyeliler gibi onlar da iç savaştan çok acı çekti. DAİŞ’e karşı mücadelede büyük ve önemli bir rol oynadı.

ANHA