Antonio Guterres raporu: Suriyelilerin yüzde 90’nı yoksul

BM Genel Sekreteri Antonio Gutteres’in Suriye’ye dair hazırladığı raporda Suriye’de kapalı bulunan sınır kapılarının açılmasının önemine dikkat çekilerek, Türk işgali altında bulunan bölgelerden geçirilen yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmadığı kaydedildi.

Antonio Guterres raporu: Suriyelilerin yüzde 90’nı yoksul
13 OCAK 2022   08:39
HABER MERKEZİ

Suriyelilerin yüzde 90'ının yoksulluk içinde yaşadığı ve yüzde 60'ının gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğu belirtilen Guterres raporunda, 7,78 milyon Suriyelinin ise uluslararası kabul görmüş minimum standartları karşılayan doktor veya sağlık görevlisi sayısına sahip olmadıkları belirtildi. Şam hükümetinin kontrolü dışındaki bölgelerde yaklaşık 9 milyon insan yaşadığı ve bunlardan 5,6 milyonunun insani yardıma muhtaç olduğu kaydedildi.

BMGK, geçtiğimiz Temmuz ayında, insani yardımların Suriye-Türkiye sınırındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı’ndan (Türkiye tarafında Cilvegözü Sınır Kapısı) geçişine izin veren kararı 10 Ocak 2022'ye kadar 6 aylığına uzatmıştı. BM Genel Sekreteri Guterres’in, Suriye ve insani yardımların geçişi ile ilgili BMGK’ya sunduğu raporla ilişkili olarak 10 Temmuz'a kadar 6 ay daha uzatıldı.
Şam, Gaziantep ve Amaman’daki toplantılara dayandırılarak hazırlandığı belirtilen Guterres raporu kamuoyuna açıklanmazken, sadece BMGK üyelerine sunuldu. Guterres raporunda, insani yardımları Şam’ın cephe hatlarından geçirme mekanizmasıyla değiştirmenin imkansız olduğu belirtiliyor.

Şarkul Avsat’ın geçtiği haberde, BM Genel sekreteri Guterres raporuna karşılık, Moskova ise, Suriye'nin kendi toprakları üzerindeki egemenliğinin tam olarak tanınması için insani yardımların Şam’ın ön cephe hatlarından geçtiği mekanizmayı güçlendirmek istediği, belirtiliyor.

Raporda Suriye nüfusunun yaklaşık 22 milyon olduğu tespiti yapılırken, bunlardan 6,9 milyonunun hükümetin kontrolü altındaki bölgelerde, 5,6 milyonun ise diğer bölgelerde yaşadığı belirtiliyor.

Bu insanların yardıma muhtaç olduğu vurgulanan raporda şöyle deniliyor; “İnsani yardıma muhtaç olanlar, ülkenin kuzey kesimlerinde hükümet tarafından kontrol edilmeyen alanlarda yoğunlaşırken, güneydoğudaki Rukban Mülteci Kampı’ndaki sayıları daha az. Ülkenin kuzeybatısı ve kuzeydoğusunda uzun süredir devam eden şiddetli çatışmalar nedeniyle hükümetin kontrolü altında olmayan yerlerde yardıma muhtaç olanların yanı sıra kamplarda, gayri resmi yerleşim bölgelerinde ve toplu merkezlerde yaşayan yerinden edilen kişilerin sayısı gittikçe artıyor.”

TİL KOÇER HALEN KAPALI

Suriye'nin kuzeydoğusunda yaşayan 2,7 milyon insandan yarım milyonu yerinden edilenler olmak üzere 2,2 milyonu insani yardıma muhtaç. Çoğu çocuk 57 bin 588 kişinin yaşadığı el-Hol Mülteci Kampı da dahil olmak üzere 140 bin kişi kamplarda yaşıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’deki duruma da yer verilen raporda, Til Koçer (Yarubiye) Sınır Kapısı’nın açılmasına izin verilmediği, Peşxabûr (Sêmalka Sınır Kapısı’nın Başûrê Kurdistan tarafı) sınır kapısındaki yardım faaliyetlerininse sadece sivil toplum kuruluşları üzerinden yürütüldüğüne dikkat çekiliyor.

