Haftanın panoraması: Şam hükümeti bölgelerinde halk huzursuz
Şam hükümetinin son dönemde yaptığı akaryakıt zamlarını gündemine alan Arapça basın organları, Şam hükümeti bölgelerinde halkın gidişattan çok rahatsız olduğunu söyledi.
Arapça basın organları geçtiğimiz bir haftada Suriye ve Türkiye’de derinleşen ekonomik krizi ve Tunus’taki gelişmeleri gündemine aldı.
‘SURİYE’NİN GÜNEYİNDEKİ ÖLDÜRME OLAYLARININ ARKASINDA KİM VAR?’
Suriye’deki gelişmeleri ele alan Şarkul Avsat gazetesi şunları kaydetti: “Dera’nın batı kırsalında yaşayan halk, Çarşamba günü Celîn ve Sehim El-Cûlan beldeleri arasında bir kişinin cenazesini buldu. Kafasına kurşun sıkılarak öldürülen gencin Hewd El-Yermûk bölgesine bağlı Koya beldesinden olduğu ve devlete bağlı herhangi bir muhalif gruba katılmadığı öğrenildi. Bütün bunlar Suriye’nin güneyindeki bu infazların arkasında kimin veya kimlerin olduğu sorusunu ortaya çıkarıyor.
Suriye’nin güneyindeki bölgelerde öldürme, karmaşa ve güvenlik sorunları artmış durumda. Son birkaç yıldır sivil, eski muhalefet üyeleri, asker ve Suriye ordusu üyelerinin öldürülmesi olayları bölgede rutin haline geldi. Dahası aşiret ve aile yapısının etkin olduğu bu bölgede ne hükümet ne aşiretler ne de kanaat önderleri bu olayları takip edip, hesap sormuyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) verilerine göre, Dera ile Suriye’nin güneyindeki saldırı ve öldürme girişimleri, mayın, el bombası ve patlayıcı gibi yöntemlerle yapılıyor. SOHR, silahlı hücrelerin Haziran 2019’dan bu zamana kadar bin 270 saldırı ve öldürme olaylarına doğrudan bağlantılı olduğunu, saldırılar sonucunda öldürülenlerin sayısının ise 927’ye ulaştı.
Dera’daki aktivistlere göre, Suriye’nin güneyinde artan infaz ve cinayetler bölgede çıkarları için çalışan ve güvenliğin sağlanmasını istemeyenlere fırsat veriyor. Bölgedeki yerli halka göre ise öldürülenlerin çoğu asker.”
‘TÜRK LİRASI DEĞER KAYBEDERKEN TÜRKİYE “EKMEK DEVRİMİ’Nİ” BEKLİYOR’
Türkiye’de yaşanan ekonomik krize değinen El-Arap gazetesi, “Türk lirası görülmemiş bir düşüşü yaşıyor. 1 Dolar 15 lirayı geçmiş durumda. Yaşanan durum ise cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yürüttüğü politikayla ilişkili.
Bu, ülkenin ciddi bir ekmek kriziyle karşı karşıya olduğu, ekmek fiyatlarının bir ayda üçüncü kez yükseldiği ve bu krizin etkisinin genişleyerek ülkedeki yoksulluğu artırabileceği bir dönemde geliyor.
Artık piyasanın doğasına uygun olmayan ekonomik krizin etkileri Türkiye üzerinde baskı oluşturuyor ve bu İstanbul'daki ekmek satış noktaları önündeki kuyruklardan da belli oluyor.
Ekmek, Türkiye’de yaşayan halkın sofrasında temel gıda maddesidir, bu nedenle hükümet ise beyaz ekmeği düşük maliyetle satması ve ekmek fiyatlarının aynı olması için satıcılara baskı yaptı. Fakat fırıncılar ise giderlerini karşılayamadıkları için çıkan karara karşı durdu.
Türkiye’de yaşanan krizi takip eden bir gözlemci, yetkililerin duruma çözüm getirmemesi ve ekmeğin piyasada uygun fiyata bulunmaması durumunda krizin ‘Ekmek Devrimi’ protestolarına dönüşebileceğini söylüyor” ifadelerine yer verdi.
KAYS SAİD‘DEN HALKLA İŞTİŞARE
Kays Said’in aldığı kararları gündemine alan El-Beyan gazetesi, “Tunus cumhurbaşkanı Kays Said’in konuşmasında ortaya çıkan ana nokta, yeni bir yol haritası ve krizin sonlandırılması için önlemlerin ve çözümlerin bulunması.
Tunus cumhurbaşkanına göre, yerel merkezlerde online platformlar aracılığıyla halkla istişare gerçekleştirilecek” ifadelerine yer verdi.
