Reqa’da anayasa çalıştayı

Suriye Gelecek Partisi İrtibat Bürosu'nun organize ettiği çalıştayda, Türk devletinin işgal saldırıları masaya yatırıldı.

Reqa’da anayasa çalıştayı
Reqa’da anayasa çalıştayı
Reqa’da anayasa çalıştayı
Reqa’da anayasa çalıştayı
Reqa’da anayasa çalıştayı
Reqa’da anayasa çalıştayı
9 Aralık 2019   12:12
REQA

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Reqa kentinde 2 gün devam eden çalıştaya Firat, Minbic, Kobanê, Reqa ve Tebqa’dan sivil toplum örgütlerinden siyasetçi, avukat, hukukçuların yanı sıra Reqa Sivil Meclis Eşbaşkanı Leyla Mistefa, Suriye Gelecek Partisi Başkanı Îbrahîm El-Qeftan ve partinin İrtibat Burosu Başkanı Celaa Hemzawî hazır bulundu.

Reqa'nın kuzeyinde bulunan Kirsat bölgesi Demokratik Toplum Akademisi’nde gerçekleştirilen çalıştay, Suriye Gelecek Partisi Başkanı Îbrahîm El-Qeftan’ın açılış konuşmasıyla oturumunu açtı. Çalıştay ana gündemi ise yeni Suriye anayasası oldu. 

açılış konuşmasından sonra tartışmalarla devam eden çalıştayda konuşan Suriye Gelecek Partisi İrtibat Burosu Başkanı Celaa Hemzawî, Suriye krizinin derinleşmesinde Türk devleti ve desteklediği DAİŞ ve diğer çete gruplarının etkisine dikkat çekti. 

Konuşmasında, tartışmaları devam eden Suriye anayasasına da işaret eden, Celaa Hemzawî, “ Sözde Suriye anayasası tartışmaları yapılıyor. bu suriye coğrafyasından uzakta gerçekleşiyor. Örneğin suriye krizine çözüm adı altında Cenevre-Astana toplantıları yapılıyor. Fakat 9 yıldır da Suriye halkı en vahşi uygulamalara maruz kalıyor, katlediliyor ve göç ettiriliyor. Buna rağmen bu toplantılar hiçbir sonuç ortaya çıkarmıyor" şeklinde konuştu. 

Çalıştaya katılan hukukçular ise, işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına soruşturma açılma talebinde bulunurken, bunun için bağımsız  uluslararası bir soruşturma komitesinin kurulması gereğine vurgu yaptılar. 

Öte yandan Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının dünya barışını ve güvenliğini tehdit ettiğine dikkat çekilen konuşmalarda, uluslararası topluma, saldırıların son bulması için Türkiye’ye baskı yapılması çağrısına yapıldı. 

Suriyeli göçmenler konusunun da Türk devleti tarafından Avrupalı ülkelere karşı şantaj ve baskı aracı olarak kullanıldığı, Türkiye’nin göçmenleri zorla Suriye topraklarına gönderdiği ve çetelerin de aynı bölgelere yerleştirildiği, kaydedildi. 

Çetelerin Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê başta olmak üzere işgal edilen alanlarda göç ettirilen sivillerin mal ve mülklerinin ise gaspedildiği, belirtildi. 

Anayasa diyalog çalıştayının sonuç bildirgesi ise şöyle:

BİRİNCİ KONU; ANAYASA

1) Anayasa, Suriyeli tüm demokrat ve siyasi çevrelerin katılımıyla hazırlanmalıdır.

2) Anayasa uygar devlet, egemenlik sistemi ve Suriyeli tüm bileşenlerin haklarını koruma ilkeleriyle oluşturulmalıdır.

2) Yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılığı ilkesinin aktifleştirilmesi gereklidir.

4) Toplumsal haklar, bireysel mülkiyet ve özgürlükler korunmalıdır.

5)Kadınların siyaset, ekonomi ve toplumdaki rolü arttırılmalı, kadın-erkek arasında adalet güçlendirilmelidir.

6) Hukukçulardan bir komite oluşturulmalı. Oluşturulacak bu komite de genel komitenin bir parçası olarak kabul edilmeli. Bu komitenin görevi de Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların destekleyeceği bir anayasa ortaya çıkarmak olmalıdır.

7) Demokratik kurumlara destek olunmalı, aktifleştirilmesi sağlanmalıdır.

8) Siyasi partiler, anayasada uzlaşı için rollerini yerine getirmelidir.

İKİNCİ KONU; EGEMENLİK

1) Anayasa hazırlıklarında toplumun katılımını güçlendiren, yargılamaların önünü açan ve rüşvetle mücadele sağlayabilecek kanunlar çıkarılmalı.

2) Bu çalışmalarda basının gözlemci rolü aktif hale getirilmelidir.

ÜÇÜNCÜ KONU; TÜRK DEVLETİNİN İHLALLERİ

1) Türk devletinin Suriye’de gerçekleştirdiği katliamlar ve hak ihlallerinden dolayı uluslararası ceza mahkemesinde yargılanması gereklidir.

2) İşgalci Türk devleti ve silahlı gruplarının sivillere karşı işlediği suçların araştırılması için komite görevlendirilemeli; işlenen suçlar için Roma Statüsü’ndeki 6, 7 ve 8’inci maddeler başta olmak üzere ilgili maddeler aktif hale getirilmelidir.

3) BM tüzüğünün ‘anlaşmazlıkların barışçıl çözümü’ adlı 6’ncı bölümünde yer alan maddelerin hayata geçirilmesi.

4) İşgalci Türk devleti ve onun sözde milli ordusu adını verdiği milislerinin işlediği suçları belgelemek ve uluslararası hukuki yollara başvurmak için hukukçulardan oluşan bir komite kurulmalıdır.

(zd/cj)

ANHA