​​​​​​​Başûrlu yorumcu: Bazı Kürt partileri işgale rıza gösteriyor

Gazeteci ve Başûrlu siyaset yorumcusu Kawa Nadir Qadir, Kürdistan’da hiçbir partinin saldırgan güçlerle birlik olmasının kabul edilemez olduğunu ve bu durumun asla Kürdistan çıkarlarına ve hatta parti çıkarlarına da hizmet etmediğini vurguladı.

İşgalci Türk devleti 23 Nisan’dan beri Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yoğun saldırılar gerçekleştiriyor. Bu saldırılarda insansız savaş uçakları ve kullanılması yasak olan silahlar kullanıyor. Kürdistan Demokrat Parti’si (PDK) bu saldırılara destek vererek Kürdistan’ın işgalinde büyük rol oynuyor. Geçtiğimiz Cuma günü PKK Şehit Aileleri İle Dayanışma Meclisi Üyesi Olan Yasin Bulut (Şükrü Serhed) tedavisi için Süleymaniye’de olduğu sırada silahlı saldırı sonucu şehit edildi. Konuya ilişkin ajansımız gazeteci ve Başûrlu siyaset yorumcusu Kawa Nadir Qadir ile bir röportaj gerçekleştirdi, röportajda şunlar konuşuldu:

*23 Nisan’dan beri işgalci Türk ordusu Başûrê Kurdistan’a saldırıyor, ancak son zamanlarda KDP güçleri gerilla alanlarındaki hareketlenmelerini artırdı, etrafı sararak gerilla grubunu hedef aldılar. KDP’nin Türk devletine karşı savaşan gerillaya karşı hareketlenmesinin ne gibi tehlikesi var?

Türk ordusunun Başûr ve Rojava Kurdistan’ına yönelik saldırıları BM’ye üye olan Suriye ve Irak'ın egemenliğine karşı atılan düşmanca adımlar ve işlenen suçlardır, aynı zamanda uluslararası kanunların yok sayılmasıdır. Türk ordusu bu saldırılarla halkı köleleştirip kontrolü altına almak istiyor, insan haklarını inkar ediyor, dünyanın birliğini ve barışını tehdit ediyor. Türk devleti bu saldırıları BM’nin 51. maddesini bahane ederek gerçekleştiriyor.

Hiçbir Kürdistan partisinin saldırgan güçlerle birlik olması kabul edilemez, çünkü ulusal ve yurtseverlik ihanetine giriyor. Asla Kürdistan çıkarlarına ve hatta parti çıkarlarına hizmet etmiyor. Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî bölgelerinde işlenen suçlar ve yapılanlar bunun göstergesidir.

* KDP işgalci Türk ordusunun gerillaya karşı saldırılarına neden ortak oluyor?

Türkiye Kürtler arası savaş çıkarmak için komplo kuruyor, bu komploda kendisine bağlı bazı kişileri kullanıyor. Amacı PKK ve KDP arasında bir savaş çıkarmaktır. Ama barış isteyenler ve Kürdistan halkının büyük çıkarlarını savunanlar bu durumun iç savaşa ulaşmasına izin vermiyor bu sayede işgalcilerin ve ajanların uykuları kaçıyor.

*Kürtlere karşı savaşta düşmanla birlikte olmanın ne gibi hataları olabilir, Kürt halkının mücadelesini ve dört parça Kürdistan’daki meşru haklarını nasıl etkiler?

Asıl hata Kürt partilerinin enerjisi savaşta tükeniyor ve onlar da bunu biliyor. Devrimcilerinin kanlarını işgalcilerinin hayalleri uğruna feda ediyorlar, Kürdistan’daki direnişin yenilgisine zemin oluşturuyorlar ve kendilerini yok etmek isteyen işgalcilere köle olmalarına izin veriyorlar. Ancak Kürdistan yurtseverleri nerede olurlarsa olsunlar özellikle Ortadoğu’nun içinde bulunduğu bu durumda kazanımlarını kendi çıkarlarına göre kullansınlar ve Kürdistan’ı işgalcilerden kurtarsınlar ve ulusal devletlerini kursunlar.

1923’te imzalanan Lozan Antlaşması, Kürdistan’ı işgal etti, parçaladı ve 4 başkentini oluşturdular. Bu antlaşma dört parça Kürdistan’da yaşayan Kürt halkının çıkarlarını yok etmek için imzalandı. Aynı zamanda Kürdistan’ı paylaşan Arap devletlerindeki Kürtlerin asimile edilmesi isteniyor. İşgalciler bu dönemde Kürt halkının siyasi ve askeri alanda ilerlediğini ve başkaldırıp Lozan Antlaşmasına tehdit olduğunu görüyor. Siyasi ve askeri güçlerin büyümesini her parça Kürdistan’da ulusal güvenlik açısından tehdit olarak görüyorlar. Bundan dolayı üst üste toplantılar düzenlediler, Kürtlerle olası bir savaşta ilerlemek için güvenlik, askeri ve siyasi komiteler kurdular.

