‘Türk devletinden hesap sorulması için harekete geçilmeli’

Uluslararası toplumun Kimyasal silah kullanan işgalci Türk devletinin baskılarına boyun eğdiğini söyleyen Mısırlı araştırmacı Mihemed Muxtar, Türkiye’ye karşı sessizliğin bozulması gerektiğini söyledi.

‘Türk devletinden hesap sorulması için harekete geçilmeli’
3 Nov 2021   02:51
HABER MERKEZİ-EKREM BEREKAT

İşgalci Türk devleti, 2018 yılında Efrîn’de,  Ekim 2019'da Girê Spi ve Serêkaniyê ile Başûrê Kurdistan’a yönelik saldırılarında kimyasal silah kullandı. Buna ilişkin HPG Basın İrtibat Merkezi, işgalci Türk ordusunun gerillaya karşı yüzlerce kez kimyasal silah kullandığını ve onlarca gerillanın şehit düştüğünü açıkladı. HPG, kimyasal silah kullanımının araştırılması için uluslararası komisyon kurulması çağrısında bulundu.

Savaşlarda kimyasal silah kullanmanın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirten Mısırlı hukukçu ve araştırmacı Mihemed Muxtar,“Türk devleti Kürtlere ve bölge halklarına karşı birçok yerde kimyasal silah kullandı. Ancak savaş ve krizlerde kimyasal silahların yasaklanmasıyla ilgilenen örgütler ve hatta özellikle Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü sessiz kaldı” dedi.

İşgalci Türk devletinin 2019’da sivillere karşı beyaz fosfor kullandığını hatırlatan Mihemed Muxtar, “Çok sayıda ağır yaralanmalar oldu ve bunun üzerine Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü beyaz fosforun kimyasal madde olduğunu açıkladı” diye konuştu.

1980 Cenevre Sözleşmesi’nde, beyaz fosforun sivillere karşı, hatta sivil bölgelerde konuşlanmış düşmana karşı kullanımı bir savaş suçu olarak kabul edildi. BM ve İnsan Hakları Meclisi’ne işgalci Türk devletinin Başûrê Kurdistan’da işlediği suçlara acilen müdahale etmeleri ve kınamaları çağrısında bulunan Mihemed Muxtar,  “Kimyasal ve yasaklı silahların kullanımı, uluslararası insani hukuk ve Cenevre Sözleşmesi’nin 4’üncü maddesi gereğince cezalandırılır” ifadelerini kullandı.

İşgalci Türk devletinin kimyasal silah kullanması karşısında uluslararası örgütlerin sessizliğini eleştiren Mihemed Muxtar, sessizliğini devletlerarasındaki çıkarlardan kaynaklandığını belirtti.

AVRUPA PARLAMENTOSU BOYUN EĞİYOR

Mihemed Muxtar işgalci Türk devletinin ilgili kuruluşlara ve bazı Avrupa devletlerine Suriye ve Irak'a yönelik saldırılarını görmezden gelmeleri için baskı uyguladığını söyledi.

Mihemed Muxtar sözlerine şöyle sürdürdü: “Avrupa Parlamentosu'ndaki İsveç Sol Partisi üyeleri başta olmak üzere birçok Avrupalı ​​parlamenter, Avrupa Parlamentosu'nun, Türk devletinin kuzey Irak'a yönelik saldırılarına karşı sessiz kalmasının nedenlerini defalarca sordu. Ama parlamento cevap olarak türlü bahaneler ve gerçekten uzak gerekçeler sundu. Bu da Türk devletinin Avrupa devletlerine karşı kullandığı göçmen kartının baskısı sonucu oluyor. Avrupa Parlamentosu Türk devletinin baskılarına boyun eğiyor.”

‘MAĞDURLAR ŞİKAYETÇİ OLMALI’

Uluslararası örgütlerin çok sayıda sivilin ölmediği bahanesiyle harekete geçmediklerini söyleyen Mihemed Muxtar, “Kimyasal silahların uzun süreçte sivillere vereceği zarara rağmen, uluslararası kuruluşların henüz müdahale etmemiş olması da endişe vericidir” diye konuştu.

Mihemed Muxtar, Kimyasal silahlardan etkilenenlerin derhal Cenevre İnsan Hakları Meclisi'ne ve uluslararası örgütlere işgalci Türk devletini şikayette bulunmaları gerektiğini söyledi.

‘SESSİZ KALANLARA BASKI YAPILMALI’

Uluslararası kuruluşlara, Avrupa Parlamentosu'na ve insan hakları örgütlerine sessizliklerini kırmaları için baskı yapılması gerektiğinin altını çizen Mihemed Muxtar, “Bunda bölgedeki insan ve hukuk örgütlerine önemli bir rol düşüyor” dedi.

Arap Birliği'nden Türk devletinin Suriye ve Irak bölgelerine yönelik saldırılarını kınayan açıklamalarını artırmasının istendiğine dikkat çeken Mihemed Muxtar, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Arap Birliği, Türk devletinin Suriye, Irak ve bazı Arap bölgelerine doğrudan ve dolaylı müdahalesini önlemek için uygun tedbirler almalıdır. Kürt ve Arap sivil toplumları birleşmeli ve Türk devletinin dosyasını dünyanın gözü önüne taşıması için Arap Birliği’ne baskı yapmalıdır.”

(mt/rr)

ANHA