Yurtseverlik budur -Sabri BAGOK-YENİLENDİ

Yurtseverlik budur -Sabri BAGOK-YENİLENDİ
1 Sep 2022   00:43

İşgalci Türk devleti her gün Kürt halkına yönelik tehditlerde bulunuyor, yoğun saldırılar gerçekleştiriyor. Yüz yıldır Kürt halkı üzerinde kültürel ve fiziki soykırım uyguluyor. Kürt halkı bugün mücadele ve direnişiyle Rojava’da özerk statüsünü inşa etmiş. Kuzey ve Doğu Suriye halkları bu özerk statüyle kendilerini yönetmek istiyor.

Türk devleti, özgür Kürdü ve Özerk Yönetimi kendine karşı en büyük tehlike olarak görüyor. Çünkü ulus-devlet tekçidir. Tek ses ve tek renkliliği esas alıyor. Ulus-devlet ve milliyetçilik faşizmin kaynağıdır. Kendileri dışında hiç bir halkı, kültürü, dili  ve inancı kabul etmiyor. Kendileri dışında her şeyi inkar ediyor, yok ediyor. Bütün bu özellikler işgalci Türk devletinde mevcut.

Yüz yıldır özel savaş politikalarıyla Kürt halkına karşı soykırım dayatılıyor. Faşist Türk devleti bu saldırılarıyla Rusya, Amerika ve Avrupa gibi büyük hegemonik güçlere en büyük yardımda bulunuyor. Bu kirli politikaların işbirlikçisi oldukları için herkes Kürt halkına yönelik yapılan bu katliamlara karşı sessiz ve kördür.

İşgalci Türk devletinin saldırıları aralıksız sürüyor. Bazı devletler arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden Rojava’ya karadan girme fırsatını bulamadı. Ama hava saldırıları için bu hegemonik güçlerden sonuna kadar onay almış. Faşist devlet bundan faydalanarak her gün Rojava’ya saldırıyor. Bu saldırılarla halkı korkutarak bölgeden göç etmelerini istiyor.

Rojava halkı her gün şehit veriyor, içlerinde kadın ve çocukların da bulunduğu ağır bedeller veriyor. Ama Kürt halkı bu saldırılarla kırılmıyor ve kaçmıyor. Direniyor, topraklarını terk etmiyor. Dil ve kimlikleri için, özgürlükleri ve Özerk Yönetim için her şeyi göze almış. İlginç bir örnek 10 Ağustos’ta yaşandı. Qamişlo’nun Melesibat köyünde bir hava saldırısı gerçekleşti. Faşist Türk devletinin hedef aldığı bir araçta 3 kişi şehit düştü. Birinci saldırıda Bawer Enz (Çiya Qamişlo) şehit düşüyor. Dijwar Kobanê de ağır yaralanıyor. Saldırı, araba köyün yakınlarındayken gerçekleşiyor. Dijwar arabadan çıkıyor, ama köy halkı hedef olmasın diye köyün içerisine girmiyor. Köy halkından 50 metre uzaklaşıyor.

Köy halkı bu saldırıyı duyuyor. Saldırı yerine en yakın ev Edip adındaki bir yurttaşın evidir. Edip hava saldırısında yaralanan biri olduğunu görüyor. Yardımına gitmek istiyor ama iki çocuğu engel olmak istiyor. Çünkü keşif uçağı saldırmak için havada bekliyor. Buna rağmen Edip korkmayarak Dijwar’a yardım etmek için gidiyor.

Dijwar bu ağır yaralı haliyle de Edip’e ona doğru gelmemesi in eliyle işaret ediyor. Onu saldırıdan korumak istiyor. Ama Edip’in vicdan ve ahlakı Dijwar’ı o şekilde bırakıp geri gitmek istemiyor. Edip tam da Dijwar’ın yanına yardım etmek için vardığında keşif uçağı tekrar saldırıyor ve ikisi de şehit düşüyor.

Dijwar ve Bawer QSD üyesidir. Halkı için hem DAİŞ hem çeteler hem de işgalci devlete karşı mücadele ediyor. İkisi de askeri güçler üyesi. Edip de köy sakini. Bu örnekte olduğu gibi güvenlik ve savunma güçleri ile halkın nasıl bağlı olduğunu, ölüme kadar birbirilerini nasıl savunduklarını görüyoruz. Devrimcilik ve yurtseverlik budur.

 

 

Kendi halinde bir insan olan Edip halkına bağlıydı, hiç kimseye zararı yoktu. İşgal, kam emici düşman ve faşist saldırılar olmasaydı çoğumuz bu insanları tanımayacaktık. Toplumuna, ailesine ve toprağına bağlı olan Edip, onurlu bir insandı. Toplumuna ve toprağına saldırılar gerçekleştiğinde buna göz yummuyor, sadece kendini düşünemiyordu. Bu bağlama duruşu ve şehit düşüşüyle yurtseverliğin sembolü oldu.

Bu Kürt halkının düşmanına en büyük mesajdır. Halk, Erdoğan ve faşist devletine “Senden korkmuyoruz. Tanklarından, toplarından, uçakların ve bütün saldırılarından kırılmıyoruz, toprağımızı terk etmiyoruz” diyor.

ANHA