BM misyonlarının her ay 650 bin kişiye gıda yardımı yaptığına işaret edilen Gutteres raporunda, BM’nin mülteci kamplarındaki insani yardım faaliyetlerinin, yardımların dağıtılması için uzun bir süreye ihtiyaç duyulması ve el-Hol Mülteci Kampı’ndaki güvenlik eksikliği başta olmak üzere bir takım faktörler nedeniyle çeşitli zorluklarla karşı karşıya gelmeye başladığı belirtiliyor.

İŞGAL BÖLGELERİ ÜZERİNDEN YAPILAN ANLAŞMA BAŞARISIZ

Türk devleti çeteleri tarafından işgal edilen bölgelere de atıfta bulunan raporda, Girê Spî ve Serêkaniyê üzerinden çatışma alanlarına yardım gönderilmesi yönünde yapılan anlaşmanın da başarısız olduğu vurgulandı.  

KUZEY VE BATI

“BM Genel Sekteri’nin raporuna göre Suriye'nin kuzeybatısında yaşayan 4,2 milyon insandan, yerinden edilmiş 2,8 milyon kişi dahil 3,4 milyonunun insani yardıma ihtiyaç duyuyor” belirtilen raporda, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını engelleyen kısıtlamalara da dikkat çekilerek, bunların başında son altı ay içinde insani yardımların tedarik yollarına, BM kuruluşlarının ve STK'ların depolarına yakın bölgelerde dahil olmak üzere meydana gelen çatışmalarda ve saldırılarda artış yaşanmasının geldiğini kaydedilerek, Ağustos ve Aralık aylarında Halep'ten İdlib'e, çatışma hatları üzerinden iki yardım konvoyunun gönderildiği belirtildi.

Gutteres, Dünya Gıda Programı’nın (WFP) 17 Ekim'de Suriye'nin kuzeybatısındaki çatışma hatlarında tarafların onayını aldığını yardımların dağıtımına bu ayın ikinci yarısında başlayacağını sözlerine ekledi. Gutteres, çatışma hatları üzerinden yardım sağlanmasında ilerleme kaydedilse de çatışmanın taraflarından gerekli ve uygun güvenlik garantilerinin alınması, konvoyların güvenli bir şekilde geçişini sağlanması halen önemini korurken, bombardımanların, hava saldırılarının, mayınların ve patlayıcıların gerçek birer güvenlik tehdidi oluşturduklarını söyledi. BM Genel Sekreteri ayrıca, Suriye’nin güneydoğusunda ABD güçlerinin konuşlu olduğu et-Tanf Askeri Üssü yakınlarında 12 bin kişinin kaldığı Rukban Mülteci Kampı’nda koşulların kötüleştiğine dikkati çekti.

10 yıllık savaşın sosyal ve ekonomik kriz, su krizi, koronavirüs salgınının hayatı son derece zorlaştırdığı, ifade edilen raporda ülke nüfusunun yüzde 90’nının yoksulluk içinde yaşadığı kaydedilirken, 2020 yılında kişi başına düşen ortalama aylık gelirinin artık temel ihtiyaçları karşılayamaz hale geldiği belirtildi.

Raporda, 2020-2021 sezonunda tahıl veriminde düşüş yaşandığına da yer verilirken, Suriyelilerin yüzde 60’ının gıda güvensizliği yaşadığı vurgulanarak, su, hijyen, sağlık ve eğitim hizmetlerine ilişkin bir değerlendirme, ülkenin 131 nahiyesinin yarısının kusurlu oldu belirtildi.

Bölgedeki tıbbi ihtiyaçlara da dikkat çekilen Guterres raporunda, uluslararası kabul görmüş minimum standartları karşılayan doktor veya sağlık görevlisi sayısına sahip olmayan 100 nahiyede 7,78 milyon kişinin yaşadığı kaydedildi.

BM Genel Sekreteri Gutteres, raporunun sonunda şu ifadelere yer verdi: “On yıllık savaşın ardından insani yardımlar halen milyonlarca insanı desteklemeye devam ediyor ve tüm zorluklara rağmen yardıma muhtaçların ihtiyaçlarını karşılamak için erken kurtarma çabalarını artırmak da dahil her fırsat değerlendiriliyor. Ancak Suriye Arap Cumhuriyeti halkı halen en çok, ülkelerindeki savaşa BMGK’nın 2254 sayılı kararı doğrultusunda sürdürülebilir bir çözüm bulunmasına ihtiyaç duyuyor.”