Kötü politikalar TL’yi TL ise Erdoğan’ı eritiyor

Reportaj Summay

Kötü politikalar TL’yi TL ise Erdoğan’ı eritiyor
15 Aralık 2021   05:20

Türkiye siyasetiyle yakından ilgilenen Dr. Mihemed Nûredîn, TL’nin dolar karşısındaki tarihi çöküşünün nedeninin, Erdoğan’ın Kürtlere karşı yürüttüğü savaş politikaları ve dış politikada ki başarısızlığı olduğunu söyledi. Nûredîn, ekonomik çöküşün Erdoğan’ın çöküşü olacağını ifade etti.

https://www.hawarnews.com/tr/uploads/files/2021/12/14/212656_muhemed-nur-eldin.jpg

Erdoğan rejiminin yanlış politikaları nedeniyle Türkiye ekonomisi adeta çöktü. Türk lirasının, ABD doları karşısındaki değeri tarihinin en düşük seviyelerinde seyrediyor.

Türkiye siyaseti ve ekonomisi ile yakından ilgilenen Dr. Mihemed Nûredîn, içerde baskı, yolsuzluk, dışarda ise savaş politikasının Erdoğan'ın kamuoyunda büyük tepki almasına neden olduğunu ifade ederek, AKP’nin diğer partilere göre etkisinin büyük derecede azaldığını kaydetti.

Dr. Mihemed Nûredîn, Türkiye’de giderek çöken ekonomiyi, Erdoğan iktidarına yönelik tepkileri, Türkiye’nin yeniden Arap ülkeleri ile diyalog kurması gibi birçok başlığı ANHA için değerlendirdi.

*Türkiye'nin BAE ve Katar ile imzaladığı anlaşmalara rağmen Türk lirası eriyor. Türk lirasının çöküşünün asıl sebepleri nelerdir?

Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed El Nahyan’ın, Türkiye ziyaretinin ardından Türk lirasının ABD doları karşısındaki değer kaybını ve kötü ekonomik gidişatı durduracağı tahmin ediliyordu. Normalde bu ziyaret, Erdoğan rejimine biraz umut ve güven vermeliydi ancak sözü edilen 10 milyar dolar Türk hazinesine gönderilmeden konu istismar edildi. Dolayısıyla bu istismarların herhangi bir sonuca varması yılları alabilir. Durum böyle olduğu için Erdoğan, Katar'ı ziyaret ederek Türk ekonomisine bir çare bulmayı umdu.

Katar, Türkiye'nin birinci ortağı ve krizden kurtarıcısıdır. Katar, Türkiye'nin bu şekilde çökmesine izin vermeyecek ama Katar’ın, Türk ekonomisine para gönderme çabalarının da bir sınırı var. Buna rağmen bir doların 14 Türk lirasını aştığını ve Türk lirasının çöktüğünü gördük. Bunun 3 nedeni var.

İlk sebep özellikle Recep Tayyip Erdoğan'ın çevresindeki ailenin yaptığı rejim içindeki yolsuzluklar. 128 milyar dolar kayboldu ve nerede olduğunu kimse bilmiyor. Bunlar rejimdeki yolsuzlukların sonuçları. İkinci sebep ise Türkiye ekonomisini ve dünya ekonomilerini etkileyen koronavirüs salgını. Üçüncü sebep de, özellikle ABD'den Erdoğan'a dönük yapılan dış baskı. Bu baskıların nedeni de Erdoğan'ı zayıflatmak ve Haziran 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onu yenmeye çalışmaktır.

*Erdoğan ekonomik çöküşü her zaman komplolara bağladı. Peki Erdoğan’ın Kürt karşıtlığı üzerinden Türkiye, Suriye ve Irak içindeki Kürtlere karşı yürütülen savaşta milyarlarca dolar harcamasının ekonominin bu noktaya gelmesinde sizce payı var mı?