*Son süreçte işgalci Türk devleti devrimci güçlere karşı saldırılarını arttırdı. Şengal Hastanesi ve Maxmur Kampı’na saldırılar düzenlenirken, PKK Şehit Aileleri Meclisi üyesi Yasin Bulut (ŞukrÎ Serhed) ise katledildi. Sizce yapılan saldırıların amacı nedir? Başûrê Kurdistanlı siyasetçiler ve aydınlar bu konuda ne düşünüyor?

Türk devletinin felsefesi Kürtlerin yarattığı büyük tehlikeden kaçınmaktır. Bu nedenle yenmek için tüm yöntemleri kullanır. Öncelikli amacı askeri saldırılar, siyasi ve askeri kadrolara suikast girişimleri düzenlemek, toplumsal mozaiği bozmak, ekonomisine ve siyasetine zarar vermektir. Bu yüzden Kürtlerin zayıf noktasını kullanarak onları imha etmek istiyor. Türk devleti insanlık dışı kirli yol ve yöntemlere başvuruyor. Bu nedenle PKK gerillaları dikkatli olmalı ki Türk MİT’inin teknoloji gücünün kurbanı olmasınlar.

* İşgalci Türk devleti ve MİT güçleri neden kolay bir şekilde Başûrê Kurdistan’a yöneliyor ve yurtseverleri hedef alıyor, Yardım edenler kimlerdir ve Kürt mücadelesine nasıl bir etkisi vardır?

Türk devletinin ve Irak Hükümeti’nin Kürt mücadelesine, özellikle de HPG ve PKK savaşçılarına karşı işbirliği içinde olduğunu ve bazı Kürtlerin de kirli suçlarla işbirliği içinde olduğunu bilmemiz gerekir. İşgalci Türk devletinin ekonomisi ve güçlü teknolojisi de acımasız eylemlerini sürdürmesini sağlıyor. Ancak bilinmelidir ki özgürlük bedelsiz elde edilmez ve Kürdistan davası erişilmezdir. Kapitalizmle işbirliği içinde olan tüm işgalci devletler Kürt davası ve mücadelesine karşıdır. Fakat düşmanın gücü ne denli büyük olursa olsun zafer mücadele eden halkların olacaktır.

*Nisan ayından bu yana Türk devleti Irak’ın egemenliğini ihlal ediyor. Görüyoruz ki Başûrê Kurdistan’ın siyasi partileri ya işbirliği içerisindeler ya da sessiz kalarak ciddi bir tutum sergilemiyorlar. Siyasi partilerin sessizliği Türk devletinin saldırılarının Başûrê Kurdistan’a karşı saldırılarının genişlemesine ve Kürt savaşçıların suikastlarına neden olmuyor mu?

Bazı Kürt partileri siyasi yönden çöküş içinde olup, savrulmuş ve halkın taleplerine cevap olmaktan uzaklaşmışlardır. Başûrê Kurdistan’ın siyasi alanında yoklar ve yalnızca kişisel çıkarlara hizmet ediyorlar. Düşman saldırısının sonuçlarını kulak ardı ediyor, duymuyor ve umursamıyorlar.  Önemli olan sadece Kürdistan halkının yurtsever çizgisini ve kaderini kabul etmek değil, işgali de kabul etmektir.

*Başûrê Kurdistan partilerinin ulusal sorumluluklarını üstlenmeleri için ne gerekiyor?

Her Kürdistanlıdan istenen şey siyasi cephedeki komplo ve oyunlara karşı bir olmasıdır. Düşmanımıza karşı daha ciddi bir tutum alınmalı. Neden düşman Kürdistanlıların mücadelesine karşı bir olmuşlar da Kürtler bir olmuyor? O zaman sorun Kürtlerde! Başurê Kurdistan’ın zaferi için tüm Kürdistan’da ortak mücadele verilmeli.

*Irak’ın egemenliği Nisan ayından bu yana ihlal ediliyor fakat Irak hükümeti şimdiye kadar sessizliğini koruyor. Irak hükümetinin bu tutumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Kürdistan’ı işgal eden güçler arasındaki çatışmaların Kürtlerin özgürlüğünü sağlayacağını düşünenler yanılıyor. Kürdistan başkentlerinin dört parça Kürdistan’da yürütülen Kürt mücadelesini desteklediğini düşünenler de yanılıyor. İngilizler tarafından ortaya çıkarılan yapay devletlerden bu yana Irak’ın egemenliği meşru Kürdistan’ı ihlal ediyor. Geçtiğimiz yüzyılda imzalanan anlaşmalar ve yapılan askeri işbirlikleri bu gerçeği ortaya çıkarıyor.

(rr)

ANHA