Türkiye ve Erdoğan rejiminin Suriye, Irak, Kafkaslarda, Libya ve Doğu Akdeniz'de Kürtlere karşı yürüttüğü savaş, Türkiye'nin ulusal ve milli kaynaklarının yok olmasına neden olan en önemli etkenlerden biri. Türkiye'nin yurt içinde ve yurt dışında ve diğer ülkelerde Kürtlere karşı sürdürdüğü savaşlar nedeniyle bu düşüş durmayacak. On binlerce asker Türkiye içinde, Kuzey Irak'ta (Başûrê Kurdistan), Kuzey ve Doğu Suriye'de, Kuzey Kıbrıs'ta, Libya'da ve daha birçok yerde Kürtlere karşı silahlandı. Sonuç olarak, tüm bunlar Türkiye ekonomisini etkileyen engellerden biridir ve Erdoğan'ın bahsettiği komplolarla hiçbir ilgisi yoktur.

*Herkes dolar 10 liraya yükselirse Erdoğan rejiminin çökeceğini söylüyordu. Ama bir doların 14 lirayı geçtiğini ve Erdoğan rejiminin hala ayakta olduğunu görüyoruz. Sizce bu durum, Erdoğan'ı ve partisini etkileyecek mi?

Dolar 10 liraya yükselmesi durumunda Erdoğan rejiminin çökeceği konuşmaları fazlaydı. Türk lirasının değeri 15 veya 16'ya ulaşırsa 450 milyar doları aşan Türkiye ekonomisi, büyüyecek ve dış ticaret hacmi genişleyecek. Milli gelir 700 ila 750 milyar dolardan az değil. Bu Türkiye ekonomisi üzerindeki baskıları hafifletebilir. Erdoğan ve partisi başarılarını ekonomik, siyasi güç ve problem üretme üzerine inşa ettiği için bu Erdoğan'ı olumsuz etkiliyor. Siyasi ve ekonomik olarak zayıflatıyor. Baskı, yolsuzluk, devletlerle kötü ilişkiler ve dışarda yürüttüğü savaşlar Erdoğan'ın kamuoyundaki durumunu etkiliyor. Yapılan anketlerde, Erdoğan'ın etkisi diğer partilere göre büyük derecede azaldı.

*Türkiye’de çökmüş bir ekonomi varken erken seçim olma ihtimali var mı? Erken seçim olması halinde bu ekonomik çöküş seçim sonuçlarına nasıl yansır?

Yapılan anketlere göre AKP’nin yüzde 40 olan oy oranı yüzde 30’a düşmüş durumda. Ortağı olan MHP’nin oyları da yüzde 13’ten 8-9 bandına düştü. Bunu gören Erdoğan erken seçime gitme riskini alamıyor. Ekonomideki kötü koşullar, Erdoğan’ın seçilmesine engel olacak gibi görünüyor. Bazı anketlere göre halkın yüzde 64’ü Erdoğan’ın başkan olmasını istemiyor.

Yani ekonomik kriz seçimler açısından önemli bir faktör. Türkiye’de mevcut ekonomik durum Erdoğan’ın erken seçimlere gitmesinin önünde büyük bir engel olarak duruyor.

*Türkiye Kürtlerle barışırsa bu durum Türkiye ekonomisine nasıl etki eder?

Tahminler üzerinden konuşmak zor. Türkiye’nin Kürtlerle barışması savaşın durması demek. Erdoğan’ın amacı Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) kapatmak, yasaklamak ve yok etmek. Bir yandan Kürtleri içten parçalamaya bir yandan da Kürt seçmeni sandığa gitmeme konusuna teşvik etmeye çalışıyor. Sandığa giden Kürt’ün de AKP’ye oy vermesini istiyor. Bu nedenle mevcut durumda Türkiye’nin Kürtlerle barışması hipotezi çok güçlü ve mantıklı gelmiyor. Erdoğan’ın Kürtlerin taleplerine cevap vermesi ve Kürtlerin haklarını vermeye yanaşması ihtimal dahilinde görünmüyor.

2002 yılında iktidara gelen Erdoğan şimdiye kadar Kürtlere bir şey vaat edemedi. Başkanlık seçimlerinin arifesinde de bir şey vereceğini zannetmiyorum.

AKP pratikte İslami bir parti olduğunu iddia ediyor ve milliyetçi bir partiyle ortaklık yapıyor. Bu durumda, Erdoğan’ın Kürtlere bir şey vaat etmesi mümkün değil. Türk milliyetçilerinin de buna izin vermeyeceğini çok iyi biliyor. Kürtlere yanaşamamasının bir diğer nedeni ise MHP’nin milliyetçi oylarını kaybetme korkusu.

(mt/rr)

ANHA